bugün

yalandır. yüz bin defa cevaplandığı halde de ısrarla kitab-ı mukaddes'te islam peygamberinin müjdelendiği zannedilir.

--spoiler--
kitab-ı mukaddes bir takım pasajlar tahrif edilmelerine rağmen hala o'nunla ilgili bilgileri bulmak mümkündür bu arada kitaplarının tahrif edildiğini sadece müslümanlar söylemiyor kendileri de itiraf ediyorlar.
--spoiler--

müslümanlar burada büyük bir tuzağa düşüyor. kitab-ı mukaddes ya değişmiştir, ya da değişmemiştir. bir karar verin önce. eğer değiştiyse bu kitabı referans alarak, teoloji eğitimi olmadan, ibranice ve grekçe'den, özellikle de bu dillerin gramerini bile bilmeden gazete okur gibi, ayet çarpıtarak, keserek bölerek okursan, bir şeyler kanıtlamaya çalışırsan güvenilirliğin kalmaz. benim kalmaz en azından. hem bir kitabın tamamen insan ürünü olduğunu söyleyip hem de "ama içinde yine de bir şeyler var" demek en basit tabirle saçmalıktır.

hristiyanların bu kitabın tahrif edildiğini söylemesi mümkün değildir. kutsal kitabın söyledikleri bu kadar açıkken bir hristiyan böyle bir şey söylemez. sen her batılıyı dinine süper bir şekilde bağlı hristiyan zannediyorsan diyecek bir şeyim yok tabii. ben de aynı mantıkla önder sav'ı örnek verip "müslümanlar da zaten hacca gitmenin gereksiz olduğunu, araplara para kazandırma olduğunu söylüyor" derim. aynı mantık bebeğim.

--spoiler--
tevratta son peygamberin hüküm vereceği söyleniyor. "çünkü o geliyor, çünkü yere hükmetmege geliyor; dünyaya adaletle ve kavimlere kendi hakikati ile hükmedecek"(mezmurlar 96:13). ancak hz. isa hüküm vermeye gelmediğini ilyalık yapmaya geldiğini kendi söyler. "bir adam sözlerimi işitip tutmazsa, ona ben hükmetmem; çünkü dünyaya hükmetmege gelmedim, ancak dünyayı kurtarmağa geldim."(yuhanna 12:47)
--spoiler--

yanlış. isa mesih insan olarak dünyaya hükmetmeye gelmemiştir; çarmıhta kendini kurban olarak sunmak için gelmiştir. ancak ikinci gelişinde göksel krallığını kurmak için gelecektir. ayet çarpıtmak diye buna denir...

--spoiler--
daniel 7:13= "insanoğluna benzer biri göklerin bulutları ile geldi ve günleri eski olana kadar geldi ve onun önüne kendisini yaklaştırdılar..."

bu rüyet, peygamberimiz daha gençken şam ticaret kervanıyla yol aldıgında başında bir bulutun ona eşlik ettiğini gören rahip bahira'nın ebu talip'i uyarıp yeğenin gelecek olan nebidir diye uyarmasına sebep özelliklerden biridir.
--spoiler--

daniel'in bir rüyasında geçen bu olayda bir sonraki ayete bakıyoruz: "Ona egemenlik, yücelik ve krallık verildi. Bütün halklar, uluslar ve her dilden insan ona tapındı. Egemenliği hiç bitmeyecek sonsuz bir egemenlik, krallığı hiç yıkılmayacak bir krallıktır." (daniel 7:14)

islam peygamberine ne zaman tüm halklar ve uluslar tapındı? islam peygamberi yalnızca allah'ın bir peygamberi değil miydi? yoksa müslümanlar neye inandıklarını mı bilmiyor?

--spoiler--
işaya 9:6= ''çünkü bize bir çocuk doğdu, bize bir oğul verildi; ve reislik onun omuzu üzerinde olacak; ve onun adı, acip öğütçü, kadir allah, ebediyet babası ve selamet reisi olacak.''

yuhanna 6:27= '' fani olan yiyecek için değil fakat ebedi hayata baki olan yiyecek için çalışın; onu size insanoğlu verecektir; çünkü baba allah ona mührünü basmıştır.''
--spoiler--

yeşaya 9:6'da bahsedilenen isa mesih olduğu çok açıktır. islam peygamberinden bahsediyor olması ise ihtimal dahilinde bile değildir. islam peygamberi ne zamandan beri "kadir allah" olarak biliniyor? bu şirk değil midir islamiyete göre? yuhanna incilinden verilen ayette de insanoğlu olarak bahsedilen kişi isa'dır. incil'de isa mesih'ten "insanoğlu" diye de bahsedilir. başka hiç kimse için bu sıfat kullanılmamıştır.

--spoiler--
işaya 29:11,12 = '' kitap okuma bilene verilir, okuyamam çünkü mühürlenmiş der...kitap okuma bilmeyen bir adama rica ederiz bunu oku diye verilir. o'da okuma bilmem der.''

buradaki ilk zat; hz. isa'dır. incillerde geçtiğine göre isa okumayı bilmektedir. ve tevratı ağızlarında geveleyen onun kurallarını hiçe sayan mabedi kirletenleri azarlamıştır. ikinci kişi ise hz. muhammed'dir. ilk vahy ile ilgili olayı hemen hemen herkes bilir. cebrail oku der peygamberimiz ben okuma bilmem der.
--spoiler--

burada bahsedilen kitabın kutsal kitap olduğunu sanmak için epey zorlanmak lazım; ne içtiysen bir daha içme dostum. incil'de isa mesih hiçbir zaman kitab-ı mukaddes için "mühürlenmiş" diye bir şey de söylememiştir zaten.

--spoiler--
son peygamberin hz. ismail'in soyundan geleceği ve hz. musa ile karakteristik özelliklerinin benzer olacağı anlatılır. hz. ismail'in soyundan gelen tek peygamber hz. muhammed(sav)dir.

tekvin 21:13= "... Câriyenin oğlunu (ismâil) da bir millet edeceğim, çünkü o senin zürriyetindir."
--spoiler--

ismail, ibrahim'in oğludur. ismail'in soyu devam edecek diye buradan islam peygamberinin müjdelendiği anlamı nasıl çıkarılmış çok merak ediyorum... zira ayetin hiçbir yerinde böyle bir şeyden bahsedilmiyor.

--spoiler--
Elçilerin işleri 3: "Musa şöyle demişti: Tanrınız olan Rab size, kendi kardeşlerinizin arasından benim gibi bir peygamber çıkaracak. O'nun size söyleyeceği her sözü dinleyin. O peygamberi dinlemeyen herkes Tanrı'nın halkından koparılıp yok edilecektir. Samuel ve ondan sonra gelip konuşmuş olan peygamberlerin hepsi de bu günleri duyurmuştur. Sizler peygamberlerin mirasçıları, Tanrı'nın atalarınızla yaptığı antlaşmanın mirasçılarısınız. Nitekim Tanrı ibrahim'e şöyle demişti: Senin soyunun aracılığıyla yeryüzündeki tüm halklar kutsanacaktır."
--spoiler--

ayetin bir öncesine bakıldığında şu ifade görülüyor: "Tanrı'nın eski çağlardan beri kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi, her şeyin yeniden düzenleneceği zamana dek isa'nın gökte kalması gerekiyor." (elç. iş. 3:21)

zannediyorum, isa mesih ile ilgili anlatılan, söylenen her şey islam peygamberinden bahsediliyor gibi gösterilmiş. iyi de bu ayetlerin, bölümlerin başı sonu var. bari onlara bakaydınız bi'. hayır bu mantıkla kuran'da da ineklerin kutsal olduğu anlamının çıkarılabileceği nice ayet bulunabilir; neden olmasın? nedir bu ayetleri kesme biçme merakı?

--spoiler--
tesniye 34:12 = ''...ve Rabbin... Mûsa gibi bir peygamber daha israilde çıkarmadı.''
--spoiler--

bir kere bu ayet 34:12 değil, 34:10. ikincisi ayet epey bir budanmış; tam ve doğru şekli ise şöyle: "O günden bu yana israil'de Musa gibi RAB'bin yüz yüze görüştüğü bir peygamber çıkmadı."

"rabbin yüz yüze görüştüğü" gibi önemli bir ayrıntı nedense pas geçilmiş ve ortaya "musa gibi bir peygamber daha israil'de çıkmadı" denmiş.

--spoiler--
Habakkuk 3:3-4= ''tanrı teman'dan , kutsal tanrı paran dağı'ndan geldi. sela görkemi kapladı gökleri. O'na sunulan övgüler/hamdler dünyayı doldurdu. Güneş gibi parıldıyor. Elleri ışık saçıyor, gücünün gizi ellerinde.''

Paran dağı, hz. ibrahim'in karısı hacer ve oğlu ismail i bıraktığı yerdir yine tevratta geçer. Burası mekkedir ve peygamberimiz hz. ismail'in soyundan gelmiştir. O'nun namaz için çağırısı olan ezanları, peygamberliğine şehadet ettiğimiz salası her an dünyanın göklerine yükseliyor.
--spoiler--

"sela görkemi kapladı gökleri." hadi ya? bu cümle kitab-ı mukaddes'in hiçbir yerinde geçmemektedir. yazıyı hazırlayan kişi vahiy almadıysa bu ayet orijinal kutsal kitap'ta yoktur. isteyen açar, okur. ayrıca paran dağının mekke/mekke'de olduğu nerden çıktı yahu? ne alaka abicim?

--spoiler--
işaya 28:11 = "hayır o ancak yabancı dudaklarla ve başka dille bu kavme söyleyecek."

Matta 21:43= "allahın egemenliği sizden alınacak ve bunun ürünlerini yetiştirecek bir ulusa verilecek."
--spoiler--

işaya 28:11'in doğrusu ve tamamı şöyledir: "Öyle olsun, o zaman RAB bu halka yabancı dudaklarla, anlaşılmaz bir dille seslenecek."

bana pek islam peygamberi ile bir alakası varmış gibi görünmedi. "yabancı dudaklar" ve "anlaşılmaz bir dil" ile ifade edilen şeyin ne olduğunu anlamak o kadar zor olmamalı.

matta 21:43'ün arkasından 45. ayette şöyle diyor: "Başkâhinler ve Ferisiler, isa'nın anlattığı benzetmeleri duyunca bunları kendileri için söylediğini anladılar."

başkahinler ve ferisiler bile anlamış yahu...

bunun dışında kuran'da anlatılan ve geçen bazı şeylerin tevrat ve incil'de de olması bir tesadüf değildir; bunda yahudi ve hristiyanların da bir suçu yoktur. kutsal kitap'ta islam peygamberi ile ilgili hiçbir şey yoktur. tanrı'nın vahiy ile gönderdiği kitabını değiştirmeye cesaret edebilen insanlar bu kitapların içinde emin olun ki islam peygamberi ile ilgili bir şey bırakacak kadar da aptal değildir!

bunlar dışında başka cevaplar isteyenler için kaynak olarak şunlar verilebilir:
http://www.hristiyanforum...e-gectigi-iddiasina-t1356
http://www.hristiyanforum...digi-iddiasina-cevap-t168
http://www.hristiyanforum...igi-iddiasina-cevap-2-t44
tanım: çok iyidir, hoştur, vesairedir.

1. http://en.wikipedia.org/wiki/Selah
2. isa çift doğalıdır; insan ve tanrı doğası. yaşarken insan doğası üzerinde durmuştur. bu onun korkaklığıyla ilgili değil, dünyadaki göreviyle ilgilidir. "niye şöyle olmuştur, neden böyle olmuştur?" sorularına yalnızca "tanrı öyle istediği için" cevabı verilebilir. aynı mantıkla o sorular öyle bir yere gider ki "tanrı neden evreni yaratmıştır, neden herkesin iyilik istiyorsa kötü insanlar yaratmıştır?" sorularına kadar ilerler.
3. "insanoğlu" ifadesinin islam peygamberi için kullanılması hristiyanlığı ve hristiyanları bağlamaz. incil'de isa için kullanılır ve incil, kutsal ruh'un vahyi ile yazılan, isa mesih'ten bahsedilen bir kitaplar bütünüdür.
4. "kadir allah" orada bir sıfat olarak geçer ve o sıfat da isa mesih'e aittir. cümle çok açıktır. ("kadir allah"tan ziyade "güçlü yhvh" geçmektedir; yhvh ve allah aynı kişi değildir. cümle arasında belirtelim)
5. yeşaya bir ibrani peygamberidir ve tanrı'dan vahiy aldığı şeyi yazar. hristiyanlık yahudi inancının devamıdır ve yeşaya da diğer peygamberler de isa mesih'le ilgili şeyler yazmıştır.
6. tanrı, isa'nın omzuna bir mühür basacağını söylememiştir.
7. isa'nın kendisinden "selamet reisi" şeklinde bahsetmesine gerek yoktur. bu zorunluluğu kim çıkardıysa selam olsun kendisine. islam peygamberinin çevresinde incil ve tevrat'ı bilen kişilerin olduğunu biliyoruz. bu noktada islam peygamberinin incil ve tevrat'ta okuduklarını kendisine mal etmesini de olağan karşılamak gerekir. ayrıca orijinal kitab-ı mukaddes'te "selamet" kelimesinin olmadığını da belirtmek gerekiyor. bu bağlamda islam'ın reisi ile pek ilgisi olduğunu düşünmüyorum. kutsal kitabı türkçe veya ingilizce yerine orijinalinden okumayı denesek daha doğru sonuçlara ulaşacağız. böyle fazla komik oluyor.
8. paran dağının mekke'yle uzaktan yakından alakası yoktur. 1000 km gibi bir uzaklıklık, alakasızlık söz konusudur.
9. ismail'in soyundan gelen tek peygamberin islam peygamberi olması islamiyetin inancıdır; bu nokta inanç meselesine girer. ancak her şey bir yana; islam peygamberinin veya onun adına diğer dinlerin kitaplarını kafasına göre yorumlayanların mezmurlar, tevrat ve incil'deki ifadeleri islam peygamberine uyarlaması nasıl bir acizliktir çözemedim.
(bkz: self fulfilling prophecy)
yoktur boyle birsey sadece kuranda tevrat ve incil mujdeliyor der. ama ikisindede muhammed gecmez.
yahudi ve hristiyanların inandığı kitab-ı mukaddes'le bir ilgisi olmayan kişidir.

incil insan ürünü değil, tanrı kelamıdır. havarilerin yazdığı doğrudur; bu onun insan ürünü olduğunu göstermez. aynı mantıkla kuran da insanlar tarafından kaleme alınmıştır ve kuran da insan ürünüdür diyebiliriz; sonuçta insanlar kaleme alıyor. halbuki vahiyle yazılmıştır bu kitaplar. bunun dışında elbette havarilerin de peygamberlerin de kendi anlatımları ile anlattıkları doğrudur; bunda bir hata da yoktur. sonuçta bu kitaplar halk için yazılmıştır; anlaşılmaz bir şekilde anlatılması garip olurdu. ancak kendi anlatımlarının olması bu kitapların tanrı sözü olmadığını göstermez; çünkü hepsi kutsal ruh ile yazılmıştır. "isa bir gün şu kente gidiyordu ve çok yorgun görünüyordu" yazsın bir havari diyelim; bu onun kendi gözlemidir ama bir yanlışlık yoktur bunda; eğer ki doğru olmasaydı vahiyle bunu yazarken bu ayrıntıyı belirtmezdi. bir örnektir sadece.

incil'de isa'nın her söylediği, her yaptığı eski ahide dayandırılmaz. bazıları söylenir, çoğu ise söylenmez. ancak bu mantıklıdır; çünkü hristiyanlar mezmurları ve tevrat'ı olduğu gibi kabul ederler. ancak müslümanlar bunu söylediği zaman garip oluyor. tahrifat meselesinde epey çuvalladıklarını düşünüyorum; neresinden tutsan elde kalıyor gibi.

isa mesih'in öğretisi ve hitapları ile çelişen hiçbir şey yoktur eski ahit'te. hristiyan inancında isa mesih tüm yüce ve güzel sıfatlara layıktır zaten. incil'de isa için "çok iyi niyetli ve barışsever biridir" yazmıyor diye bunun tersini iddia etmemiz gerektiğini öngören mantık fena halde yanılıyor. eski ve yeni ahit'te islam peygamberini işaret eden apaçık hiçbir şey yoktur; islam peygamberi veya birileri ayetleri kesip biçip kendisine uyarlamıştır; olan şey budur. bugünlük bu kadar tarih ve teoloji dersi yeter sanıyorum; iyiden iyiye foruma döndü. kib öptüm bye.
müslümanlıktan çıkıp, yıllarca hristiyan dini ile ilgili yüksek eğitim alıp, tam da bir klise de görev yapmaya başlamışken; sonradan 'hz muhammed sizin kitabınızda da müjdeli' diyen arkadaşının söylemeni yalanlamak adına daha detaylı incelediği incil'de bu kanıtı gören, ardından herşeyi göze alıp yeniden müslüman olan insanlar bile var.

ezcümle: doğrudur efenim.
gözlerinizden öperek durumun garipliğini tespitlemek gerekir.

islamiyetin incil ve tevratı kapsaması, hristiyanlığın tevrattaki hikayeleri değiştirip ikinci baskısını yapması, tevratın sümer yazıtlarından araklamalarda bulunması, sümerlerin serengeti havzalarından esinlenmesi karşısında, öyleydi böyleydi tartışmasını yapmak ilginç bir durumdur..

konuyla ilgili en gereksiz ayrıntıları hatırlamada, gabar dağının mekkeye uzaklığını hesaplamada, ahmet isminin latincede geçme ihtimalini sevmede, yahut cinlerin cinsiyetini araştırmada gösterilen çabayı anlayışla ve ahmet çakar tadında huzurla karşılamakla beraber, konunun arkasındaki mantıki tuhaflığı farketmemekte vicdansızlık olur.

bütün dinlerin aynı kurnazlığı yaptığını, daha önceki kutsal metinlere atıfda bulunduğu, kullandığı, intihal yaptığı gözönünde bulundurulduğunda, takmayın efendim bu kadar, dinnin sonraki sürümünde hatalar giderilir, herşey daha açık yazar, hadi görüşürüz..
#
yani diyor ki, biz size incili gönderdik ve daha önce de tevradı da göndermiştik ama, onları geç asıl olay sonra başlayacak. sizleri o kadar önemsemediğimden sizin dinler değişecek ve bu bizzat ben istediğim için olacak, ama sonra gelecek olanı değiştirmeyeceğim. şimdi size hristiyan olun diyorum olmayanlar kafirdir diyorum ama ilerde bizzat sizi kafir ilan edeceğim göndereceğim yenilenmiş kitapta. ha neden şimdiden son dini göndermediğimi soracak olursanız, oyalanın diye başka bi şey değil.
tahrip edilmiş tevrat ve incil i okuyanların tabii ki göremeyeceği hadise. a fukaralar, zaten hala o kitaplarda o bilgiler olsa yahudi ve hristiyanların hepsi müsliman olurdu.
enteresan konudur. dinlerin taraftarlığını yapanlardaki (inananlar demiyorum ) bu sebepsiz özgüven, palavra sıkmaya eğilimlilik, sabit fikirlilik, mantık dışılık beni çok şaşırtır. yahu arkadaş, taraftarı olduğunuz din- hangisi olursa olsun- tebliğ edildiğinde ordamıydınız, gözünüzle mi gördünüz ne olduğunu, tahrif edilmediğini.. ordan burdan duyulmuş, 700 sene, 2000 sene önce yaşanan arabistan çölündeki, ortadoğu topraklarındaki olayları sanki şahitmişçesine anlatıyorsunuz, tartışıyorsunuz..yahu arkadaş, dinlerin kendisine faydası yok, bak nerde din kurallarına harfiyen uyan olursa, o ülke geri kalıyor, düşmanlarına köle oluyor.

al sana suudi arabistan, al birleşik arap emirlikleri, afganistan, pakistan.. ayakları üzerinde durabilen var mı, hepsi 5000 km öteden gelenlerin kölesi değil mi.. iran ın petrolü bittiğinde afrası tafrası kalabilecek mi.. bu kadar mı gözünüz bağlı be.. adamın biri masal anlatmış, masalı tartışmak size kalmış..
şimdi sormak lazım; kur'an da bir ayet değişse, o kitap kur'an olmaktan cikmaz mi. şimdi biz müslümanlar olarak incil in tevrat in ve zebur un degistigine inaniyoruz. madem degisen bir kitap o halde orda yazana neden inaniyorsunuz. haa eger diyorsaniz ki tahrif edilmeyen incil de tevrat ta ahmed ismi geciyordu ona birsey demem. ama onuda nasil ispat edeceksiniz. orjinalleri var mı ki bir yerde.
(bkz: dinlerin palavralardan oluşması)
durummuş. bir de, yahudilerin hz muhammed in varlığını bilip, sırf israiloğullarından çıkmadı diye inkarda bulunduğunu idda etmek ne kadar mantıklı acaba. yahu adam yaratıcıya, cennet-cehennem kavramlarına inanıyorsa, bunlardan korkuyorsa, gerçeği bildiği halde, sırf son peygamber niye arap diye mi inkar edecek yaratıcı kelamını? cidden böyle bir duruma inanan var mı acaba..
Ünlü G.Afrikalı vaiz Ahmed Deedat'ın da pek çok tartışmasında dile getirdiği bir konu. Bu konuda youtube'da arama yapılırsa kendisinin bu tezlerine getirdiği deliller dinlenebilir. Bununla birlikte islamiyet son dindir ve diğer dinlerde tahribat olmasından dolayı yaratıcı tarafından indirilmiştir. Yani kendisinden önceki dinlerin geçerliliğini kaybetmesi tezi üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla geçerliliğini yitiren dinlerin, islamiyeti veya onun peygamberi Hz. Muhammed'i onaması gibi bir zorunluluk yoktur. Muteber kaynaklar olsalar idi, Allah yenisini indirmezdi değil mi?
yalancıdır..
(bkz: kuran da yazıyor)*
(bkz: 3 u 1 arada)
heyyyy yavrumm heeeyyy.
coca coladan mekke yok muhammet yok anlamını çıkarmış bir neslin torunuyuz, nike markasında allah yazdığını bulmuş bir milletin evladıyız.
koca incil ve tevratta bunlarımı çıkaramayacağız.
hani işlerine gelse beni bile müjdelerler.

(bkz: kuranda uludağ sözlük mucizesi)
basbaya vardir efendim. Uzun suredir bu konunun arastirmasini yapiyorum, ve peygamberimiz sadece incil ve tevrat ta degil, hindularin kitaplarinda da mujdelenmistir. (hinduluk semavi bir din olmayabilir, ama kokeninde gercek bir peygamber olmus olabilir, bilemeyiz). bu isin arastirmasini ingilizce yaptigim icin, ingilizce referanslar verecegim, daha cok sey ogrenmek isteyenler, ozel mesaj atabilir.

bazi ornekler vermek gerekirse:

Habakkuk 3:3

Deuteronomy 18:18

Deuteronomy 33:1-2

Isaiah 42:1-13

Isaiah 21:13-17

bu yukaridaki referanslarda sadece peygamberimiz mujdelenmemis, ayni zamanda nerede gelecegi de belirtilmistir. bedir savasindan tutta, medine'den geri gelip mekke'yi tekrar feth edecegi bile buyrulmustur. Burada verdigim referanslar ayrica dikkat ederseniz, tamamiyla eski ahite ait, yeni ahitte bazi mujdelemeler olmus olmasina ragmen, simdilik bu kadarin yetecegini umuyorum.

ayrica, islam tarihini az cok bilenler, peygamberimiz(sav) zamaninda, medine de bircok hristiyan ve yahudi'nin yasadigini bilir, hic dusundunuz mu, bu insanlar o zamanlar da bir colde neden yasiyorlardi diye. Bircogu bu mujdelenen peygamberi bekliyordu tabiki de, cogunun cok kisa bir surede kendisini (peygamberimiz(sav)) kabul etmesi ve islami secmeleri ise bunun kanitidir.
(bkz: masal kitaplarında müjde aramak)
sallamasyon kitaplarda müjdelenen sallamasyon peygamber.
yalandır. hiçbirinde öyle bir müjde yoktur. sadece tevrat mesihi müjdeler zaten muhammed in de mesihlik iddiası yoktur. yahudiler isa yı mesih kabul etmez, hrisitayanlar da mesih geldi diye onu kabul ederler.

islamik palavralardan seçmeler.
yoktur öyle birşey, müslümanların uydurmasıdır. işlerine gelmeyincede tevrat, incil değiştirildi yeaa derler.
görsel
neresinde müjdelenmiş bir gösterin bakalım. ancak salla.
güncel Önemli Başlıklar