bugün

toplumumuzun ve milletimizin köklerine inildiği vakit yüksek bir yoğunlukta karşılaşılan hoşgörü kavramının da değişiminin düğün anlayışındaki etkileri de gözlenmektedir. süslenmiş ve büyük bir mutluluk ile nikah salonuna giden gelin arabalarımızı yolunu kesen çok mutlu ve mesut minicik yavrucakların o gülen yüzlerinden akan selametle istedikleri bir iki bozuk para ve gelin ile damada diledikleri mutluluk sözcükleri artık yerini bıcaklı ve sopalı genç çetelerine ve durmayan arabaların önünü keserek sopa ile kaportaya vurma şeklinde bir orjinalliğe bırakmıştır.

bir diğer husus ise düğün salonlarında gelin ve damadın tebrik edildiği o uzun ve ileride birçok anıyı şekillendirecek kutlama faslıdır. Mali durumun çok etki etmediği ve pahalılığın, yaşam standartlarının günümüz doruk noktasına ulaşmadığı yıllardaki düğün kalabalığı ve o kalabalığın düğünde geline aldıkları hediyelerin ceplerinde sükunetle duruyor olmasının verdiği derin iç huzur ile gelin ve damat sıra ile yaklaşık 2,5 saatlik bir süre ile kutlanarak gelinin ve damadın tüm bedeni hediyeler ile kaplanırken, yeni düğünlerimizde katılımın düğün sahibinin kesesi yetmediği için kısıtlı olması neticesinde çok daha kısa sürmesi ve gelin ile damadın kazancının da arabayı kesen çocukların kazancından daha az olabilmesine neden olmaktadır. tabii bu konunun bir avantajı vardır ki, kısa süren kutlamadan sonra gelin ile damat çok daha kısa bir sürede gerdek yolunu tutarlar.

ayrıca son olarak, gelinin damadın ayağına basması olgusu da artık değişik şekiller almıştır. sevginin ve merhametin daha çok el üstünde tutulduğu eski zamanlarda gelinin o minik parmak ucu dokunuşu yerini damadın 'oheyyynnn bastım horaaaaa' şeklinde nidası ve ardından gelinin ' ayyyyy hayvansın rızaaaa' şeklindeki ziyadesiyle sevgi ve merhamet içeren yakarışına bırakmıştır.
(bkz: rock cafede düğün yapmak)
düğünlerin pek değişen yanları olmadığını düşünmemle beraber aslında perde arkasında 3 aşama gerçekleşir.
1.eşya we ew dizimi
2.kına gecesi yani ingilizcede henna evening olarak adlandırılan,insanların bağirsak poliplerine dek herşeylerini döktürdükleri erkeğin bi ara gelinin yanına uğrayıp^^ohh oğlum hadi ewlenion al da bi yerine yak bu kınayı^^ dercesine eline yakılan kınanın az da olsa werdiği o iç gıcıklayıcı hafif iç titreten tiksindirici akışkan sayılabilecek sıvının münasip bi yere sürülmesi..
3.we düğün günü de daha çok o div div diye orgdan çıkan tuhaf ses eşliğinde şarkı dinlemekten çok ^^EWET LÜTFEN ÇOCUKLARI PiSTTEN ÇEKELiM^^cümlesinin duyulduğu gecedir ki sonunda gelin we damadın enerjik olmalarına rağmen yorgun düşERLER...

EE YANi NE ANLADIK; DÜĞÜN DEĞiL AMA ONUN YERiNE KIR DÜĞÜNÜ VEYA NiKAHLA GEÇiŞTiRiYORUZ OLAYI..NE BU YA.. ÇEKiLiR Mi
ilk hafta nişan, daha sonra ki hafta da elde avuçta ne varsa alma politikası gereği Düğünü gerçekleştirip,işçi olsun memur olsun,asgari ücretli garibanlar olsun düğüne para getirmeleri zorunlu oldugundan dolayı,hepsini yolmak...
bu bizim oralarda yeni başladı...
güncel Önemli Başlıklar