bugün

hey gidi 80 ler. ülkenin sokak sokak kamplaştığı yıllar. tabii ki güzide şehrimiz trabzon'da payını almadan durmaz.

bana anlatılan kadar kısmını bildiğim için o kadarını yazacağım.

birbirine komşu iki mahalle olan pazarkapı ve zafer mahallesi * sinir harbinin en yoğun yaşandığı iki bölgeden biridir. iki mahalle de kurtarılmış bölgedir. pazarkapı sol'un zafer mahallesi sağ'ın elindedir.

tabii ki o zamanlar karaborsa gırla. pazarkapı'nın arkası deniz, önü zafer mahellesi. bakkalara mal getiren araçlar ya zafer mahallesinde engelleniyor, şanslı olanlar haraca kesilip devam ettiriliyor. şimdilerde de mahallenin muhtarı olan abimiz o zamanlar da muhtar. ve bir teneke yağ buldukları zaman paris komününe taş çıkartırcasına o yağı bir fincan bile olsa bütün mahalleye pay ettiklerini anlatıyor.

değişik ve zor günlermiş.
12 eylül yenilgisinden önce türkiye sosyalist hareketinin, ülkenin her yerinde yarattığı adalet ve direniş ruhunun trabzon'daki pratiklerinden birini anlatmış ikinci bir ağız olarak, yazar arkadaşımız.

12 eylül tren gibi geçti sol'un üstünden. trabzon şimdi milliyetçilikle dinciliğin el ele bütün aydınlık mirasını çukura gömüyor akp karanlığında.
ama sol da bitmedi, bitiremediler. çünkü "ezen-ezilen" çelişkisi de bitmedi, tam tersine katmerlendi. çelişkilerin nihai olarak yok olacağı sosyalist iktidar kurulana kadar da bu kötü gidişat sürecek.