bugün

akp hükümeti döneminde parayı bulup zengin olan kitleye halk tarafından yapılan yakıştırma, verilen ad.

son birkaç yıl içerisinde jeep-cip kullanan türbanlı kadın sayısındaki artış dikkat edildiği takdirde rahatça görülecektir. bir de nedense üç kuruş parayı denkleştirir denkleştirmez hemen gidip bir kia sorento alırlar. büyük, havalı ama en önemlisi ucuz. çakma x5 gibi.

haremlik selamlık konseptte hizmet veren hotellerde gününü gün eden bu kişiler, kendilerine sorulduğunda ülkenin geleceğini en iyi savunan kitle oldukarını ve toplumun manevi değerlerinin onlar sayesinde korunabildiğini iddia etmektedirler.

ece temelkuran ın bir söyleşisinde bahsettiği üzere, türkiye de sadece zengin kadınlar dinini yaşayabilmektedir. teşvikiye camisinde saf tutan ve başörtüsüyle amerika da öğrenim görebilen kişiler bu insanlardır. sıradan dindar bir insanın bu imkanlardan faydalanması mümkün değildir.

ama en önemli ve tekrar tekrar vurgulanması gereken nokta; bu güruhun son 4-5 yıl içerisinde oluştuğu ve yakın zamanda büyük bir güç haline geleceğidir. bu insanların bu kadar kolay zengin oluşunu isatistiki verilere döküp propaganda yapan başbakan; bu insanların zengin oluşunun bedelini ödeyen kesimin bu durumun farkında olduğunun farkında değildir. ama inanan da inanıyor, kılıf sağlam: "ılımlı islam"...
a. müfit gürtuna nın eşi türbanını çıkardı. ve bir köşe yazarı tarafından "övüldü"

http://www.haber7.com/hab...d=248178&comments=all

"türban sosyetesi" diyerek, bir kesim tamamıyla aşağılanamaz.. lüks içinde yaşayan kartelci, amerikancı, emperyal, yerinde pezevenk ve zamanı gelince orospu olan tipler var. bu hayat standartını onlar için hep birlikte- türkiye olarak sağlıyoruz.
ayrıca, teşvikiye camiisinden kaldırılan ve özellikle "zincirlikuyu" ve "bülbülderesi" mezarlığına gömülen tipleri daha dikkatli tanımak gerekir. neme lazım "avdeti" olabilirler.
türban sosyetesi denilerek kastedilen kitle; çevresini gözlemleyen, sorgulayan insanlar tarafından bilinmektedir. bu grubun sayısı -tabiatıyla- tam olarak belli olmadığından çok görmek ya da azımsamak kişinin kendi tercihidir.

medyaya yansımayan küçük ihalelerde, en iyi teklifi vermemelerine rağmen ihale komisyonlarınca ihaleyi almaları sağlanan kişiler yine bu kişilerdir. küçük ihale dedik ya işte küçük sosyete bunlar.
finans dünyasına yön verenlere göre herhangi bir ülkenin kitleleri çeşitli sınıfsal değişimler yaşayabilirler. bu adnan menderes döneminde büyük toprak sahiplerinin edindikleri yüksek ve güçlü konumla örneklenebilir. ya da diyelim tansu çiller döneminde doğudaki büyük toprak sahiplerinden hükümet yanında yer alanların yükselmesi* bir örnektir buna.
işte tıpkı bunlar gibi refahyol döneminde de anadolu aslanları kombassanlar, yimpaşlar, yemyeşil sermayedarlar türemiş; milli görüşün kapitalizmle ilişkisinden olma çocuğu akp döneminde de hem memleketin zenginleri palazlanmaya devam etmiş hem de bunlara yenileri eklenmiştir. bu yeni eklenenlerin büyük bir kısmı kobi denilen işletmelerin sahibi olan dini bütün ama paraya olan imanları daha bütün, büsbütün olan vatandaşlarımızdır. albayraklar bu vatandaşlarımız arasında en dini, imanı bütün olanıdır. cüneyt zapsu ve sülalesi hakeza öyledir.
memleketteki bütün ihalelerde* bu güzide vatandaşların ismi geçmekte devletin asgari ücretten vergi olarak kesip sermayeye dağıttığı tonla paradan üç-beş bu kesime düzenli olarak aktarılmaktadır.
e, paran varsa harcaman lazım. solaryuma da gidersin paran oldumuydu, cilt bakımına da, lara otellerine de gidersin, lüks sosyete camilerine de. necmettin erbakan'ın oğlunun versace marka çorapla namaz kılarken objektiflere yakalanması gibi bir durumdur bu.
sen çok yaşa kemal unakıtan!
+ kız ne güzel başörtün var. sosyete oldun iyice.
- hiç sorma kııız. iran'dan geldi.
+ vaay. iran falan. modanın merkezinden takılıyosun bakıyorum.
(bkz: sosyete polisi)
bir yandan mütevazi, dinsel temalı bir yaşamı simgelemesi gereken türbanı takıp, öte yandan ak plakalı x5 lere binmektir.
o kadarda kötü değil. evde durmaktansa biraz sosyalleşmenin kimseye bir sakıncası olmaz.
son seçimle ekmeğine yağ sürülen güruhtur. artık 2. ciplerini de çekerler. *
Nefret edilen topluluk din için değilde sahtecilik için takanlar.
altlarında cip , en lüks kıyafet üstlerinde , ellerine gecirdikleri eldivenler cıkınca manikürlü ve bakımları yerinde , kendine ait cok lüks tatil mekanları bulunan , degirmenin suyunun merak edildigi topluluk. *
sadece gorurnurde ki sosyetedir. ne kadar para harcalarsa harcasinlar iclerindeki varosluk gitmez.
türbansız sosyeteden pek bir farkı yoktur. en nihayetinde sosyetedir. para gani ganidir.

ne önemi vardır türbanla ya da türbansız? sonuçta hepsi de lüks yaşarlar, hiçbir şeyin 5 yıldızlısından aşağısı kurtarmaz, hiçbir şeyi, hiçbir yeri, hiçbir insanı beğenmezler kolay kolay.
aralarında kendilerinden daha az parası olanları küçümseyen, kendilerinden daha zengin olanlara yalakalık yapanlar da vardır. sonradan görme de, görgüsüz kişiler de vardır.

en nihayetinde para onlarındır. türbanlı, türbansız, fesli, foterli, peruklu aslında hiç farketmez. eninde sonunda hayat tarzları aynıdır hepsinin; bir çaputa milyarlar verirler; bazıları açlık sınırında yaşamaya çabalarken. yaşadıkları hayat hemen hemen aynıdır. hiçbir farkları yoktur.