bugün

bir edward albee oyunu.

absürt akımın ve absürt tiyatronun başarılı örneklerindendir, genel kabulün aksine kısa ve çıkışsız, anlamdan uzak diyaloglar yerine albee oyunda uzun söylemler işlemiştir.

ikinci dünya savaşı sonrası oluşan tüm değişimlerin sonuçlarını barındırır, yeni dünya düzeni, yeni ahlak, yeni etik, yeni hayat görüşü ve iletişimsizlik... en çok da iletişimsizliği, bireyin kendine ve çevresine yabancılaşmasını başarıyla işlemiş bir oyundur.
(bkz: the zoo)*
(#22119963)
edward albee'nin absürt olmasına karşın baba gibi realizm taşıyan tiyatro oyunudur.

http://oznurdogan.com/2012/12/19/the-zoo-story/
hikayedeki jerry karakteri jesus figüründedir. kendini toplumdan soyutlamış diğer bir yandan da onlardan bir şekilde sorumlu olduğunu hissediyor. ayrıca tanrıyla iletişime geçme amacı vardır. tanrıyı çocuğuyla ilgilenmeyen bir aile olarak, kendisini de insanları aydınlatması gerektirdiğini düşünen oğul olarak görüyor. peter için ölüyor ve onun ruhunu ölümden kurtarıyor. peter kendisini tanıması ve jerry'nin ilgilendiği soyutlanmalarla alaka kurması için jerry'i öldürmeye zorlanıyor. böyle bir amacı yoktur aslında, jerry kendisini peter'ın bıçağına doğru atar.

jerry'nin yaşadığı yerdeki insanlar unutulmuş, soyutlanmış insanlar. evin kapısının nöbetçileri ise kaba kadın ve bir köpek. köpeği, yunan mitolojisinde hades'i koruyan siyah, ateş saçan gözleri olan üç kafalı canavar köpek cerberus özdeşleştiriyor.odanın batı kısmı cehennme ve jerry'nin köpekle maceraları da mitolojik bir karakterin veya tanrı'nın cehennemdeki olaylarını temsil ediyor denebilir. jerry'nin kasabaya inip, çıkması christ'in yeniden diriliş için kurtarılma başlamadan önce cehenneme gitmesine benziyor.
edward albee'nin türkçe'ye hayvanat bahçesi olarak çevrilmiş iletişimsizlik ana temalı* absürd oyunu.