bugün

will smith in ogluyla beraber super is cikarttigi bir film. amerikan yasaminin belkide aynasi. evsizlik, hapis, sell&live yasam tarzi son derece etkileyici bir film. mutlaka izlenmesi gereken bir film. akilda kalan replikler ise will smith in ogluna;
- evladim sana eger biri bunu yapamazsin dese ona inanma hatta ben desem bile..
film this part of my life diye bolum bolum anlatilir. en son haliyle mutlu sona ulasilir ama filmin diger fimlerden farki gercegi daha iyi yansitmasidir. iyi seyirler..
teknik bilgi almak isteyenler icin resmi sitesi
http://www.sonypictures.c...es/thepursuitofhappyness/
gerçek bir hayat hikayesini anlatan, american dream in gerçek yüzünü gösteren mükemmel bir yapım. kaçırmamanızı tavsiye ederim.
will smith'in küçük oğluyla baraber kameraların karşısına geçtiği süper performansıyla oscara aday olduğu iç acıtan bir hayat hikayesini konu olan gabriele muccino filmi...

And the Oscar goes to...
herkesin izlemesi gerektigini düsündügüm bir film. herkes kendince bir ders cikarabilir bu filmden, cikarmali.

asil hikaye senaryoya mükemmel olmasa da gayet basarili aktarilmis ve oyunculuklara denecek laf yok. ilk defa will smith'in oynadigi bir filmi begendim diyebilirim.
hayat sizi ne kadar zorlarsa zorlasın insanın umudunu kaybetmemesi gerektiğini çok güzel bir şekilde anlatmış film. kesinlikle izlenmesi gerekir...
vizyona 'umudunu kaybetme' adıyla girmiştir.
"aynı şeyi ilk kez yapmakla ikinci kez yapmak arasında fark vardır"
özellikle de zorundaysan...
filmde icinde gecelenen metro istasyonunu hergun kullanmak, evsizlerin onunde bekledigi kilisenin hergun onunden gecmek, golden gate'e ayni yerden defalarca bakmis olmak filmi izlerken insani daha da bir heyecanlandiriyor. san francisco'dan ayrilmama istedigini kamciliyor. ayrica bir de dipnot verme ihtiyaci hissettimki kendimde o da su; filmi dikkatli izlemis olanlar hatirlarlar sokakta ivir zivirla muzik yapan calgici market streetin gercektende demir bas elemanlarindan biridir.
will smith ve oğlu jaden smith'in baba oğul oyunculuklarını döktürdüğü filmdir.
gerek senaryosu, ki chris gardner adlı şahsın gerçek hayatını konu alır, ve gerekse will smith ve oğlunun oyunculuğu mükemmeldir ve filmin gerçek anlamda tam not almasına işarettir.
herkes tarafından kesinlikle izlenmesi tavsiye edilir ve hakkında bilgi edinmek için:
http://beyazperde.mynet.c...asp?id=3413&kat=arama
Bir babanın hayat mücedelesini anlatan etkileyici film. "Her inişin bir çıkışı vardır" tadında, herkesin izlemesi gereken bir film.
güven, umut, mutluluk çizgisinde işlenmiş. gerçek bir hayat hikayesinden esintilerle bezeli bir film.
özellikle ikinci yarısında tüyleri diken diken eden, ağlayan, ağlatan filmdir... will smith'in ha yıkıldı, ha yıkılacak dememe rağmen taş gibi dimdik ayakta kalması, tüm imkansızlıklara sadece kendi değerleri ile karşı durması ortaya ciddi anlamda etkileyici bir film çıkarmış.

hele ki, filmin sonuna doğru işi aldıktan sonra ki hali... sırf o sahne için dahi kendisi oscar'ı haketmiştir diyebiliriz.

filme ilkokul türkçe derslerindeki anafikir bulmaca taktiği ile yaklaşınca, filmin bize her koşulda ağlayıp zırlamadan, öfleyip öplemeden mücadele et, durmak yok yola devam(!) dediğini görüyoruz.
bir sürü imkansızlığa rağmen nasıl ayakta durulabileceğini bizlere gösteren film. ayrıca will smith'in performansı da gayet başarılıdır.
(bkz: pursuit of vikings)
başrolde will smith'in olduğu, izlerken ağlayacağınız ama aynı zamanda ders alacağınız izlemeye değer çok güzel bir filmdir.
will smith'in oğluyla beraber oynadığı film...filmi izledikten sonra ''abi bir insan bu kadar mı talihsiz olur ya'' der ve haline şükredersin...
eğer türkler çekmiş olsaydı asla beğenilmezdi dedirten film.
(bkz: happiness)

bir yazım hatası gibi dursa da, öyle olsa da, filmin ismi budur.
neden öyle olduğu da filmi izleyince anlaşılabilir.
will smith in yataktan alarmın çalmasıyla kalkıp corn flakes inden bir kaşık aldıktan sonra body çalışmadığı kısacası klasik will smith triplerini yapmadığı ender filmlerdendir.

bilakisleri için:
(bkz: i robot)
(bkz: i m legend)
izledikten hemen sonra, bu gece kendi yatağımda huzur içince yatacağım için * şükretmemi sağlayan film olmuştur kendisi. paranın değersizliğini, inanç ve sevgi karşısındaki basitliğini gözler önüne sermiştir *. izlerken mendil bulundurulması tavsiyelerim arasındadır.
genelde gerçek bir hikayeden çevirilen filmlerin çoğu iyi olur ki bu da öyleydi, ama anlamadığım filmde neden bizim eleman işi aldıktan sonra güzel günlerinden birkaç kare gösterilmiyor, yok 87 de şirket kurmuş, 2006 da satmış milyarder olmuş anlamıyorum ben bu yapımcıları 90 dakika karakterle üzülmüşüz bir 5-10 dakika mutlu et değil mi?
chris gardner rolüyle will smith'in baş rolde oynadığı gabriele muccino'nun yönettiği gerçek hayat hikayesinden esinlenilmiş olan bu filmde bazen öyle bir noktaya geliniyor ki, sanki gardner'ın depresyona ve kaygıya dair hiç bir genetik yatkınlığı yok! film seyirciye, bazen genetik bir harikayla karşı karşıya olduğunu düşündürten bir film...

**filmin en sonunda gardner ve oğlunun yanından geçen kişi gerçek chris gardner'dır.**
işimden ayrılmak zorunda bırakıldığım olacak gözüyle baktığım işlerin olumsuz sonuçlandığı tüm umutlarımı yitirdiğim bir dönemde bir arkadaşın tavsiyesi üzerine izlediğim izlerken salya sümük ağladığım kesinlikle izlenesi filmdir.ayrıca içinde bulunduğum dönemin düşündüğüm kadar kötü olmadığını fark etmeme ve şükretmem gerektiğini anlamamı saglayan film.
ana fikri "kapitalizm adamı götünden siker." olan film.
will smith'in her filminde, tipindeki değişiklik nedeniyle will smith bu muydu lan? dediğim filmdir. her izlediğimde karnıma ağrılar girmiştir. izlediğim gerilim filmlerinde bu kadar gerilmediğimi hissetmişimdir. önemli iş görüşmeleri tüyoları veren filmdir. will smith ve oğluna aferindir, sağolsunlardır.

edit

burnumun direkleri sızlamıştır.