bugün

the ocean at the end adlı yeni albümüyle coşku ve mutluluk vermiş sağlam grup. dünyada güzel şeyler de oluyor arada sırada.
mantra ile hayatın akış yönünü değiştirebilme özelliğine sahip gruptur. candır.

http://www.youtube.com/watch?v=FMEWOJt73YE
temptation isimşi müthiş şarkıya sahiptirler.
vokal çok etkileyicidir.
(bkz: a certain slant of light)
çocukluğumuzu becerme* * * lütfuna sahiptiler efendim. afiyet olsun.
bazı duyguların ismi olmaz ya hani, kelimelere dökemezsin hissettiklerini. işte bu adamlar o duyguların müziklerini yapan adamlardır. şiddetle tavsiye edilip; tüm albümleri hemen edinilip dinlenmelidir. tarafımca uygulanmış ve hiç boş şarkıya denk gelinmemiştir.
doğu mistisizmini hard rockla birleştirince tadından yenmez yapıtlar ortaya çıkaran 90'ların kültlerinden işini layıkıyla yerine getirmiş başarılı/ leziz/ güzel grup.
işin doğu felsefesi kısmı son dönem az biraz moda olsa da, gene de batı-doğu sentezi babında zenginlik sunmuş bünyeleri müziğe doyurmuştur. doğunun tarihsel geçmişi enstrüman kalibresinin hafife alınmayacak oluşunu betimler adeta. bu da icra edilen olgudaki çeşitliliğin farkına varılmasına önayak olur.
çay partisi adı altında basit değil zor işleri başarmışlardır. sadece ihtiyaç molası vererek dinlenilesi değil, günü baştan sona hedonizmin doruklarında geçirme sebebidir bunlar.
şarkı-albüm ismi vermeden ne yaptılarsa saldırılmalı eserleri keyifle sömürülmelidir. loreena da iran- türkiye girişmişti en son. var bu topraklarda tarih ve bir hikmet. tabi algılamasını bilene. kafa yorana.
bir grubun bütün sarkilari begenilir mi kardeessimm diyebilecegim gruptur baslica "Psychopomp" ve "wishing you would stay" sarkilari çok lezizdir.
etnik ezgilerle modern rock türünü kusursuzca harmanlayan eşsiz grup.kanımca en iyi albümleri TRIPtychdir.ayrıca (bkz: heaven coming down)
ud ya da bağlama almak için bizzat istanbul'a gelen bir vokale sahiptir.
jeff martin'in karizmasıyla taşıyabildiği şahane bir gruptur.
these living arms ile ağlatan, requiem ile tüleri diken diken eden, the bazaar ile göbek attıran grup. batı soundunda müzik yapıyorlar ama nedense hep bizden birşeyler varmış gibi hissediyorum bu adamlarda. istanbul hayranı olmalarından belki. çok kaliteli, çok başka bir grup. takipteyiz.
yukardakilerden farklı olaraktan; cathartik, walking wounded ve sister awake gibi şarkıları da kesinlikle dinlenilmesi gereken grup.
jeff martin* 17 nisan'da geliyormuş şeklinde haber etrafında ismi geçirilen grup.
kanadalı bir grup olup doğu ezgilerini sıklıkla kullanmaları sebebiyle; doğulu iken batılı müzik yapmaya çalışanlara bok atmaya çalışan kişilere misal vermek üzere en nefis argümanımdı kendileri. 1990'da kurulup 2005'te dağıldılar.
efsane için (bkz: the bazaar)
doğu soundu ile batı soundunu çok iyi harmanlamayı başarmış hoş gruptu. temptation ve save me şarkıları gerçekten iyidir.
Lise yıllarında aradığını bulamayanların dermanı, tüm lise sonu onla geçirebileceğiniz dinleyici dostu grup. Interzone mantras ve edge of twilight en güzel albümleridir zannımca, am hepsi dinlenmeye değer(son albümleri olmayabilir bea). Lullaby, Cathartik, bazaar, drawning down the moon, coming home...niye sayıyorsam kötü parçaları azdır. Bazaar'ın klibinin bir kısmı yere batan sarnıcında çekilmiştir, klibin diğer mekanı olan kapalı çarşıyı ve türk insanını çok sevdiklerini belirtmişlerdir. Bir efsaneye göre de klibi çekmek için istanbula geldiklerinde unkapanından bir kamyon dolusu enstrumanla ayrılmışlar. Blue jean'e verdikleri bir röportaj'da bu kadar çok ensturmanı çalmayı hangi ara öğrendikleri sorulduğunda, "öğrenmiyoruz ki kafamıza göre çalıyoruz" demiştir hınzır jeff.

Beat generation?? ve tasavvuf felsefesinden etkilenmiş, şarkı sözlerinde de bunu gayet iyi yansıtmışlardır. Bu arada exhile and the kingdom çıktı ve o eski özlenen tea party havasını veriyor. Bana splendor solis esintileri taşıyormuş gibi geldi(çok biliyom ben).
the bazaar isimli parçlarını severek dinlediğimiz kanadalı grup. Dağılmasalarmış iyimiş.
samsara gibi mükemmel bir şarkıya sahip grup. aynı isimli bir filmde mevcuttur.
içindeki ortadoğu ezgileriyle bizden olmuş gruptu. lakin dağılmış deniliyor. inşaallah doğru değildir.oceans,halcyon days gibi parçaları dinlenesidir.
Jeff Martin gibi mükemmel bir vokale sahip olmuş bir gruptur.
intihara sürükleyen parçalar listesine ilk beş girecek olan psychopomp'un sahibi. hastasıyım.
1990 yılında bir araya gelen, blues, progressive rock ve doğu müziğini birleştirmiş olan, muazzam bir ses olan jeff martin in bulunduğu, ama ne yazık ki jeff in ayrılmasıyla dağılan kanadalı muhteşem grup.
grubun bas gitaristi stuart chatwood, prince of persia serisinin müziklerini bestelemiştir.
(bkz: Psychopomp)
(bkz: stargazer)
(bkz: the messenger)
kullandıkları saz gibi enstrumanları turkiye den almış grup. bu enstrumanları kullanmayı bilmeyip uydurma soundlar ile cok güzel seyler cıkarabilmiş grup. dagilmalari hyranlarını üzmüştür.
güncel Önemli Başlıklar