bugün

Dr.Bahar Eriş'in 9 Ağustos 2016'da yayınladığı aynı başlıklı makalesinden alıntıdır.

"Çocuklar, ergenlik döneminde bir kabuk değiştirme sürecine girerler. Hormonal değişimin yanında, müthiş bir beyinsel değişim de devam etmektedir.
Ergenlik çağı, bir kimlik arayışı çağıdır. Çocuk, ailesinden bağımsızlığını ilan edip, ayrı bir birey olduğunu kanıtlama çabasındadır. Anne babanın çocuğun gözünde kahraman olduğu dönem sona ermiş, çocuk aileden bağımsız kahraman ve rol model arayışlarına girmiştir.
Ergenlik dönemi, aynı zamanda bir idealizm dönemidir. Her şey siyah beyazdır, gri alana yer yoktur. Çocuk, dünyadaki haksızlıklara, adaletsizliklere karşı tahammülsüzlük içindedir. Maceracı bir ruha bürünmüştür, dünyayı değiştirmek ister, hatta değiştirmek için sabırsızlanır. Birden her şeyi değiştiremediğini görünce isyan edebilir.
Gri alana yer olmayan bu dönem, beyinde de gri maddenin en yoğun olduğu dönemdir. Gri madde, düşünmeden sorumludur. Ancak henüz beyindeki bağlantılar yerli yerine oturmamıştır.

Ergen beyni sağlıklı karar verecek, bilinçli seçimler yapacak durumda değildir. Beynin karar verme ve planlamadan sorumlu olan bölümü, henüz gelişimini tamamlamıştır. Zeka potansiyelinin en tepede, ama o zekayı işleyecek aklın en dipte olduğu dönemdir. Şirket açıktır, ama müdür ortalıkta yoktur!
işte gri maddenin çok, gri alanın yok olduğu bu çağ, “davamız eşitsizliklere, haksızlıklara son verme davasıdır” diyerek çocukları kendilerine çekmek isteyenler için de ideal bir dönemdir.
Kimlik bunalımında olan, bağımsızlığını ilan etmek isteyen çocuk, ideolojik grupların radarındadır.
Terör örgütleri ve çıkar grupları, özellikle bu kırılgan dönemi fırsat bilir. Çocuğun bir kimlik kazanmaya çalıştığı, dünyaya anlam vermeye çalıştığı bu dönemde, bu ihtiyacı “ulvi değerlere”, “yüce bir amaca” hizmet ettiğini söyleyen bir ideolojik örgüt karşılayabilir.
Yüce bir davaya hizmet ettiğini düşünmek, bir işe yarayacağına inandırılmak, gencin kimlik bunalımına ilaç gibi gelebilir. Ama bazen bu, kolanın içine gizlice atılan ilaçtır. Ergen beyni bu niyeti sağlıklı değerlendirebilecek durumda değildir. Beyin bu dönemde, “yıkanmaya” çok müsaittir.
Özellikle çocuk aileden ilgi, saygı ve sevgi görmüyorsa, ailesiyle iletişimi zayıfsa ya da yoksa, aile ortamı sorunluysa, kendini ifade edemediği bir durum varsa, bu tarz grupların hedefi olması kolaylaşır. Çünkü bir yere, bir gruba, bir amaca ait olma arayışındadır.
Dünyayı değiştirmeye yönelik isteği, kendisini “adam yerine koyan” bir grupla buluşursa, o grup çocuğun beynini istediği yöne çekebilir."