bugün

özelleştirilmeyen bir tiyatrolar kalmıştı. şimdi o da özelleşiyor.
rte den nefret etme sebebi olarak görülebilecek olaydır.

ben bu seneden önce rte ye hayrandım ama yaptığı saçma sapan yenilikler ile yolumuza taş koyup kendinden nefret ettirdi.

--spoiler--
alacağın olsun rte
--spoiler--
cemaatin içine giremediği tek $ey sanattı. çünkü kalibrelerine ters. fakat tayyip reyis bunu da kılıfına uydurmaya çalı$ıyor.
- baba herkese bir şey dağıttın, herkes nasiplendi cebi doldu ama bana bir şey kalmadıııı günahım olsun ki ağlarım ama:((((
- Üzülme Süreyyecim, tiyatrolara ne dersin? Hani bir kez gitmiştin de kalas bir oyuncu yüzlerce kişi arasında tak tak tak senin gözlerini bulmuştu da olay çıkarmıştın ya ha orası işte.
- Ayyy babişko neden olmasın? Hem perdesini evdeki çeyizlik perdelerimden yaparımmm...
- Tabi kızım, istersen sahneyle seyirci arasına duvar çekersin böylece kimse kimsenin gözüne bakamaz yavrucum.
- Yaşasınnn. Biletleri de Biletix'ten satarız, istemediğimiz sanatçıların oyunlarının biletlerini sattırmayız nihahay.
- istemediğimiz sanatçı olmayacak ki kuzucum senin seçeceklerin olacak tabi, okul arkadaşların, Hayrülnüsha Sultan'ın, ece annenin birlikte ağladığı arkadaşları...ortaoyunu oynanır artık bol bol.
- E baba ben nereden para kazanacağım hep eşdost olacaksa?
- Aaa üzüldüğün şeye bak. Vergiler ne güne duruyor? Mesela mini etek vergisi koyarız canım kızım. Mesela bikini vergisi koyarız. Prezervatif vergisi!!! Hem üç çocuk diyorum dinlemiyorlar hem tavşan gibi uluorta birbirlerini yapıyorlar. Pardon kızım . Hem sevap işleriz hem bütçeye destek veririz.
- Çok tatlısın babacıııııım.
- Hadi ananı da al git.
- Baba?
- Pardon sen kızımdın, ben seni sokaktaki vatandaş sandım pardon.
" para kimin elindeyse ona itaat edeceksin " prensibindeki başbakanın hak arayan, olması gerekeni söyleyen, ülkenin en önemli tabakasını oluşturan tiyatrocular için bulduğu parlak fikir. özelleştirilince ne olur, tiyatroyu hepten mi bitirir, tiyatrolar kimin elinde olur, ne olur bilinmez. sadece kaygı duyulması gereken aşağılık bir durum.
ya benim borumu öttürürsün ya da ümüğünü sıkarım demenin tayyipcesidir.
Farklı kesimleri birbirine düşürme çabası gibi gelmedi değil bir an için.
Tiyatrocu jakobenlerin belini kıracak gelişme. Devletin parasıyla devlete sövüp duruyorlardı. Şimdi sanat yapıp kendilerini halka beğendirecekler. Kendi ifadeleriyle cahil halka. Geçmiş olsun.
doğru uygulamadır. komünist rejim artığı uygulaması olan devlet tiyatrosu neymiş. bir kere sanatın devlet elinde olmasını anlamak mümkün değil. bu sanatçılarda eğer iş varsa zaten seyici gelir izler paralarını alırlar, devlet sineması diye bişey var mı, veya devlet dizisi. iyi dizi sinema çekenler parayı alır kötüyü çekenler babayı alır.

Devletin işi gücü yok tiyatrocu besliyor yazıklar olsun. bildiğin kaynak israfı. bunun doğrusu nedir, devlet tiyatro filan kurmaz, belediyeler hele hiç kurmaz,en doğrusu tiyatrolara yapılan bağışların belli bir yüzdesi vergiden düşülebilir. kimsenin gidip izlemediği tiyatrolara devletin trilyonlar aktarmasının mantığı yoktur.
sanatçı sıfatı ile kendini özerk sanan, salla baş al maaş yapamayacak kesimin tepkisini çeken durumdur.
(bkz: zaman tiyatroları)
(bkz: akpnin yeni rant kapısı)
bir de oyunculara şehir tiyatroları sizin tekelinizde mi denmiş olan saçma olay, tiyatro sanatı oyuncunun senaristin yönetmenin tekelinde olmayacak da senin gibi çıkarcı politikacıların elinde mi olacaktı allasen? ya da sömürücü şirketlerin tekelinde mi olacaktı? sanat dediğin sanatçının tekelinde olan subjektif bir şeydir.
hangi oyunun segileneceğine karar vermektense özelleşmesi daha uygun bence.en azından özgürlük bu kulvarda elden gitmemiş olur..
tiyatro izlemeyen ve nefret eden biri olarak oynucak oyun bulamayan oyuncular icin oyun secenegi cogalicaktir.
bu ülkenin aydınlarına "siz kim oluyorsunuz" diyerek çıkışması zaten başbakanı tepemize iyice çıkarttığımızın bariz göstergesidir. üslup dahi çirkindir.
canlı performansın devletsizleştirilmesi.
devlet sineması var mı?
bilmem diyen bir cahilin sorusu.
1960lar da sokak tiyatrosu vardı.
komünist arkadaşlarımızdı, mehmet ulusoy vardı mesela. sokak ta oyun koyarlardı. en güzelinden. kimseye muhtaç olmadan. hey gidi günler.
(bkz: hayaldi gerçek oldu)
devlet kontrolüyle sanat mı olur amk?
her ne kadar tiyatrodan hazzetmesem de tiyatronun gelişimi açısından müthiş yerinde bir karar.
1982 model, ideolojik, halktan kopuk tiyatro sahnesine elveda demektir, hayırlı iştir.

birilerinin tekerine çomak sokmaktır, gösteriler yapılır, sloganlar atılır.

(bkz: koltuk sevdası)
gelsin NEo-liberal reformlar bir bir...
bir bir biribirilerine bakar bakar duralım!

-durduk abla; nasıl iyi mi burası?
2b yi rahat hazmetsinler diye tabana içirilen maden suyu sodası. Doğru mudur? Doğrudur.
gerekcesi, vay efendim hem benden maaş alıcaksın hem de beni çatır çatır eleştireceksin, yok öyle yağma olmamalıdır.

devlet hepimizin devleti, senin iktidarda o olman, devletin kurmuş olduğu tiyatrolarda eleştirel oyunlar oynanmayacak anlamına gelmez.

ekenomik sebeplerden dersin, bunu anlarız, ama dediğim dedik olmaya başlayan bi hükümet var ve yeter deme zamanı geldi sanırım.

ayrıca olan yine irili ufaklı şehir tiyatrolarına olacak.

edit: tüm samimiyetimle söylüyorum, son seçimlere akpye oy vermiş biriyim.
(bkz: burası türkiye)
yakında muhalefetide özelleştirecek diye korkuyorum. sonuçta onlarda eleştiriyorlar ya da devlette çalışan muhalif insanları özelleştirebilir. sen devletin ekmeğini yiyip nasıl başbakanı hükümeti eleştirirsin olur mu böyle kafa? kimsin lan sen eleştiriyorsun sen adamı. hükümetimiz olmasa devletimiz olur mu? az bile yapıyorlar(!)
sanatı satmaya çalışarak sonunu hazırlayan büyük cehalettir böylesi bir durum.sanatı olmayan bir ülke ne kadar ileri gidebilir, çok yazık. her şey elimizden alınmaya başladı.
güncel Önemli Başlıklar