bugün

Alkolün şişede durduğu gibi durduğu memlekettir. Ağızlarıyla içerler. Kırolar gibi içince karıya kıza sarkmaz, eşkiyalık yapmazlar.
kesinlikle bir efsanedir. aslında kendileri de çok içmek istememekte ve bu içme haline para yetiştirmekte zorlanmakta olmalarına rağmen sırf trakyalı oldukları için çok içmektedirler. "biz trakyalıyız için lan için yoksa ne derler" düşüncesi artık beyinlerine kazındığı için bu eyem yapmaktadırlar.
bünyeleri sağlam demek ki.
ileri görüşlü insanlar olduğundandır.
(bkz: amma lakin ki öyle değildir)
babaannemin bayramda torunlarına vodka vermesiyle tanımlayabiliriz. Ve evet sülalede alkol almıyan insan yok.
başkasına namazı sorulduğundan üzülüyor. sananedir adamın içkisinden.
adamlar neşeliler. kıvraklar içiyorlar be yea
ankara' dan olabildiğince uzakta yaşamaları sebebiyle, hissettikleri sevincin eyleme dönüşmesi halidir...
(bkz: belediye başkanı)
(bkz: başbakan)
hacıdan yeni gelenleri içki içmez. sadece bira içerler.
trakya'da alenen içilir, anadolu'nun birçok şehrinde toplum baskısından gizliden içilir.

konya, alkol (rakı) tüketiminde bazen birinci gelir.
doğru bir tespittir. en azından edirneyi uzun süre gezip görmüş biri olarak türkiye'nin alkol tüketimin büyük bir bölümünü sırtladığını söyleyebilirim. özellikle rakı ve birada.
trakyalilari 24 saat sarhoş gezen birileri olarak hayal edilmesine neden olan savsata. Yoktur öyle birşey, içilir evet piknikte de, düğünde de içilir. Ama ağıza mideye içilir, kimse sokakta elinde içkiyle dolaşmaz elbette. Ayrıca her ortamda alkol tüketilmesine rağmen alkolün sebep olduğu hadise neredeyse yoktur. Bir trakyali olarak bilginize.
bulgaristan'dan kaynaklanan ve hala devam eden, evde şarap yapımı dolayısıyla açıklayabileceğimiz durum.

ama buranın insanları içkiyi adabıyla içer. yoksa haberlerde sürekli gördüğünüz sarhoşlar gibi, ne milletin canlarına kast ederler ne de durduk yere maraz çıkarırlar.

en ufak köylerinde dahi 10-11 civarı meyhane tarzı dükkanlar bulunur.

trakya insanı eğlenmeyi seven insandır. çoğunun geçim sıkıntısı gibi bir derdi yoktur. trakya'nın verimli ovaları sayesinde zamanında çok para kazanmışlardır. ama günümüzde yer altı sularının azalması ve devletin kotaları ile çiftçilik sadece toprak ağalarının yaptığı bir işe dönüşmüştür.

ekonomik gidişatıyla çok içki içilmesini anlamlandırabilsek de lafın lafı açması sebebiyle ana konudan kopmamak için ;

güzel insanlardır trakya insanları. ağızlarıyla içerler.
(bkz: trakyada yaşayasım var)
nüfusa oranla en çok içki tüketilen keşan ve babaeski'nin trakya'da bulunması sebebiyle gayet doğru olan önermedir. bu kadar içilmesine rağmen alkole bağlı suçların neredeyse sıfır olması da ağzımıza içmeyi bildiğimizin göstergesidir.
içme işlemi için bütün şartların doğal olarak hazır bulunduğu bir şehir olmasından da kaynaklanabilir...

(bkz: tekirdağ rakı)
(bkz: tekirdağ kavun)
(bkz: tekirdağ köfte)

adamlar içmesin de ne yapsın *
(bkz: trakya rakı)
(bkz: canları sağolsun)

not:trakyalı değilim.
şehir efsanesi.
Genetik yapıyla alakalı olabilir ya da kültürle alakalıdır.
(bkz: murefte)
(bkz: sünger gibi içmek)
her türlü alkol üretiminin trakya bölgesinde yoğun olarak gerceklesmesinin payı büyüktür. kahve ve meyhaneler carsı boyunca sürer gider ve her saat doludur. her daim her ortamda en cok ne hikmetse onlar içer, kocaman bira göbekleri vardır. * *
içki ortamlarında hep söylenen ve grupta bir trakyalı varsa o kişiyi toprağına ve gururuna yenik düşmemesi adına zor durumda bırakan ve içtikçe içirten söylenti..