bugün

91 yılında deli para kazanıyorlar diye anne baba baskısıyla tercih edip %2 lik dilimle girdiğim üniversite bölümüdür. okulu bitirene kadar sektör çökmüş beş para kazanılmaz hale gelmiştir. izlediğim kadarı ile üniversitelerin ilgili bölümünün puanları sürekli düşmektedir.

Ege üniversitesinde 2. sınıftan sonra Konfeksiyon, Teknoloji ve terbiye olarak üç ana bölüme ayrılır. Bunlar okul bünyesinde olan üretimhanelerde bir de staj yaparlar.

Konfeksiyon bölümü; kalıp, dikiş ağırlıklı eşşeği kapısına bağlasan bitiriceği bir bölümdür. uygulama ödevlerini terzilere yaptırırlar. Bunların erkekleri planlamacı, üretim müdürü, bayanları ise müşteri temsilcisi olur.
Teknoloji bölümü; makine mühendisliğini andıran, iplik, örme, dokuma fabrikalarında çalışacak zehir gibi adamlar mezun olur.
Terbiye bölümünde ise terbiyesiz öğrenciler bol kimya okutularak bir güzel terbiye edilir ve boyahanelerde çalışırlar. Ezberci öğrencilerin tercihidir.
okuması kolay mühendisliktir. 90'lı yılların sonunda tavan yapsa da şu an yüzbinleri almaktadır. gözden düşmüş bölümdür.
4 sene de bitirip, daha sonra sağlam bir üniversitede yapılacak olan mba,mühendislik yönetimi vb. yüksek lisansıyla, markalaşmış olan türk tekstil firmalarında hayvani yerlere gelinebilir.
demek istediğim; tekstil teorisiyle, kıtlığıyla fazla boğulmadan yönetim konusuna eğilim göstermek, yırtmak için faideli olabilir.
iki yıl okuduktan sonra yok be oğlum aç kalmak için mi okuyoruz diyip bıraktığım meslektir. Şimdi düşünüyorum da bir daha olsa bir daha bırakırım.
bu yıl tercih listemin büyük bölümünü dolduracak bölümdür.
kazanmanızı tavsiye etmeyeceğim bölüm, şayet kazandıysanız deli gibi dil kasın , alabileceğiniz tüm sertifikaların hepsini alın ve bol bol dua edin.
tekstil mühendisliğini en iyi okuyabileceğiniz üniversite ege üniversitesidir. imkanları, öğretmenleri ve makine bilgisine ulaşım kolaydır. itüdeki mühendislik bölümünün pratiği yok denecek kadar azdır. bu bölümden mezun olanların kesinlikle aç kalmaz. her bölümde olduğu gibi kendini geliştirmekle alakalıdır. biraz aklını kullanan 5-6 bin mayış kazanabilir.
(#14523295) don, çorap yamar. sökük diker. *
asker de iken 'inşaat müh. var mı aranızda ki soruya' büyük bir kibirle atlayan gruba 'güzel boyancak duvarlar vardı' gibi bi cümle kurulan askerlikte bu müh. grubuna ne yaparlar diye merak ettiğim mühendislik dalı.
2 yıllık tekstil okuyanların hayalindeki bölümdür, bazıları deli gibi dgs ye hazırlanırlar bu bölüme girebilmek adına, kendimden örnek veriyorum ama şu an bu bölümü okumuyorum o ayrı bir konu.
zamanında sırf bursa'da ki erkekler ibne olur diye yazmadığım bölüm. puanımın çok altındaydı oysa.

(bkz: kısfmet)
okunması en kolay olan mühendisliklerden olmasına rağmen, mezun olduktan sonra öğrencilik yıllarında olan rahatlığın mum ile aranılması muhtemeldir.
kuzenimin okuduğu bölüm iyi ya da kötü gibi bir yorum yapamayacağım çünkü bir bilgim yok. kuzenime de sormadım nasıl bir meslek, tavsiye eder misin, iş olanağı nasıl diye ancak aklıma şu geldi türkiye tekstilde dünya devi yani devi dediysek en büyük tekstil ülkelerinden demiyorum bildiğimiz en büyüğü zirve yani. ona rağmen puanı en düşük mühendisliklerden biri ve türkiye'nin önde gelen neredeyse hiçbir üniversitesinde bu bölüm yok. yani önde gelen dediysem olan üniversiteler kötü demek istemedim yani anladınız demek istediğimi.
bir zamanlar, tekstil sektörü çökmeden kriz patlak vermeden önce tıp sıralamalarıyla neredeyse yarışan bölüm. şimdilerde sadece lisans eğitimi pek bir işinize yaramıyor. kıçınızı yırtmanız gerek.
(bkz: okumuş terzi)
Dünyada nanoteknoloji, akıllı tekstil ürünleri, uzay giysileri, teknolojik tekstiller gibi gelişmelere imzasını atan, ülkemizde ise "modacı" statüsüne indirgenerek zaman içinde itibarsızlaştırılan meslektir. Modacı olmak kötü bir şey değildir elbette ama tekstil mühendisi, modacının yaptığı işi planlayıp analiz eder, maliyeti düşürmeye yönelik fizibilite çalışmaları yapar, süreç analizi ve iyileştirmesi yapar. Yani adı üstünde mühendistir, hesap kitap yapar; modacılıkla, terzilikle, kalıpçılıkla, çizimle alakası yoktur. Bunun baştan ayrımını yapmak lazım.

Bir zamanlar tekstil mühendisliği bölümünün puanı tıptan yüksekti, çünkü tekstil sektörü lokomotif sektördü. Maalesef bu ülkenin bakanlarından bir tanesi yanılmıyorsam 2005'de "bırakalım tekstili de Çin'liler yapsın" dedikten sonra, sektör hızla kan kaybetti. Sanki katma değerli füze üretiyormuşuz gibi! Büyük fabrikalar battı, kapandı. Bilin bakalım ne oldu? O sanayicilerin çoğu yatırımlarını yükselen değer inşaat sektörüne kaydırdılar, avemeler yaptılar. Bir zamanlar yüksek maaşlarla çalışan tekstil mühendislerinin çoğu ise e-ticaret, lojistik gibi sektörlerde mesleklerine benzeyen, ama birebir aynısı olmayan işlerle yetinmek zorunda kaldılar. Kimisi de ticarete atılıp kumaş satmak zorunda kaldı.

Yani atlar kabak oldu! Atatürk'ün insanlara istihdam olsun, üretim olsun diye açtığı Sümerbank tesisleri birer birer ortadan kaldırıldı. Kit'ler zarar ediyor dediler, devlet işveren olamaz dediler. Sektörü yok ettiler. Devasa dokuma fabrikaları yerine rezidanslar yükselmeğe başladı. Oysa teşvik olsaydı, yetişmiş iş gücüyle, sektör deneyimiyle Türkiye tekstili ,Avrupa'nın ve hatta dünyanın lideri olabilirdi.
Yıkmayı çok severiz ülkece...

not: Sektörü bilmeden, içinde yaşamadan mesleği aşağılayan yorumları esefle kınıyorum. ..
okuyan veya mezun bir arkadaş var ise herturlu bilgiye açım.
Türkiye' de ilk 1965 yılında ege üniversitesinde açılmış bölümdür.
bildiğimiz üzere örtünmek(giyinmek), yemek ve barınmak gibi temel ihtiyaçlarımızın içindedir. cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren sanayileşme politikasına bağlı olarak tekstil-giyim alanında yapılan yatırımlarla 1960 ın sonlarına doğru ülke tüketimini bütünüyle karşılamıştır. 70 li 80 li yıllardan sonra dışa açılım politikası ve teşviklerle ülkemizin en büyük ihracat sektörü olmuştur. bu yıllarda tekstil mühendisliği bölümün puanı ise Hacettepe tıpla yarışır bir haldeydi. iş gücünün ucuz olması, coğrafi konumunun uygun olması ve ham maddeye yakınlık sebebiyle dünyada tekstil sektöründe öncü ülke Türkiye idi. ülkemizdeki bütün yatırımcıları yatırımlarını bu sektör üzerinde yapıp aç gibi bütün fuarlara gidip gördükleri her makineyi alıp işletme kurulmaya başlandı. burada Çin in iş gücünün daha ucuz olması gibi çok önemli ancak önemsenmeyen bir ince ayrıntı vardı. 2001 yılınca Çin in dünya ticaretine katılması tekstil sektörünün ilk darbesi olmuştur. iş gücünün ucuz olması avantajı elimizden kaymış, coğrafi konumuza güveniyorduk ancak sonralarında Çin Halk Cumhuriyeti yüzen fabrikalar yapması ülkemiz istihdam sağlayan 30 bini aşkın tekstil firmasına sahipken elimizde avantajı kaybedip sektörü Çin e devretmiş olduk. coğrafi konum avantajımızı açıklamak için şöyle bir örneklendirme yapalım;
bizde bir üretim 30 günde yapılıyor Avrupa ya ulaşması 10 gün sürüyorsa Çin üretiminin 20 günde yapılıp Avrupa ya ulaşması 45 gün sürüyor diyelim. bu avantajdı ancak Çin üretimi yola taşıyıp 45 günde hem iki katı üretimi hem ulaşımı tamamlayacak bir proje yapınca biz öldük bittik. bunun yanında iş gücünün ucuz olması da cabası.
Çin den aldığımız büyük darbeden sonra bir çok işletme iflasa ve ülkemizi büyük bir ekonomik krize sürüklemiştir. Hala daha durum toparlanamamıştır. bugünlerde ise tekstil sanayisinin artık Afrika ülkelerine yani daha ucuz iş gücüne kayıyor olduğu söyleniyor.
Tekstil sektörü her ne kadar elimizden kaysa da ham madde kaynağı avantajımız sayesinde hala daha diğer Asya ülkelerine nazaran daha kaliteli üretim yapmamız tekstilin hiç bir zaman Türkiye de bitmeyeceğinin kanıtıdır.
Eğer bir tekstil mühendisi olmak istiyorsanız bu konuda yapacağınız en iyi tercih ege tekstildir. hem okulda bulunan tekstil işletmesinde göreceğiniz uygulamalı dersler hem de 3. sınıfa geçerken tekstilin 3 ana kolu olan terbiye, teknoloji ve konfeksiyon opsiyonlarından birini seçip(Türkiye de bir tek ege tekstilde var) o alanda uzmanlaşmak en büyük avantajdır.
tekstildeki en iyi profesörleri barındıran zamanında dışarıya üretim yapan ancak şimdilerde sadece öğrencilerin en iyi eğitimi alması için kullanılan tekstil işletmesi bir tekstil mühendisliğinin ege de okunması gerektiğini söylemektedir.
ege tekstil şimdilerde rövanşta olan ve herkesin katılmak istediği intörn mühendisliğini aslında 65 yılından itibaren uygulamaktadır.
Zallın mesleği.
tekstil mühendisi okuyan kızlara hastayım sınıfınız afrodizyak kokuyor maşşallah.
B*tan mühendislik bölümlerinden biridir.
Anlamadığım şey şu, okulda pratik namına hiç mi birşey öğrenmiyorlar? Adam ne gösterdiğin ipliği tanıyor, ne tezgah ın çalışma prensibinden haberi var, işletmeye indirdiğinde ne devereyi, ne aktarmayı tanıyor?
20 senelik usta bunu parmağında çeviriyor. Sanayi de toz yutarak öğreneceğin işleri 4 senede amfide karı keserek öğrenemezsin. Sanayi serttir, taşa çarparsın. Staj alın bol bol. Yaz tatilleri girin fabrikaya çalışın. Yoksa sudan çıkmış balığa dönersiniz.
Bir Denizlili olarak söylüyorum çevremde o kadar çok alaylı usta var ki çekirdekten yetişme, nice mühendislere taş çıkarır.

Amma velakin gel gelelim kanun imza şartı şurtu derken mühendis çalıştırmayı mecbur kılıyor...