the premature burial

edgar allan poe ya ait, henüz ölmeden, öldü sanılarak gömülen insanların anlatıldığı öyküdür. bu durumun aslında yazarın kendi kişisel paranoyası olduğu da rivayet edilmektedir. hikayede farklı farklı insanların gömüldükten sonra şans eseri yada dikkat çekerek hayata dönüşleri anlatılır. hikayenin en etkileyici kısımlarından biri ölmeden mezara koyulan insanlarla kurulan empati anıdır.

---the unendurable oppression of the lungs- the stifling fumes of the damp earth- the clinging to the death garments- the rigid embrace of the narrow house- the blackness of the absolute night- the silence like a sea that overwhelms- the unseen but palpable presence of the conqueror worm- these things, with the thoughts of the air and grass above, with the memory of dear friends who would fly to save us if but informed of our fate, and with consciousness that of this fate they can never informed- that our hopeless portion is that of the real dead---

aynı temadaki hikayeler için

(bkz: the fall of the house of usher)
(bkz: the cask of amontillado)
(bkz: the pit and the pendulum)