bugün

paranoyaklıktır.

ha olayın içinde ironi var ise, maksat türbanlıya laf atmaksa, medeniyetsizliktir.
(bkz: türbilanstan korkmak)
"türbandan korkuyorum ama sorunum türbanlılarla olmalı ki hep onları aşağıladım" şiarıyla hareket eden yazar serzenişi.
insanın, giyim tarzı farklı olan insanlardan korkmasıdır.

eğer türban takan kadınlar, senin din ve tanrı inancına, göz zevkine uymayan canlılarsa britanyalı deyimiyle ignore yöntemine başvurabilirsin. sallamazsın yani. isterse götünü açsın, kendi ahlak anlayışıdır. çirkin olmuş ise de kocası/sevgilisi düşünsün. bakmazsın.

ha, benim korkum geçmiyor, heryerde bunlar dersen de, recep tayyip erdoğan'ın "korku nedir? nasıl yapılır?" isimli komedyasını tavsiye ederim. şu sıralar her ilde kapalı gişe oynuyor.

olayın temelinden korkmak lazım yani. teferruatlar, değişen materyaller. takkeler, cübbeler, türbanlar, şalvarlar... tekstil ürünleri. oyunun yazarlarının fikirleri korkutucu olan.
korkulan "bez parçası" mı? yoksa onu "takan insan" mı? belirlemek gerekir.. ha "bez parçası"ndan korkuyorsanız yazık size.. ama onu takan insanlardan korkuyorsanız eğer emin olun götünü göstermekten çekinmeyenler kadar tehlikelidirler.. gögüslerini sanki herkesin görmesi gereken bir uzuvmuş gibi davrananlardan daha tehlikeli değillerdir.. ama illa korkacaksanız arada sırada aynaya bakın..
(bkz: geri zekali baslik aciyorum ilgi cekemiyorum)