bugün

rte'nin sık sık örnek verdiği şahıs. eee ne de olsa adaşı. (tayyip ide) keza artık yaptıkları işler de benzerlik gösteriyor.
uluslararası bir palavracıdır.
(bkz: recep tayyip erdoğan)
kahvehanede teyyo pehlivan arkadaşlarıyla sohbet ediyor.

-teyyo emi bu sıralar bi yere getmedin mi?
+getmezmiyem? geçenlerde tuzaq'dan aradilar teyo emi ecele gel dediler.
-tuzaq ne teyo emi?
+tuzaq, türqiye uzay araşdırmaları qurumi.
-heyırdır niye aramişlar?
+dur hele. başqan beni aradi. neşet havaligorna. bende yalan yoh hilaf da yoh arhadaş. dedi ki teyo emi ecele gelesen çoh acil bi durum var, bi de gizli sahın kimsiye söylemiyesen, çıh gel. ben de gettim. qapida parolati söyledim beni içeri aldilar. beni aldi götürdiler başqana. başqan dedi ki teyo emi iki senedir aralıhlarinnan bele uzaya adam yollirıh. yollirıh ama gidirler geri dönmirler arhadaş. bi heber de alamirıh. alsa alsa teyo emi alır. baban heyırına bi get de bi heber al gel.
-seni uzaya mi yolladilar?
+hee, durele. neyse, bene üç saat gurs verdiler. sora bene bi tene gıcııır uzay 131 tahsis etdiler. bende yalan yoh hilaf da yoh. üüç iki bir sıfır dediler fırlatdılar. ele 10 kilometre gadar getmiştim ki yanımdan bir tene emerikalı asdıronot uzay teyyarasiyınnan vıın diye geşti. geşdığına bişey demirem arhadaş geçerken camdan bene bahdi bele alayli alayli güldi ya, e teyo buni yer mi olaa? he. ben ele ara gazi yapdım takviyeye geçirdım yanından vınn diye geşmeminnen emerikalı asdıronot yörüngeden çıhdi rotasından sapdi uzayın derinlihlerinde gayboldi. bir dekke geşmemişdi ki telefon çaldi.
-kim aradi?
+buş aradi.
-ey de teyo emi senin telefonun uzayda da mi çekir?
+tebi çekir oğlum. ben ele bi telefon almişam ki her yerde çekir gardaş. buş bene dedi ki sen yauv sen bizim adami yörüngeden çıhartmişsan. dedim ki oğlum senin adamın gaşındi. durumi da izah edende dedi hahlisan teyo. neyse, gözüm benzin ibresine ilişdi. yohuş aşşağilarda boşa alir salliram ki tasarruf edim. neyse benzin isdasyonuna endııım.
-uzayda benzin istasyonu ne arir teyo emi?
+ula o uzay esgi uzay değil şimdi her yerde benzin isdasyoni var. neyse mars'a yendım dişeri bi çıhdım ki etrafdan marslilar beni sardilar. şimdi marsca gonişirlar zannedirler ki ben annamiram. bah bah bah baah. fagat anniram diyirler ki dutun buni öteki asdıronotların yanına goyun. bah bah bah bahhh. eey teyo duru mi, ya allah dedim bunnara girişdim arhadaş. kime vuriramsa yerdeler kime vuriramsa yerdeler. bunnar dayanamadilar hep birden bağırdilar teyo emi biz etdıh sen etme. ne diyisense oni yapaceyıh. ula dedım gaçırdığız asdıronotlari buriya getırın. hemen getdiler elli atmış dene asdıronoti getırdilar oriya. ben de onnari aldım uzay yüz ottuz birine bindırdim doooğğğri türkiye'ye. getirdim uzay araşdırmalari gurumina teslim etdim ordan hasangaliya geldim. marslilari iki mars bir ters etdim. bende yalan yoh hilaf da yoh.
eski kolpacılardan kim kaldı dedirten teyyo dayıdır kendileri.
ankara sulucanlar sahiline planörle indiği rivayetleri dolanır ortalıkta.
Teyyo Pehlivan ( Tayyip ide) (1913 - 1999)
Erzurum'un Pasinler (Hasankale) ilçesinde doğdu. 1999 da, 86 yaşındayken hayatını kaybeden Teyyo Pehlivan ardında birkaç kitap dolduracak kadar mizahi hatıra bıraktı. Yalancılığı ve hazır cevaplılığıyla ünlü olan Pehlivan'ın hayal dünyası oldukça geniş ve renkliydi. Gerçekte yaşamış gibi büyük bir ciddiyetle anlattığı hayalleri, en az Karadeniz fıkraları kadar şaşırtıcı ve komikti. Hazır cevaplılığıyla da en az Nasreddin Hoca fıkraları kadar tebessüm oluşturmaktaydı yüzlerde.
(alıntıdır)

--spoiler--
Teyo pehlivan, Hasankale'de düzenlenen resmi güreşe çıkar. Rakibi Maraş'lı biridir, Maraş'lı pehlivan bizimkini yener, hakem Hasankale'li olduğundan taraf tutar yenilgiyi saymaz.
Tekrar güreşirler Maraş'lı tekrar yener bu kez kule hakemleri kabul etmez. Maraş'lı pehlivan bu duruma kızar, güreş başlar başlamaz Maraş'lı pehlivan bizimkini öyle bir yere çalar ki ,iki omuzu yerde olan Teyo pehlivanın göğsüne oturur ve derki:
-Şimdide mi yenilmedin?

Teyo gayet pişkin cevap verir:

-Ben ne bilim onrara sor....
--spoiler--

--spoiler--
Hasankale'de çay bahçesinde koyu bir sohbet var. Teyo Pehlivan da masada. O sıralarda bir iş için uçakla Ankara'ya gidecek olan biri Teyo Pehlivan'a takılarak :

- Pehlivan gel seni de uçakla götüreyim.

Teyo alaycı bir ifadeyle cevap verir:

- Oğlum, sen daha anan garnındayken
ben uçağınan gezirdim.. Bak bir keresinde gine uçağa binmişem ele elimi de camdan çıkarmışam, bir baktım bir gartal, hemen elimi uzattım, yakaladım aldım gartalı içeri. Ola bi baktım, hostesler nasıl cıvılir, nasıl cıvılir. Neyse bende gorkutmiyim zavallı gızları dedim ve bıraktım gartali, uçtu.
--spoiler--
sözlükte binlerce başlığı olan pehlivan. yağız bir moderatör çıkıp hepsini birleştirmelidir.
(bkz: teyo pehlivan)
(bkz: teyo ağa)

redif:neyse birleşmesin. farklı yazılışlarda aratanlar kolay bulsun.
sen teyyo pehlivanı bilmiyor musun denilerek makaraya alınmama sebep olan erzurumun milli kahramanı.
olimpiyat oyunlarından olan ayak üstü yalan atma oyununun kainat rekorunu elinde bulunduran şahıs.(anlattıkları her ne kadar güldürsede)
ciddi bir rakibi için: (bkz: ahmet abi)

http://ahmetabi.net/
flash tv de fıkralarla türkiye programında pek çok palavrası gerçeğe uyarlanan halk palavracısı.

trakya usulü için: (bkz: hayri çavuş)
ahmet çakar ile şansa bak programına katılan saf bir arkadaş şöyle bir hikaye anlatmıştı.
önce program bilgisi verelim, soru, kelebek gibi uçar arı gibi sokarım sözü kime aittir. çocuk bilmiyorum diyip atıyor, muhammed ali diyor. ahmet çakar nasıl bilmiyorsun falan derken çocuk ama şeyi biliyorum der anlatmaya başlar;
teyyo pehlivan, erzurumda göle girmiş yok göl değil saunaya girmiş, bir dalayım demiş, öyle bir dalmış ki amerikadan çıkmış. sahile zor atmış kendini. tam o sırada oradan muhammed ali geçiyormuş. vay teyyo pehlivan sen misin güreş tutalım demiş, teyyo da oğlum git işine ya yorgunum demiş. muhammed ali çok ısrar edince güreş tutmuşlar, teyyo bunun kafası kuma sokmuş, şehadet getir demiş. muhammed ali bilmiyorum deyince, teyyo buna müslümanlığı öğretmiş ve adını muhammed ali koymuş.
işin fecisi çocuk hikayeyi yürekten inanarak aktardı. ilk başlarda, erzurumdan yüzerek amerikaya gitmiş diyince, ahmet çakar, arkadaş bir hava alsın, neskafe getirin, yanına az kurabiye koyun bir kendine gelsin demiştir.
neyse çocuk hikayeyi anlattıktan sonra aklı başında bir yarışmacı teyyo pehlivan'ın kim olduğunu anlatmış, ahmet çakar zar zor kendine gelebilmiştir.
ismini her duyduğumda big fish'i hatırladığım zat-ı muhterem.
erzurumlu dünyaca ünlü palavracı.