bugün

insanın, hayvanın, bitkinin, doğanın kısaca kainatta yaratılmış olanları tanımlamak için kullanılan sıkça duyduğumuz iki kelime.

batılı zihniyeti ürünü; tamamen evrimci ve materyalist bir kafanın ortaya attığı ve maalesef dünyada tüm ülkelerde eğitim haline gelen iki kavram. insan dahil olmak üzere tüm canlıları gelişen bazı olayları bu iki kavrama dayandırmak.

tesadüf ve içgüdü.

discovery, national geographic, animal planet gibi amerika ve batı kaynaklı tüm belgesel kanalları-programları bildiğiniz üzere bu iki kavramı destekliyor. yaratılışın başına bu iki kelimeyi koyuyorlar ve her şeyin böyle başladığını ve devam ettiğini iddia ediyorlar. bizde bir güzel yiyoruz. hemde hayranlıklar içerisinde öve öve yiyoruz. ve bunu o kadar güzel sunuyorlar ki insanlara izleyen kişi:
"ya hakikaten adamlar yapmışlar, araştırıyorlar baksana abi o kadar cihaz, bilim insanı, bu kadar uğraşlar boşa mı yaa dimi ama.."

hadi gayrimüslimleri geçtim onların hakikate ulaşması biz müslümanlara göre biraz daha zor(ki bu mazeret değildir. allah akıl vermiş mantık vermiş. bunu anlamak için müslüman olmak icap etmez) fakat elinin altında kaynak(kur'an) olan bir insan nasıl bunlara prim verir ve bu yanlışı kabul eder. bu anlaşılmaz bir şeydir.
gözümüzü dört açmalıyız. günümüz şartlarında doğruya, hakka ulaşmak kolay olduğu gibi yanlışa ulaşmakta çok kolaydır. yanlış her zaman cazip olduğu için o daha bir kolay zannımca. çocuklarımıza dikkat edelim. neler öğretiliyor, neler öğreniyorlar. üzerinde ehemmiyetle duralım. çok önemli bir konu.

insanın maymundan geldiğini geçtim o iş iyice laçkalaştı zaten onlara ben kısaca "yav he he" deyip geçiveriyorum. ama doğadaki canlıların tesadüfen milyonlarca yıl sonra değişe değişe bu noktaya geldiğini ve yaptığı hareketlerin(görevlerin) içgüdü ile olduğunu söyleyenlere ve bunu savunanlara ayrı bir tav oluyorum.

yok işte kuşlar göç edeceği zamanı bilirler, arılar petekleri kare değil, yuvarlak değil kendilerine verilen içgüdü ile altıgen yaparlar... bu örnekler böyle uzayıp gider. her canlının kendine göre belkide insanın çözemediği üstün meziyetleri vardır. bu meziyetler, özellikler tamamen sonsuz kudret sahibi yaratan'ın idare ve sevkiyle açığa çıkar-sağlanır.

yani neymiş tesadüf ve içgüdü değilmiş "idare ve sevk" miş. bunu evin görülen bir yerine asmakta fayda var.

kainat yaratıldığından beri bizim bildiğimiz veya bilmediğimiz tüm olaylar allah'ın idare ve sevkiyle meydana gelir. ve bu süreç son saate kadar da böyle devam edecektir. çıkan her bir ot, sallanan her bir yaprak, kanın içindeki hücreler, bir mikrop vs. ancak allah'ın kontrolündedir. hiçbir şey rastgele veya tesadüfi değildir. her şey programlı ve nizamidir.

bunu anlamalıyız ve anlatmalıyız. hak budur. gerisi boştur ve yanlıştır.

allah dinlediklerimizi anlamayı ve gereğince amel etmeyi nasip etsin. amin.