tiyatrocuların kendilerini aydın zannetmeleri

bu ülkede kıçını başını açınca, arkadaşının karısıyla rol icabı(!) öpüşünce, sevişince ona sikin kalkınca, günde bir sevgili değiştirince, bir gün onun bir gün bunun yatağında uyanınca, kokain kullanınca, her türlü pisliğe bulaşınca aydın oluyorsun arkadaş!

bu ülkenin aydın olma jargonu diğer ülkelerden çok farklı!

bu ülkede aydın olmak eşittir ahlaksız olmak!

aldığı eğitime bakmadan, kendini üst tabakada gören, paragöz, kara cahildir çoğu aslında.

yazık çok yazık.

büyük çoğunlukla da haklıdırlar efendim. tiyatrocu demeyelim de sanatçı diyelim biz ona...

bir sanatçı olmak da ne kadar zordur bilirsiniz. sanatçı olmalarının yanında çok okumuş seviyeleri yüksek, kültürlü insanlardır. sanatçı olmak kolaysa bence ilk önce bunun gibi düşünen insanlar belli ve sınırlı kültürleriyle sanatçı olsunlar derim ben.

tipik örneği;

(bkz: levent kırca)
(bkz: müjdat gezen)

Bu egoları yüzünden, istedikleri değeri göremeyecekler. Sinema gibi halka inin lan azcık. Kimse n.b.c nin, ya mal insanlar filmimi izlemiyor, turk halkı cahil diye zırladığını gördünüz mü?

Haklıdırlar efenim. Sen gidip büyük bütçeli filmlerde devlet tiyatrosu eğitimi almış, bu işi hakkıyla yapan insanları değil de imajmakerların ömürlerini uzattığı mankenleri oynatırsan bu insanlar da haklı olarak eleştirisini yapar. Bunun için gerçek aydınlardır. Paraya önem vermeyen.

insana bir gülme getiren durumdur. evet.

he la adamın tekine sorsan bu memleketin alimi

o fesli deli

nakitoğlu

ve

erbaş.

Güldüren olay.

valla ben şimdiye kadar hiç cahil, kitap okumayan, çevresinden ve kendisinden bihaber, arastırmayan tiyatrocu görmedim. kaldı ki tiyatrocunun ya da başkasının kendini ne zannettiği değil bizim onu ne zannettiğimizdir mühim olan bu da böyle biline.