bugün

jordan , pippen , rodman ve phil jackson 1998-1999 sezonunda 7. şampiyonluğu kazanırdı ama aynı kadro 2000 yılındaki lakers ile finalde kapışması ne olur bilemem hadi ron harper bulls da olsun *
Bu arada eski bullsu izleyince şimdiki bulls taraftarlarına ki benim de sempatim olan takımdır baya üzülüyorum. 98 bulls 2000-2020 bullsa karmasını sahasan siler
Bizi tekrar basket sahalarına atan belgeseldir. Direk spalding tf 150 alıp sahaya koştuk arkadaşla.
majestelerinin viskisine kurban belgeseldir.

tam ergenliğim ile gençliğimin ara dönemini de izliyorum belgeselde.
Katılıyorum sana birader gerçekten müthiş bir belgesel.
gerçek bir belgesel örneği. basketbol diye bir şeyi daha önce hiç duymasanız bile soluksuz izlersiniz.
basketbolla alakasız biri olarak izlediğim ve jordan'a bir kaç kat daha saygı duyduğum yapım.

özellikle yorumlarda takım arkadaşlarına ne kadar kötü davrandığı söylenmiş ama adam bence tam olarak yapması gerekeni yapmış ve onları nba tarihinin en iyi takımlarından biri haline getirmiş.

ayrıca sadece jordan'a odaklanmış bir belgesel değil de diğer takım arkadaşlarından da hayat hikayelerine dokunmuş olmaları çok güzeldi. tamam adam en büyük ama takım sporlarında kimse sadece tek başına bunları başaramaz. bunun altını çizmeleri iyiydi.

10 bölüm boyunca garibime giden tek mesele michael'ın basketbola ara vermesi hakkında sıraladığı gerekçeler oldu. jordan'ın ve bu konu hakkında yorum yapmış diğer insanların sakladıkları bir şey olduğu net bence. basının saldırılarından bunalan adam inzivaya falan çekilir basının gözünün üzerinde olacağını bile bile beyzbola falan yönelmez. ki tek başına aldığını söylediği o kararın babasının ölümüyle de alakasız olduğunu 3. şampiyonluk gecesi 'bu kararı bir babam bir de ben biliyorduk' demesinden de anlayabiliyoruz zaten.
izlerken vay be dedirten bir belgesel. Mj'in hikayesi dışında onunla temasta bulunan herkesin hikayesinin birazına değinmesi hoş olmuş.
Üzüldüğüm tek bir kişi var. yaptığı şeylerin karşılığını alamayan hakkettiği değeri göremeyen ikinci adam pippen.
Son iki bölümünün yayınlanmasıyla biten belgesel. Spor ile alakalı belgesellerin içinde kesinlikle önemli bir yere oturdu.

En önemli özelliği ise basketbolla alakanız yoksa bile gene de sizi içine çekip izlettirmesi ve hayata dair dersler çıkarması. O yüzden popüler ve boş bir iş değil popülaritesinin yanında derinliği olanda bir belgesel.
(bkz: https://medium.com/moonst...-taraf-olmak-e265707c2e55)
bu belgesel sayesinde haftaya motivasyon seviyesi olarak zirvede başlıyorum bu motivasyon haftanın sonuna doğru düşüyor derken yeni bölüm geldikten sonra tekrar zirveye çıkıyor bakalım bittikten sonra ne yapacağım.
netflix tarafından yayınlanan belgesel tadında dizi.

çok başarılı.

mj gelmiş geçmiş en iyi basketbolcudur.
görsel

5. Ve 6. Bölümlerinin çok can yakacağı dizi.

Sabahı bekliyoruz...
chicago bulls takımının şampiyon olduğu son yılı baz alan dizi.
ilk 4 bölümü göz önünde bulundurarak:
mj'nin kazanma duygusuna gösterdiği saygıyı ve azmi, tüm takıma nasıl aşıladığı ilmek ilmek anlatılıyor aslında. ciddi anlamda kazanmayı erdem olarak gören birisini izliyoruz.
dizinin geri kalan 6 bölümü tamamlandığında, ciddi bir külliyat olacağı şimdiden belli.
Netflix in michael jordan için hazırladığı 10 bölümlük belgesel dizi.

Gayet başarılı.
10 bölümlük serinin ilk iki bölümü bugün yayınlandı. Ropörtajlar ve bugüne kadar ortaya çıkmamış görüntüler kendini izlettiriyor. Olayların arka planını ve flashback ile geçmişteki olayları göstermeleri çok hoş , gayet beğendim.
chicago bulls'un 6. ve son şampiyonluğunu kazandığı 97-98 sezonuna verilen isim. netflix'e bugün eklenen belgesel serisi gerçekten inanılmaz bir çalışma olmuş. hele announcer'ın "from north carolina at guard 6'6'', Michael Jordan" diye introda oyuncu tanıttığı yer o kadar güzel editlenmiş ki tüylerim diken diken oldu, aşırı etkilendim. bakmanızı tavsiye ederim, yüzyılın en büyük oyuncusuna tanıklık etmiş olursunuz....
ken hensley amcanın 8 dakikalık nirvanaya götürüp getiren parçası.
ken hensley'in insanı diyardan diyara götüren şarkısı. diğer adıyla el gitano viejo.
(bkz: save the last dance)