bugün

en doğru kararın halk tarafından verilmesidir. bırakın halk karar versin, sonuca da herkes saygı duysun.
halkın kendi başına karar verecek seviyede olmadığından dolayı, yanlış olduğunu düşündüğüm, türbana çözüm getirme önerisidir. ben de türbanın serbest olmasını istiyorum, isteyen istediği gibi girsin yüzü açık olmak şartıyla, kapasın saçlarını. ama böyle bir referandum olursa eminim yanlız türban değil başka şeyler de olacaktır referandumda. ve halk tam bilgilendirilmeden referanduma gidilcektir tıpkı cumhurbaşkanı için yapılan referandumda olduğu gibi.
şu an için imkansızdır. zira, 367 barajı aşılmaktadır.
her bi' bokun referanduma götürülebilir olduğunu zanneden hukuk bilgisi yoksunu kişilerce "yapalım yapalım" nidaları ile desteklenen hareket. zirâ cumhurbaşkanının bu konuda verdiği demeçle anayasal suç işlediği eski anayasa mahkemesi başkanı tarafından da belirtilmiştir.

en basitinden "cumhuriyet'i kaldıralım mı?" konu başlığıyla referanduma gidilmez. kritik kararlarda bu kadar câhilin olduğu memlekette pek hayırlı sonuç çıkacağı söylenemez zaten.
gitmistir zaten. turban yasaginin dayandigi anayasa bundan yirmi kusur sene once referandumda %90 kusur oy almistir ustelik. simdi buna saygi duymayalim mi, duymayalim mi?
halkın kendi başına karar veremeyeceğini düşünenlerin cümle kuramadığı ülkemde bence yapılması gerekendir. hatta bu olası referandumun sonucu belli olduğundan, bu referandum kimilerine hem ders hem cevap olacaktır.
...halkın kendi başına karar verecek seviyede olmaması...
(bkz: ahahahahah ben buna guluyorum)
asker amcalar halkın elinden tutup sandığa öyle gidilmeli. evet en doğrusu bu.
bir torba kömür ve biraz gıda yardımı ile oyları toplanan halkın, böylesine ciddi bir konuda, gerekli karar mercileri varken, tam bilgilendirme olmadan oylama yapmasıdır.
"siz isterseniz laikliği bile kaldırırsınız", diye bir cümle hatırlatan taleptir. ayrıca bu çok masum kalmaktadır, "odunu aday gostersem milletvekili yaparim" cümlesinin yanında. şimdi, birileri istedi diye odunu milletvekili seçebilecek bir halka nelerin nasıl götürülmesi gerektiği sık sık düşünülmelidir.

ama birazcık siyaset, birazcık hukuk bilgisi olanların bu söylenenlerin 1800 lerde avrupada aşıldığını, halkın çoğunluğunun söylediği şeyin her zaman doğru olmadığını avrupalıların taa 200 yıl önce anladıklarını bilmesi gerekir. yok bilmiyorlarsa bari sussunlar da, kafalarının 200 sene geriden çalıştığını başkalarına göstermesinler.
(bkz: çoğulcu demokrasi)
(bkz: çoğunlukçu demokrasi)*
aslında tam yapılması gereken zamandır en azından akp açısından , ortam hazırlandı halk yine ezilen yanında moduna girdi, millet olarak o kadar severiz ki ezilenleri -bir nevi kendimizi kahraman yapmak uğraşında olduğumuzdan- , hemen kanat altına alırız , doğru yalnış gibi kavramlar pek anlam ifade etmez bu gibi durumlarda , ezildiyse kesin haklıdır.
(bkz: türkiye de demokrasi)
türk halkının duygularını istismar etmek çok kolaydır.
bence kurada yazdığı için 2 kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine,
referandumda 1 erkeğin oyu 2 kadına eşit sayılsın mı? yı tartışalım.
zaten sırada o var hem uğraşmamış oluruz.

tüm dertleri erkekler tarafından çözülen kadınlarımız hala uyusunlar..
türk halkı neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyebilecek kapasitededir. bundan dolayı referanduma gidilirse en doğru kararı türk halkı verebilir. asıl kapasitesizler türk halkını aşağılayıp kendilerini sanki bir şeymiş gibi üstün gören halka hakaret edip ondan oy bekleyen faşizanlardır.
komedidir! rezalettir!

bir halka, bir topluluğa, "sana şu özgürlüğü vereyim mi" diye sormak olur mu yahu? salak mısınız, aptal mısınız?

dünyanın hangi ülkesinde "özgürlük" referanduma sunulmuş?..

ver geç kardeşim. salaklaşma!

hayır güvenoyu olarak mı göreceksiniz bunu onu harbiden anlamıyorum. %47 verildi işte size, güveniliyor, yarın bir gün biri geri almaya çalıştığında "ulan referanduma verilerek kabul edildi be" deyip vaz mı geçecek zannediyorsunuz o küçük aklınızla?

fazıl doğru söylüyor eksenine getirmeyin insanları zorla!
akp'nin yine "referanduma evet" afişleri bastıracağı ve ülkenin dört bir yanına asacağı aşikardır. anlamadığım şeyse şudur madem bir b.k yiyorsun referanduma gidiyorsun, halkın fikrini soruyorun daha ne diye halkın iradesini çelmeye çalışıyorsun? gitme o zaman referanduma ne yapacaksan yap askerlerin gözünü boyamaya çalışma, askerin görevi halkın fikirlerini korumak değildir askerin görevi atatürk'ün getirdiği devrimleri ve cumhuriyet'i korumaktır.
boşuna masraftır. sonuç evettir.
özgürlükler referanduma götürülmemelidir. ama tek parti diktası sevdalısı başörtüsü düşmanlarına bu ülkede halkın onları takmadığını ispatlamak için son çare olarak kullanılabilir.
sunduğun, hatta kabul ettiğin bir fikri karşındakini rahatsız eden bir dürtme ile dimi! dimi! dimi! diyerek onay alma isteği gibidir. adamlar %47 aldıklarını, fikirlerini istedikleri gibi kabul ettirebileceklerini gözümüze sokmaya çalışıyorlar. e durun bre kör olduk artık...
Kağıttan, benzinden, kafadan, emekten, insanlığımızdan israftır.
Gündemin 1. maddesidir.Askerimiz, namusumuz, ekonomimiz önemli değil
çene altına geçirilen yerinin şapkayla bile doldurulması mümkün olan malum bez önemlidir.Ülke şeriata gitmeden komploya kurban gitmektedir zaten...
(bkz: bu kadar cahilin olduğu memleket)

öyle ya halk cahil, halk salak, halk bilmez, kime gidecez kardeşim? sen ve senin gibi düşünenler iyi bir bok olsalardı %47 yi onlar alırlardı, demek ki halk cahil değil, halk kimin ne bok olduğunu çok iyi biliyor, şimdi aynı halk'a türk parasının üstüne tayyip erdoğanın resmi konulsun mu konulmasın mı diye gitseler %100 hayır çıkar. halk sadece güvendiği insanı destekler, bazı örümcek beyinlilere 60 yıldır güvenememesinin sebebi de onların halkı aşağılamasıdır.

sonuç: türban yasası referanduma gerek olmadan meclisten geçmiştir, konu kapanmıştır.
hazır kışta gelmişken bir torba kömür+bir türban (marka olmasına gerek yok ama jan janlı olmalı)=bir evet oyu şeklinde rte ve mhp nin formüle edebileceği durumdur. zira çene altı formülünü de aynı kişi ve kurumlar bulmuşlardır.
bir şeyleri düşünmeye başladığım zamandan beri demokrasinin en büyük zırvalardan biri olduğunu düşünmemin en somut kanıtların ele geçirmemdir.
temelsiz ve yanlis oneridir. peki herseyi referanduma goturmeye var misiniz? mesela:
- idam geri gelsin mi referandumu
- kdv kalksin mi referandumu
- zamlar dursun mu referandumu
- otoyollar bedava olsun mu referandumu
- ermenistan'a savas acalim mi referandumu
- ab'ye girme cabalarina devam edelim mi referandumu
- kizlar evden cikmasin mi referandumu
.
bir fark yaratmayacaktır. çünkü sorunu çıkaranlar da bir zamanlar %40 küsür oyla o koltuğa oturtulmuşlardır.
"götürülmesin" diyenlerin amacının aslen halka aşağılayıcı bir gözle bakarak "ne anlar lan bunlar" demek olmadığı bir siyasi olaydır, gerçi artık gerekmemekte.

tarihsel bir süreçtir bu. köy enstitülerinin kapatılmasıyla başlar. "50 öncesi tek parti dönemini özleyen" diye laf sokan bir kesim güruh 50 dönemi sonrası en başta bu kapatılma olayının neden yapıldığı ile ilgilenmez. oysa ki halk fazla aydınlanmıştır onların gözünde. zira norveç gibi ab'ye hayır diyecek kadar gerçeklerin farkında olan bir halk profili bugün türkiye'de olsa idi şu an hükümet bu şekilde mi olurdu?

ama bu heriflerin, -bu eylemin yapılmasını istemeyen kişilere sataşanların- neredeyse hepsi aynı çeşit. çünkü beyin yetmezliği çekmekteler. acınası, ezik kişilerdir bunlar. yazanları başka yerleriyle okurlar. ilgilenmezler %47 nin aslında ne kadarı "evet ben oyumu bunun için verdim çünkü ülkemde şu şu iyi gitti" diyebilir. zira küçük görmek değildir "kömür yardımı alıp oyunu sattı" demek. yapan var, inkar edilemez.

biraz da kuyruk acısı var şimdi, git kendini daha fazla küçük düşürmeden.
konular üzerinde o kadar tartışılıyor fakat bir arpa boyu ilerlenemiyor ülkemizde. her referandum konusu açıldığında bu millet cahil ne anlar doğru karar vermekten deniyor. madem öyle buyursun bu insanlar bir konu üstünde bu kadar sene tartışana kadar insanların önünü açacak şeyler yapsınlarda halkımızda gelişip ilerleyebilsin. akp' ye oy veren bu partinin siyasi görüşünü bilerek vermiştir heralde, madem her konu referanduma taşınacak o halde bu milletvekilleri ve bakanlar neden var. konulara bu kadar takılı kalıp komplo teorileri üretilene kadar ön açıcı fikirlere ihtiyaç var bu ülkede.