bugün

Turan Dursun türkiyede ateizmin önemli isimlerindendir ve köy imamlığından başlayıp başlayıp ateizmin doruklarına kadar giden ilginç bir öyküsü vardır. Kendi ifadesiyle "Bu bir evrimsel süreç içinde bir gelişme niteliğinde oldu. Söylerdim, Tanrı ile kavga ederdim. Arkasından tövbe estağfurullah derdim. Örneğin, Kuran Allah sözüyse Kuran'daki kö1elik niye? Niye insanların bir kesimine "sen kölesin"tamam olur, kö1elik de olur" denmiş. Madem Allah'tır köleliği kaldırmalıydı, kimine köle kimine özgür dememeliydi. Ama arkasından da hemen tövbe estağfurullah derdim." gibi çatışmalar yaşayan Turan Dursun kendi deyimiyle "aydınlanma" çabası içine girmiş ve bütün dinleri derinlemesine araştırarak kafasındaki çatışmaları çözümlemeye çabalamıştır. Vardığı sonuçlar tabiki (bkz: subjektif araştırma)- (bkz: bilimsel metod) varmak istediği sonuç gibi olmuştur.
Neredeyse bütün dinlerde olan yaratılış ve toprak-çamur ilişkisini bir yaratıcının olmadığı ve bütün bu düşünceleri insanların ürettiği tezine destek olarak gösterirken bütün dinlerin tek bir kaynaktan çıkmış olabileceğini hesaba katmamış ve iletişimin ve ulaşımın son derece sınırlı olduğu dönemlerde çindeki inanış ve yunanistandaki inanışın nasıl aynı olduğuna mantıklı bir açıklama yapamamış, hatta bu konuya değinmemiştir bile. Kendi düşüncelerini çürütecek verileri zekasıyla; (bkz: akıl ve zeka)görünürde kendi lehine çevirmeyi bilmiş ve çoğu insanı buna inandırmayı başarmıştır. Turan Dursun için kendi inanç sistemindeki en büyük iki engel Allah ve Peygamberidir. Önce kafasındaki peygamber algısını yıkmış ve bunu başarmak kendisi için çok da zor almamıştır. Ancak bu konudakı çabaları da gerçekten çok düşündürücüdür. Peygamberin asılsızlığını kanıtlayabilmek için kaynak gösterdiği hadisleri ve tefsirleri manipule etmiş kimi yerde güvenilir kaynak olarak gösterdiği hadislerle ilgili olarak da "Gerçekten de hadis kitaplarının en güçlü sayılanları bile uydurma hadislerle doldurulmuştur" demekten çekinmemiş ve kendi kendisiyle çelişmiştir.

Müthiş Deney;

Turan dursun bir şekilde kafasındaki peygamber inancını silmiştir ancak Yaratıcıyı yok saymak Peygamberi yalanlamak kadar kolay olmamıştır. içinde bulunduğu çıkmazı bakın kendi ağzından nasıl bilimsel bir metotla hallediyor.

"Deneyler yaptım kendi kendime, Tanrının olmadığına ilişkin. Önce Tanrı varsa, bu tanrı Muhammed'in Tanrısı değildir diyordum. Olamaz ama, acaba bu Tanrı ne iş yapar? Varsa ne yapar? Önce var mı? Rastlantılar üzerinde durdum. Rastlantı öğeleri üzerinde durdum. Evde, karım gene şaşırmıştı. "Sen delirdin mi" demişti. Kovaya su doldurdum. Süpürgeyi alıp batırdıktan sonra duvarlara rasgele serptim. Baktım. Bakıyorum duvarlarda çeşitli biçimler oluyor. insan resmi, hayvan resmi, ağaç... Kuruyor. Ben bir daha serpiyorum. Kadıncağız orada öyle bakıyor. "Ne yapıyorsun sen" diyor. "Neden yapıyorsun?" Alah var mı, yok mu onu bulamaya çalışıyorum" dedim. Anlayamıyordu, suyla süpürgeyle duvara serpmeyle Allah'ın ne ilişkisi var. Onlarla bir kanıt bulmuştum. Bu duvarlarda çeşitli resimler oluşuyor. Hayvan resmi. Gerçi süpürge benim elimde, su da. Suyu serpen de benim. Ama o biçimler benim irademden kaynaklanmıyor. Rastlantısal oluyor. Eğer benim irademden kaynaklanıyor olsa, aynı biçimleri bir daha yapabilmeliyim. Aynı biçimde serpiyorum, başka resimler meydana geliyor. Demek ki rastlantısal. Öyleyse neden insanlar da evren de rastlantısal olmasın. Pekala milyonlarca yıl içinde, biçimden biçime geçerek, değişerek. Antropolojiyle de çok yakından ilgilendim. Bu Allahlılık iki üç yıl daha sürdü. Birden tümden o da silindi. O gelişmeler artık Tanrının hiç olmadığı noktaya gelmekle sıçrama gösterdi. Tanrıyı inkar etmek demiyorum, olan bir şey yok ki inkar edeyim. Tanrının yok olduğunu bilme noktasına varmam, o sıçrama, birkaç yılımı aldı."

Evet yukarda da görüldüğü gibi bu müthiş bilimsel deneyinden sonra tanrıyı da kafasından atma başarısına erişen turan dursun için artık yapılacak tek şey kalıyordu fikirlerini empoze etmek adına çoğu ateistin yaptığı gibi Allah ve peygamberine saldırmak...

Not:Yukardaki deney metninde de göreceğiniz gibi anlattıkları yine kendisiyle çelişmektedir. "Eğer benim irademden kaynaklanıyor olsa, aynı biçimleri bir daha
yapabilmeliyim." Cümledeki ifadesi şu önermeyi ortaya koyar: Eğer bir yaratıcı varsa evrende birbirinin aynısı olan şekiller görmemiz gerekir" Burada olayı manipule etmek isteyenler hiç bir şey birbirinin yüzde yüz aynısı olamaz diyeceklerdir ancak bunun için bana iki elektronun ya da iki nötronun şekil itibarıyl birbirinden farklı olduğunu kanıtlamak zorundalar. Farazi iddialar ortaya atmayın lütfen.

Edit:imla