bugün

alayına isyandır.

rüzgara
koltuğa
o adama ve o kadına
muavine
güneşe
tüm hava olaylarına
hatta en son kendine isyandır.

bu "çılgınca atıyoruz" eylemi kitap okumaya benzemez. türkiye'de sen toplu taşıma aracında "kitap" okurken kimse seni rahatsız etmez. en fazla adına bakarlar kitabın falan.
ama gazete öyle mi, değil. hele magazin sayfasına hele hele spor sayfasına göz atıyorsan.

demet akalın evliliğini tv'ye taşısa ne olacak, sevişecek mi; nakka. sevişse izler miyim, muamma.
o dişlek ronaldinyo olayını da ben söleyim size; ya fener'e ya cimbom'a gelecek ya da ikisine de gelmeyecek. ikisine birden gelemez yani içiniz rahat olsun ve o gözlerinizi çekin üzerimden-gazetemden çekin.

o gözler yok mu. fıldır fıldır.
iki satır yazıyı okumayıp her ayakta dikilene adres soranların okuyacağı tutar o an. hatta ve hatta ekonomi sayfalarını bile okurlar. hepsinin japon yeni var mübarek. kafalarını eğerler, şekilden şekle girerler. üstüne çıkarlar, utanmaz utanmaz bi de soru sorarlar. gandi kim?

amınekeyim ne gandisi o arka sayfada kaldı mı diyim ne diyim, zaten vapurda rüzgardan zor okuyorum. çekin diyorum o gözlerinizdeki arsız bakışları üzerimden. çeksenize...

en zor durum vapurda, malum hava koşulları ama oradan kaçış var da; peki ya otobüs. hani bi koltuğa iki karpuzun sığdırıldığı otobüsler. okuyamıyorum arkadaşım ben, sen öyle mala bakar gibi bana bakarken. zaten bu yaz sıcağında kokuyorsunuz da çoğunuz.

ya en iyisi posta alıp haydar abi sayfasını açıp beraber geyik yapılacak "wajıwajınismus muyuz hajıı" diye ya da fotoğrafsız yabancı gazete varsa şayet ondan alınacak. ya da okumayacaksın.

hem ahali hiç gazete okunur mu böyle yerlerde, ne ayıp...
çok zor bir iştir... hele bir de bahsi geçen araç doluysa imkansız halini alabilir. böyle durumlarda gazete, en ufak halini alıncaya kadar katlanır ve okunur (bkz: origami) ama daha da zoru vardır;

toplu taşıma araçlarında 'toplu' gazete okumak: bunun farkı sizinle beraber 4-5 kişinin de sizin okuduğunuz gazeteyi okumasıdır... şartlar eşit dağılımlıdır. sinir bozucudur *
bulvar olmadığı sürece normaldir.
bazen oturduğunuz zaman kalkmamak için güzel bir bahanedir.
eğer yaşınız genç ve otobüste gazete okumaya niyetlenmişseniz merak etmeyin o gazeteyi size okutturmazlar.
amme hizmeti vermektir.
gazete okumak belki biraz daha kolaydır da, karikatür okumak gerçekten çok zor. her ay bir defa yaparım bunu, sebebi bende. neden gazete değil dersen, akşama kadar inetrnetten bakıyoruz zaten, bayat olayların birde akşamüstü baskısını almayım. hemen bir dükkana girip, gırgır,leman, uykusuz her neyse birini alıp okumayı denerim. ama bazıları hakikaten normalde bile okunmaz, bırak otobüs sarsıntısını. velhasılı kelam "toplu taşıma araçlarında gazete okumak", toplu taşıma araçlarında karikatür okumak'tan daha kolaydır.
sesli okunması halinde sorun çözülür.
güncel Önemli Başlıklar