bugün

"sanat yok, edebiyat yok, toplum hayatı yok; asıl fenası, sürekli bir endişe ve her an öldürülme korkusu. işte insanın hayatı; yalnız, yoksul, pis, hayvani ve kısa."

hobbes'den ülkemizin özeti gibi tespit.
“insan diğer insanlara karşı doğal bir sevgi besleseydi, herkesin
herkesi insan olduğu için eşit derecede sevmemesi veya arkadaşlığını tercih etmeleri
için hiçbir neden olmazdı. Öyleyse doğa gereği, biz onların arkadaşlığını değil ama
onlardan gelecek şan ve yararın [commodum] peşindeyiz” (Hobbes, 2014, s. 22).
korku arttıkça özgürlük azalır, özgürlük arttıkça korku çoğalır tezini savunan bilim insanı.
yalnız bazı arkadaşlar eleştirmiş falan komik buldum ama uzatmamak adına yorum yapmayacağım gülüp geçiyorum.

kendisi idam ile yargılanmış ancak sadece kitaplarının parasının arttırılmasına karar verilmiştir.
kendinden sonraki filozofları büyük ölçüde etkilemiştir ve ingiliz düşünce yapısını da etkilemiştir, sayesinde 300 yıl süren bir devlet, ahlak, özgürlük gibi düşünce furyası ortaya çıkmıştır.

kendisi ayrıca öyle bir dilde yazmıştır ki Bacon’dan bile üstündür dili. Ama ekşi sözlük yazarlarının saldırına o da uğramadan kaçamamıştır hahaha.
leviathan adlı eserinde bilim bölümünde aklın gelişebilirliğini açık ve net vurgulayan filozoftur.

"Görülüyor ki akıl, algı ve belleğin tersine doğuştan gelmez, basiret gibi deneyimle de edinilmez; fakat çalışmakla kazanılır..."
"Bilim sonuçlar bilgisi ve bir gerçeğin bir diğerine bağımlılığıdır." demiş üstad.
Bilginin kaynağı olarak fiziksel gerçekliğin deneyimini, yani duyu algılarının rolünü öncelikli olarak alan filozoftur. Hobbes da diğerleri gibi tüm bilginin temelinde duyuların, yani duyu deneyinin olduğunu öne sürer. Bununla birlikte, enterasandır ki, Hobbes empirik filozoflarda görülmeyecek şekilde matematikle, özellikle geometri ile ilgilenmiştir.
insan insanın kurdudur diyerek insanların tüm haklarını krala devrettiğini açıklar. Ki bu sayede kral bireyin en azından yaşama hakkını koruyacaktır.
görsel
Leviathan adlı eserinde aristoteles'e giydirmesiyle yaran bir düşünür. ilahi.
felsefe, sosyoloji siyaset bilimi okuyanların ; derslerinde fazlasıyla gördüğü isimdir. kendisini realist, pragmatik olarak tanımlayabiliriz. eserlerinden bahsedecek olursak; leviathan en önemli eseridir. eserde insanların güvenlik ihtiyacının devleti ortaya çıkardığından bahsetmiş, ve devleti bir canavara benzetmiştir. abd , birleşik krallık siyasetçileri thomas hobbes'ın pragmatik anlayışından inanılmaz etkilenmişlerdir.

her yerde karşımıza çıkan efsenevi sözü '' insan, insanın kurdudur'' sözüdür.
Periler, hangi dükkânda ya da tezgahta dürdüler bu defteri, bir türlü bulamadı kocakarılar. Fakat gayet iyi bilinir ki Papazlar’ın Tezgahı, Üniversitelerdir ve buralardaki bilgi dalları da Papalık makamından kaynaklanır. Denir ki Periler bir insandan hoşnut kalmadıklarında, onu cezalandırmak için cinlerini salarlarmış üstüne. Kilise de bir sivil devletten hoşnut kalmadı mı kendi cinlerini yaratır. Hurafedir bu, meczup rahiplerdir. Fitne vaazları vererek hükümdarlarının ayağını kaydırırlar; kimi zaman da vaatlerle meczup edilmiş bir hükümdar, bir diğerinin ayağını kaydırır.
materyalist bir filozoftur. hukuk felsefesi adli dersin sınavına hazırlanırken hocanın kesin soru sormasının beklendiği şahıs idi ve her şeyiyle bu adama çalıştım, ciddi olarak sadece buna çalıştım. sormadı, 4 tane klasik sorunun her birine bu adamla ilgili fikirleri, söylediği sözleri temel edinerek bir seyler yazdım ve her ne hikmetse dersten geçtim. teşekkürler thomas hobbes.
ingiliz felsefeci. modern siyasal düşüncenin kurucusu aynı zamanda realism in de kurucularındandır. 'state of nature've 'social contrac' kavramlarını ortaya atan şahıs.
Hobbes, Bacon'ın fikirlerini daha da sistemleştirmiştir. Felsefeyi nesneler doktrini olarak adlandırır ve felsefeyi tabiat felsefesi ve cemiyet/devlet felsefesi olarak ikiye ayırır.

Hobbes'in devlet teorisi; insanın kötü tabiatı, bu tabiatın harplere yol açtığı, devletin herkesin iradesini temsil ettiği, içtimai nizamın kurulması için devletin varlığının gerekliliği fikirlerinden oluşur. Hobbes'in devletin yurttaşlar tarafından insan iradesi ile kurulduğu fikri, ilahiyatçı devlet teorisini sarsmıştır. Hobbes siyasi açıdan mutlakıyetçi kabul edilir. Bu değerlendirme doğru ancak nakıstır. Çünkü siyasi müesseseler'in varoluş sebebini cemiyetin emniyetini temin olduğu üzerinde durur. Ona göre ferdin sadece hür olması yetmez aynı zamanda güven içinde olmalıdır. Merkezde şahıs vardır fakat kişinin varlığını sürdürebilmesi için beden olmaya ihtiyacı vardır. ''Kutsi Devlet'' itikadı yerine devleti fonksiyonu ve faydası boyutuna irca eder.

Hobbes'in fikirleri umumi olarak kilise ile ihtilaflıdır. Çünkü hristiyanlığın dünyevi ve ruhani ıktidarı kılıç, dua ve sa'y olarak ayrılan içtimai tabakalaşma doktrinine karşılık, Hobbes hakimiyetin bölünmez ve mutlak olduğunu ortaya koymakta kiliseyi de dünyevi iktidar ve siyasi güce bağlamak istemektedir.
Thomas Hobbes'u anlamak, Hobbes'un yuzunu gormek degildir... Hobbes amca demistir ki ki her insan dogustan esittir. Bu esitlik ayni zamanda kendi amaclarina ulasma umudunun esitligi anlamina da gelir.Ama insanlarin istekleri cogu zaman birbiriyle celistiginden catisma dogar. bu durumda bireyler kendilerini korumak icin herseyi yapacaktir Ortada herkesin herkese dusman, insanin insanin kurdu oldugu bir savas vardir. (insan insanın kürdüdür degil abi:)) Herseyi isteyen insanin temel hakki olan yasama hakkinin bile gote geldigi bu durumu da engelleyecek tek bir kurum vardir, o da Leviathandir.
ulu önder başbuğ serok recep tayyip erdoğan'dan ağzının payını almış zamane filozofu.

"birilerinin dediği gibi insan insanın kurdu değildir" rte
(bkz: kara üzüm hobbesi)
Bencillik öğretisini savunan ingiliz filozof kendisine göre şöyledir egoizm insan Doğası Gereği bencildir.

(bkz: terbiyesiz sencil ol biraz)
ikizimle doğmuşum adı korkuydu, diyor. korkuyu bilmeyen özgürlüğü de bilmez, diyor. din adamı babasının, dönemindeki ingiltere'de var olan iç karışıklıkların üzerinde etkisi büyüktür. sözleşme kuramcılarındandır. leviathan'ın ilk iki kitabını herkes okur da son ikisini çoğu siyaset bilimi uzmanları bile okumamıştır. halbuki dili çok ağır da değildir. nedendir bilmem, millet deli gibi poulantzas, althusser, lyotard, mouffe okuyor ama iş hobbes'a gelince üstükörü bilgilerle yetiniyor.
--spoiler--
gelecek korkusu yüzünden insanlar, görünmeyen şeylerin gücünden korkarlar.
--spoiler--
--spoiler--
görünmeyen şeylere duyulan korku, herkesin kendi içinde din diye bellediğinin doğal tohumudur.
--spoiler--
ygs denemelerinde en çok çıkan filozoflardan biridir, devletin yapay olduğunu söyler.
felsefi çizgisini bir kenara koyup sadece cümle bazında bakarsak şöyle güzel bir aforizmanın sahibi olan;

''bir devletin meşruluğunun biricik kaynağı, insanlarının birey olarak sahip oldukları hakları koruma yeterliliğindedir.''
Esas olarak ilk büyük kapitalist sayılan filozoftur. sorunlara "adalet nedir?" ya da "kim yönetmeli" şeklinde bakan kendinden önceki politik düşünürlerden farklı olarak hobbes siyaset teorisinin merkezine bireyi yerleştirmiştir.
felsefede materyalizmi, etikte haz ahlakını, siyasette monarşiyi benimsemiştir. en tanınmış eseri leviathan, tevrat'ta geçen bir canavarın adıdır ve hobbes da her şeye egemen olan devletin simgesidir.
hobbes'a göre dünya mekanik hareket yasaları tarafından yönetilen cisimlerin bütünüdür. insan ve hayvan bu bütünün bir parçasıdır. onların fiziksel ve ruhsal yaşamları da tümüyle mekanik hareket yasalarına bağlıdır. bu bakımdan tanrı, melek, ruh diye bir şey yoktur. bunlar imgelemin ürünüdür. hobbes'a göre evrende töz olarak yalnızca madde vardır. felsefenin konusunu madde ve maddenin biçim almış bir durumu olan cisimler oluşturur. cisimler de ancak gözlem ve deney yoluyla incelenir. * *
ingiliz filozof ve siyaset kuramcısı. leviathan isimli eseri başyapıtı olarak kabul edilir.
ingiliz siyaset felsefecisi. leviathan'ın yazarı.
siyaset üzerinde düşüncelerini newton'dan etkilenerek oluşturmuştur. toplumun dinamiğini evrendeki atomlar ile açıklar. atomlar farklı yönde hareket ediyorsa sorun yoktur ama birbirleriyle çarpışınca sorun burdan doğar. bu çarpışmayı oluşturalacak bir devlet ile bitirmeyi öngörmüştür. fakat devletin başındaki otoritenin kontrolü yoktur. yani tiranlık gibi bir şey düşünmüştür.* otoritenin ağzından çıkan kuraldır.