the straight story

bir david lynch filmi.
Alvin Straight adlı yaşlı bir adamın traktörü ile kardeşini ziyarete giderken ki yolculuğunu anlatıyor.
ironi oranı son derece yüksek ve tek anlaşılırlığı tam olan david lynch filmi.

----spoiler----
önce david lynch filmi olduğu için kafanızı karıştıracağını düşünüyorsunuz.sonra adından sade, düz bir film olduğu fikrine kapılıyorsunuz ama yönetmen yüzünden hala kararsızsınız.sonra filmin kahramanının soy isminin straight olduğunu duyunca onun hikayesi olduğunu ve ismin filmin akışıyla ilgili olmadını fark ediyorsunuz.
filmin sonuna kadar bir david lynch filmi beklerken ters köşe olup, inanılmaz sade, dümdüz bir filmle karşı karşıya kalıyorsunuz.
en sonunda kardeşinin evine vardığı anda ilginç hiçbirşey omayınca filmde, gülmekle şaşırmak arasında kalakalıyosunuz.
ve varolan en monoton filmi sinema tarihinin en karmaşık yönetmeninden izlemiş olmanın garip ferahlığıyla dvd'yi kapatıp uyumaya başlıyorsunuz, çünkü ilk defa bir david lynch filmini baştan sona anlamışsınız...
-----spoiler-----

harika bir lynch filmi.herşey harika: görüntüler, müzikler, konunun işlenişi.. '' sonuçta kardeş, kardeştir '' repliğiyle kalbinden vuruyor seyirciyi.

atilla dorsay'ın dediği gibi '' gerçek erdem yalınlık! ''

ayladır bilgisayarın ardından bana bakan cd'nin üstünde yazan yazı. *

yönetmenliğini david lynch'in yaptığı 1999 yapımı gerilim filmi. david lynch bu filmle sinemasını bilenleri ve takip edenleri tam anlamıyla ters köşeye yatırmaktadır, çünkü herşey bir lynch filminden asla beklenmeyecek kadar yalın ve anlaşılır. öyle ki film bittiğinde "ohaa. oğlum bir yanlışlık var, ben anladım bu filmi." diyorsunuz. ben dedim yani. ilginç. filmin başrol oyuncusu ise richard fransworth.

david lynch kimdir bilmem; lakin bu film son derece izlenesi bir film. müzikleri ve filmde gösterilen durağanlık ile uyuma ihtimaliniz çok yüksek. oldukça sade, oldukça durağan. müzikler müthiş, son derece rahatlatıcı.

--spoiler--
- peki yaşlı olmanın en kötü yanı ne?
- bunun en kötü yanı, bir gün senin de genç olduğunu hatırlamandır.
--spoiler--

david lync'in işi kafa karıştırmak olduğundan, aslında tam da tarzına uygun bir film diyebiliriz.
mulholland drive, blue velvet, lost highway gibi filmlerini izledikten sonra yine böyle bir film beklerken, şok olursunuz çünkü. oysa bir bakarsınız, muhterem bir zamanlar elephant man ı da çekmiştir.

oyuncularının yaş ortalaması hayli yüksek olan, sakin ve derin ırmaklar misali akıp giden bir film. aile bağları, yaşlılık, kardeşlik gibi konulara vurgu yapıp; hoş görüntüler, kaliteli oyunculuk ve birinci viteste bir gezinti sunuyor izleyicilerine.

http://www.imdb.com/title/tt0166896/

--spoiler--
genç(bilmişçe, birazda küstahça bir tavırla): yaşlı olmanın en kötü yanı nedir alvin?
alvin: genç olduğunu hatırlaman.
sessizlik..
--spoiler--

en iyi finali olan filmler arasına girecek huzur dolu film. oyunculuklar muhteşem. finaldeki o bakışmaları, o duyguları hiçbir kelime anlatamazdı. anlatamamıştı. yaşattı resmen bana.

insanı yaşlanma ölüm stresine sokan film. sırf final sahnesi için oturup izlenmeli.

Yaşlı, sakin, toplumdan uzak insanları seviyorsanız izleyin.
Oyunculuklar çok güzel ve hikayenin yavaş işleyişine rağmen benim içim hep kıpır kıpırdı. ihtiyarın gözlerinin dolması ve masmavi parlamasını hala unutamam.
Ayrıca angelo badalamenti ile beni tanıştıran film olduğu için bir ayrı müteşekkirim. Hala soundtracki sabah köründe uyanıp kahveyle içilen ilk sigara yanında eşsiz gider.

kardeşinin kalp krizi geçirdiğini öğrenen 70'li yaşlardaki alvin amcamızın, kardeşine doğru yaptığı sessiz, sakin ve uzun bir yolculuğu konu alan, samimi bir yol filmi. türü sevenler izlesin, beğenir. türü sevmeyenler izlesin, türü sever. david lynch filmi izleyip anlamayan izlesin, anlar.

http://www.bagimsizsenary.../5644be8b0cf21009be83ede5

David Lynch Değil de misal yönetmeni dennis dugan olsaydı ne boktan film diye eleştirilirdi. David lynch'i çok sevsem de bu filmi hiç de özel bir tarafı olmayan bir film. Bu tarz çok film var.

ihtiyar bir abimizin kalp krizi geçiren kardeşini görmek için çim biçme makinesi ile yolculuğa çıkmasını izlediğimiz hoş bir aile filmi.
Filme başlamadan önce hakkında hiç bir bilgim yoktu; başlarken Walt Disney yazısını görünce ne kadar sevindiysem ardından gelen David Lynchi de görünce o kadar karamsar bir duyguya kapıldım ki film bitene kadar bu duygu beni yedi bitirdi. öyle ki film çok çok güzel ilerliyor olmasına rağmen yönetmenden ötürü yine bir abukluk ile karşılacağımı düşündüm hep. Lakin tatsız tuzsuz sonu haricinde öyle olmadı; sonuna kadar zevkle izlettirdi kendisini. Yönetmen kendi tarzının biraz dışına çıkmış olmasına rağmen yine kendine has çekim tekniklerini ve sahneleri filme uygulamış, belki filme daha uygun bir yönetmen seçilse drama açısandan daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Country müziklerinin duygusal sahnelere ve yol hikayesine uyumu ise şahaneydi. Filmin anlatmaya çalıştığı şeyde aynı mükemmellikteydi biz de bir söz var: " Gardaş gardaştır, bacı bacıdır, et tırnaktan ayrılır mı? " derler bu cümle üzerine iki kardeşin uzun soluklu gerçek öyküsünü bir yol hikayesi olarak izleyeceksiniz filmde.
Son diyeceğim şey ise; böyle güzel filmler yapmayın arkadaşım insan başka filmlerden tat almaz oluyor sonra.