bugün

entryme baslarken morganize isler den ozur dilemek istiyorum. gonul isterdiki bu basligi o acmis olsun ama bana kismetmis artik napalim.

tanim yapmak istiyorum ama ne diyim aminakim, nasil anlatiyim bunu size? yine de kasmaya calisiyorum.

gunlerce 'ulan soyle deyip muhabbet etseydim keske', 'hatta su sekilde konusup yemege bile davet edebilirdim', ' yaa sunu desem kesin evlenirdik biz', 'aminakim muhabbete soyle girsem simdiye ilk cocugumuzun tohumlarini atmistik' diye diye kafayi yememe sebep olmus kizdir azizim.

dostlar hic beyninizin bir lobunu bir elinize diger lobunu diger elinize alip ortasina babangidayi sokup bir ileri bir geri hareket ettiresiniz geldi mi? benim geldi. hatta malafat kaba etin ortasindaki siyah noktaya kadar erisebilse kendimi igfal edebilirdim belki de.

***

yagmurun tum sehre dogal gusul abdesti aldirdigi bir istanbul gununde okuldaki islerimi halletmek uzere besiktasa gittigimde bi sicandan farksiz hale gelmistim dostlar. kantindeki arkadaslarla vayvaya dustukten bir vakit sonra yagmurunda biraz dinmesiyle besiktas carsisindaki islerimi halletmek uzere masadan kalktim.

mesai saatinin dolma ve yagmurun tekrar baslama ihtimaline karsin hizli adimlarla kampusun ortasina dogru yurumeye basladim. cok programli bir insan olmamdan mutevellit hem hizlica yuruyebiliyor, hemde etraftaki kari kizi tek tek kesebiliyordum (run and abaza mode on).

derken karsidan gelen 1.70 boylarinda, siyah sacli, beyaz tenli, uzerinde gri mont, alttinda kot pantolon ve ayaginda siyah botlar olan kizi da abazalik unvanimin geregini yaparak goz hapsime aldim. yaklasik 10 metre boyunca kizi suzerek onun oldugu tarafa dogru yurudum. enteresan bi durum vardi ki bu 10 metre boyunca kiz da beni suzerek geliyodu. aramizda 2 metre kadar mesafe kaldi ki kiz bana dogru yonelmeye basladi. bisey soyleyecegini anladim.

kiz: merhaba benimle cikmak ister misin?
lord: (cebinden bi ajanda cikararak) cumartesi saat 2 de bosum, besiktas iskelesinde ol, mavi bluz siyah etek giy, makyaji da abartma.

'hassiktir' dediginizi duyar gibiyim. tabiki de bunlar kiz bana yonelirkenki bekletilerimdi asil diyalog soyle oldu ki:

kiz: (bakin burasini oyle ince oyle tatli soyluyo ki anlatabilmem icin dostoyevski sekspir falan olmam lazim)iyi gunler bisey sorabilir miyim?
lord: eeooghhhh.
kiz: (artik ne anladiysa) b blok ne tarafta kaliyo acaba? (yine ayni ince tatli ses tonu ve gulerek konusuyo. ama kiz sanki ben bunla yarim saat muhabbet etcem gibi bi tavri var. mimikleri falan da gormeniz lazim. yok haci yok ben ne dersem diyim siz bana allah in abazasi her konustugu kizi kendine yaziyo saniyo gibi yaklasacksiniz.)
lord: hebolebe. (burda duz yuru 20 metre ilerde demem gerekiyo)
kiz: ? (ne diyosun amk gibilerinden bakiyo)
lord: (kizin karsisinda erimis halde. kizin sordugu yer umrunda bile degil. sadece bu kizla nasil muhabbeti uzatirimin derdinde ama baskasi olsa 50 bin tavsiye verecek amina kodugumun suuru o an bi sik uretemez halde derken yandan gecen biri duz yuru deyince) evet duz yuruyun karsiniza cikar.
kiz: tesekkur ederim iyi gunler.
lord: siktir git yoluna duygularimla oynadin amina koyim. (icsesti bunlari soyleyen)
lord: iyi gunler.

***

ulan capkinlik hormonu diye bisey var ve bunu benim vucut hic salgilamiyo anladigim kadariyla. ben bi kiza yazacagim zaman yaklasik 3 ayda tanisiyo, 3 ayda duygularini yokluyo, 3 ayda kiza aciliyo, 1 ay iliski yasiyorum.

vay amini sikim...

edit: gelen tepkiler uzerine editlemek durumunda kaldim. bakin yukarida yazilanlar sadece mubalagadir. bi yol sorma meselesine biraz ironik bicimde yaklasip, abartarak yazilmis bir entrydir. hani kantinde yapilan bi tasak muhabbeti ki muhendislerde kiz mevzularinda cok cevirilen bir geyiktir. kendimi kucuk bi cocukla film izlerken 'bunlar film icabi oluyo' der gibi hissettirdiniz ya ne diyim.
3 sn lik olaydan roman çıkmış. takdir edilmesi gereken hayal gücü.
iyi ki A bloğu sormamış denilecek kız.
(bkz: makine fakültesi)
aslında durum o kadar vahim değil. artık kimse umursamıyor makineydi gemiydi carttı curttu.
kesin izmirlidir.

edit:hbbia dan önce yazdım nasıl bozulmuş özelden küfretti. hemen bi diğer yaftasını vuruvermiş.
Herkesin hayatında vardır, olmalıdır böyle efsunlayarak yol soran hatunlar.*
bakire değildir.
bu tanıma uygun bir olay yine yaşanmış olup, anlatılması zorunlu görülmüştür.

akşam okul çıkışı, kadife pantalonlu, kumral saçlı, küçük kırmızı çantası omzuna asılı hiç tanımadığım bir kız yakınımda yürürken ben de kızı kesiyorum. aynen bu başlıkta anlatıldığına benzer şekilde, kız aniden yanıma doğru yöneldi.

- ne kız sikecen mi şeklinde tedirgin oldum niyeyse.
+ afedersiniz birlikte otostop çekelim mi.

aynen bu ifadeyi kullandı.
- eee hıhı.

hikayede anlatılan öküzlüğün aynısı. sen aylarca otuzbir çek, buna benzer kızların hayaliyle ayakta dur, kız gelsin yanına hebele hubele de.

kızla yolun kenarında bekledik, beşiktaşta inecekti. benim ev yolun üstündeydi. hiç tanımadığımız birinin arabasına ototstop çektik, ben yoluma gelince indim.

işte bu mallık unutulmaz mallıktır. git amq mun malı beşiktaşa kadar, bok var evde. yok, otuzbire yetişeceksin ya. kızı bir daha göremedim tabi.

bu da sanırım mallığın dibe vurmuş halidir.

dedim ya, (bkz: aramıza hoş geldin).
güncel Önemli Başlıklar