bugün

dün akşam bir kez daha duyduğum, şok olduğum kallavi maaşlardır.

adam ilkokul mezunu. dün dedi ki "2600 tl maaş alıyorum, devlet tekel'i özelleştirip beni sözleşmeli hale getirince en az 1000 lira maaşım düşecek".

15000 kadar tekel işçisi var. varın siz hesap edin. devlet vermek zorunda mı niteliksiz elemana bu kadar maaş? şimdi de eylem yapıyorlar. ayıp!
tekel'i peşkeş cekenlerin maaşlarından oldukça düşüktür. tekel'in son olarak getirildiği içler acısı hali sorgulamayıp, tekel işçilerinin maaşlarını sorgulamak son derece ilginç. ayrıca bu, nasıl bir alışkanlıksa, memur grev yapar, memurun maaşı sorgulanır, işçi eylem yapar işçinin maaşı sorgulanır. hayırdır gençler, tüm boğaz'da yalı sahipleri olarak toplaşıp sözlük yazarı mı oldunuz lan!...

(bkz: besim tibuk replikleri)
devletin malı deniz politikası sonucu ortaya çıkan, hak etmeyenlerin de aldığı maaaş.

devleti kene gibi yiyen bütün kitler özelleştirilmeli.

hem devletin içki sattığı nerede görülmüş? saçmalıktan başka birşey değil.

devletin görevleri bellidir. ve bu görevler arasında fabrika açmak yoktur!

komünizm isteyenler varsa, uyansınlar artık, dünyada komünist devlet kalmadı!
en düşüğü 1500 lira maaş alıyor ve çıkıp utanmadan eylem yapabiliyorlar. neymiş özelleştirilmesinmiş. ulan senin bu devlete külfetin ne kadar düşündün mü hiç? senin gibilerini topla hesapla bakalım bu devletin cebinden sana ne kadar çıkıyor. ama yok yattığı yerden maaş almak iyi tabi. bunlar yüzünden devlet emekliye yüzde 2 memura yüzde 3 zam veriyor. bunun gibi daha binlerce örnek. özelleştirilsin. yattığı yerden para kazanma devri bitti artık.
ben 7 sene unv okucam anam sikilcek bi yere geelebilmek için sonra giricem bi şirkete 1000 lira maaşa alcam adam yattığı yerden 2400 lira maaş alacak ve dicek ki maaşım düşüyor özelleştirilmesin. adamın çükünü keserler be.
yeter bu devleti yiyip bitirdiğiniz.
düz mantık ve ötesi sevgi pıtırcıkları için gelsin;

asgari ücret karşılığı kimin kaç kat ne calıştığı üzerinden tahlile girişen portatif zihni yeti, dışarda yaratılmış milyonlarca işsizden de habersiz. ''kit''leri devlet üzerinde yük olarak gören bu analiz canavarlarının yalısı varmış meğer ondan sorguluyormuş, ne komik. yoksa bu ''kit'' ler halkınmış, devlet soyut değilmiş desek ''liseli solcu olacağız'' ama bu, portatif liberal olmaktan yeğdir neyseki, ya da öyle zannetmekten.
ÜLKEMiZDE GELiR DAĞILIMI EŞiTSiZLiĞiNiN ÇOK AÇIK ÖRNEĞiDiR. BU ÜLKEDE ONCA iŞSiZ VE AÇLIK SINIRI ALTINDA MAAŞLARA ÇALIŞAN iNSANLAR VARKEN 2,500 TL MAAŞ ALAN BiR ADAMIN ÜLKE ŞARTLARINI GÖRMEZDEN GELEREK BENiM MAAŞIM DÜŞMESiN DiYE EYLEM YAPMASI ARSIZLIKTIR. ÖRGÜTSEL EYLEMDEN BAHSEDEN SÖZDE SOLCULARIN EMEGiN HAKKINI KORUMAK SAVUNMAK iSTiYORLARSA ÜLKE ŞARTLARINA GÖRE EMEGiNDEN FAZLASINI ALAN TEKEL iŞÇiLERiNi DEĞiL ÖNCELiKLi OLARAK ALIN TERiNiN KARŞILIĞINI ALAMAYAN, ASGARi ÜCRETLE ÇALIŞTIRILMAYA ZORLANAN iNSANLARIN HAKLARINI ARAMALARI GEREKMEKTEDiR. ÇALIŞTIĞIM FiRMAYA 5 KiŞiLiK PERSONEL AÇIĞI iÇiN VERDiĞiMiZ BÖLGESEL iLANA TAM 350 KiŞi BAŞVURDU BUNLARIN HEPSi iLE BiZZAT BEN GÖRÜŞTÜM BiR ÇOĞU AYLARDIR iŞSiZ VE "YETER Ki BiR iŞiM OLSUN ASGARi ÜCRETE DE RAZIYIM" DiYEN iNSANLAR. BU iNSANLARIN HAKLARINI SAVUNMAK ARAMAK DURURKEN 2,500 TL ALAN iŞÇi iÇiN EYLEM YAPMAK, GÖSTERi DÜZENLEMEK ŞOVDUR SADECE.
tekel depolarını yok pahasına kendi akbabalarına peşkeş cekenlerin milyon avroları götürmesinin yanında hiçtir. görev başında ben yiyemiyorum bari yakın akrabalara özelleştirelim ordan malı götürürüz insanlarının ucuz iş gücüne olan sevdalarının dışavurumunun yardakçılarına sesleniyorum o zaman zarar eden medikalpark ordu hastanesini neden devlete satmaya çalışıyorsunuz? ya da aile hekimliği sisteminde ne işe yaradıkları belli olmayan fakat 12000 tl para kazandırılan koordinatör kadrolarının lise mezunu milletvekili kardeşlerine verilmesine neden ses çıkarmıyorsunuz yurdum muhafazakartları
halkın malını babalar gibi satanları sorgulayamayanların, maaş sorgulamasına uğramıştır. birileri babalar gibi satarken, geri kalanlara ise maaş sorgusu kalmıştır. ülke işsizliğe ve sefalete mahkum edilirken, zenginlerimiz üçer beşer dünya zenginler listesine girer, hatta bu durumla övünmemizin gerektiği bile öğütlenir!... bu durum için en uygun bakınızı verelim;

(bkz: kraldan çok kralcı olmak)
aymazların çenesini ve klavyeye basan parmaklarını yoran maaşlardır.

2400 lira para mı itoğlu it diyeceğim terbiyem izin vermiyor.
ne diye sorguluyorsun amına koyayım.

sen git gemicik alanı, cemaatlere yaslanıp milleti asalak gibi sömüren pezevenkleri sorgula.

şimdiki gençlik iyice şaşırdı abicim.
ah ulan kenan evren al bak bunlar senin ve senin gibilerin eseri.
kendi hakkını aramak yerine başkalarının haklarının geri alınması için çene yoran skiklerin çenesini düzen maaşlardır.

edit: neymiş efendim tekel işçisinin maaşları yüksekmiş. bir çok kurumda işçi maaşları memur maaşlarından daha fazladır. çözüm işçinin maaşını düşürmek değil memurun maaşını insanca yaşayabileceği seviyeye yükseltmekle olur.

bu arada elbette ki her dileyen meslek grubu hakkını aramak için eylem, gösteri yapabilmelidir. yapmazsa bir anormallik vardır.
memlekette yerden bitme üniversiteler kurup, herbirinden onbinlerce "lamba" mezun çıkartırsan, gizli işsizliği reel gösterdiğin işsizlik kadar yaparsan (yani gerçek işsizlik şu an ki verilerin hemen hemen 2 mislidir) ve adamlar bir yerde haklı (kısmen mecburiyetten) olarak ayda 600-900 tl aralığında çalışırsa çok fazla görünen maaşlardır. ki ben üniversite mezunu ve iyi ücreti olan biri olarak buna fazla diyorum. kimse kızmayacak! bu dediklerimin parti ile alakası falan yok, partici, siyasetçi biri olmadım asla!
adam asgari ücrete çalışıyor 1 ay. 2000-2400 tl işçi konumunda biri için gayet iyi hatta çok iyi bir para. zamanında seka'lar kapanmasın diye de çok tantana olmuştu. eğer oradan kısılacak paralar vatan, millet ve memleket için adam gibi kullanılacaksa sorun yok zaten. asıl mesele bu, siyaset erbabı senin, benim vergimi ve kısıntılarımızı hayırlı işler ve hizmet için kullanıyor mu?
yoksa o seka'lar niye bir miligram kar yapmadı senelerce sanıyorsun!
aslında günümüz şartlarında her işçinin alması gereken miktarlardır. ancak mevcut durumda çalışan işçilerin maalesef birçoğu 600 tlye çalıştığı için 2400 lira işçi maaşı mı olur dedirten maaşlardır efendim.
yapılan işe ve türkiye'deki ortalama kazanca göre bir hayli yüksektir. ayrıca sorun sadece maaşlar da değildir. emeklilikte farkedecektir. emekli sandığından yani 4c'den işçi yani 4a sigortalılığa geçirileceklerdir.
tekel gibi kitlere liyakatla veya seçilerek değil, tanıdıkla, eşle dostla, kıyakla yerleştirilerek girildiğini bilenlerin eleştirdiği maaşlardır. özel sektörde sürünerek asgari maaşa talim eden işçiler mücadele etmiyor sanki. onların ısrarlı ve haklı mücadelesi sonucu asgari maaşlarda iyileştirme oluyor mu? çalışma şartları ve saatleri düzenleniyor mu? ama kamu kurumunda işçiysen maaşın gün aşırı katlanıp böyle 2.400 tl oluverir çünkü arkan sağlamdır. oraya girdiysen birileri sokmuştur seni, solculuk oynayan tatlı su sosyalistleri de bunu hak ederek mücadele sonucu aldığını düşünür.

neden ayrım var, neden haksızlık var, neden insanlar açlığa mahkum edilirken birileri haksız kazanç sağlıyor dersen yalı, konak sahibi para babası ilan edilirsin. elin oğlu da çıkar soyulan, içi boşaltılan kamu kurumlarından depolardan bahseder ki mal olduğunu anlamayalım. tabi biz zaten sonuna kadar destekliyoruz kamu kurumlarını soyanları! eşitsizliği, peşkeşi eleştiren herkes yiyici, herkes kapitalizm kölesi zaten. bugüne bugün işçilerin çalışma koşulları hakkında zerre kadar bilgisi olmayan, işten atılıp hakkını arayamadığı ve herhangi bir hukuk desteği alamadığı için tazminatı yanan onca emekçinin durumunu bilmeyen burjuva çocukları da sırf kendilerine dayanak yapmak için onun bunun yandaşı torpilli işçilerin kazandığı paranın hak olduğunu savunur. ve bunun haklı bir mücadele sonucu elde edildiğini dile getirecek kadar saf olanları vardır.

öyle ya sendika liderlerinin milyon euroluk yalıları, arabaları, sayısız gayrimenkulleri, isviçre bankalarında hesapları olduğu falan da safsatadır. hep o mücadelenin bayraktarı olan adamlardır onlar. oyuncaklarınızla oynamaya devam edin en iyisi...
neden ayrım var, neden haksızlık var, neden insanlar açlığa mahkum edilirken birileri haksız kazanç sağlıyor dersen yalı, konak sahibi para babası ilan edilirsin. elin oğlu da çıkar soyulan, içi boşaltılan kamu kurumlarından depolardan bahseder ki mal olduğunu anlamayalım. tabi biz zaten sonuna kadar destekliyoruz kamu kurumlarını soyanları! eşitsizliği, peşkeşi eleştiren herkes yiyici, herkes kapitalizm kölesi zaten. bugüne bugün işçilerin çalışma koşulları hakkında zerre kadar bilgisi olmayan, işten atılıp hakkını arayamadığı ve herhangi bir hukuk desteği alamadığı için tazminatı yanan onca emekçinin durumunu bilmeyen burjuva çocukları da sırf kendilerine dayanak yapmak için onun bunun yandaşı torpilli işçilerin kazandığı paranın hak olduğunu savunur.
(ozz le grand)

yazılanları okuyalım, okuduğumuzu anlayalım kavramları öyle kullanalım, öyle kullanalım ki,malumun ilanı olan mal beyanımızı kamuoyuyla paylaşmayalım. neden ayrım var, neden insanlar, torpilli işçi bik bik bik... mal olmak ve olmamak arasındaki ince çizgi, kes kopyala yapıştırda, kaçırmayın.
olması gereken maaştır. ülkede çalışan her işçinin maaşı en az 2000-2500 ytl civarında olmalıdır ki insan gibi yaşayabilsin. ancak bir çok sapsalağa insan gibi yaşamanın anormal olduğu söylenmiş ki bu olması gereken maaşı anaormal yüksek buluyorlar. sanırım bu salaklar ülkedeki zenginlerin asgari ücretle maaş ödedikleri için zengin olduklarının farkında değil.

tekrar ediyorum bu maaşlar normaldir. eğer sen bir tarafını yırtıp, senelerce üniversite okuyup, insan haklarını ve emeğin değerini öğrenemeyip, 3 kuruşa talim edip, sesisni çıkartmazsan daha az ücrete tabi olacaksın demektir. sendika emeği değerli kılar. bu gün neredeyse hiç bir üniversite mezunun sendikası yoktur. o yüzden emekleri değersizdir. çalışma saatleri inanılmaz fazladır.

ne demişler; "eşşek olana semer vuran çok olur".
bunu savunan şunu da savundu: "bu zenginlerin hepsi hırsız abi, bu dünya listesine giren zenginler var ya bi gram ter akıtmadan ülkeyi soyup bu hale geliyor. bi de onların yanında çalışan pis işçiler var, hakkını aramayı bilmeyen. onlar da hakkını arasa milyoner olur ama üç beş kuruşa patron yalakalığı yapıyor pis şeyler. bu kamu işçilerindeki devrimci mücadele ruhu, bu haklı kazanç isteği kimde var pehh!"

bizim mahalle kıraathanesinde dediğinizin aynısını söyleyen çok okeyci var. forumlardan kopyaladığınız 3-4 lafı sağda solda bulmak çok zor değil, mal beyanı ortada, elinizi yormayın siz...
adları işçi olduğundan ne kadar olursa olsun hak edilmiş gibi görünen maaşlardır. halbuki gidin bakın kit'lere diğer devlet kurumlarına o adı işçi olan herifler nasıl göt büyütüyorlar oralarda. fazla mesai primleri yüksek olduğu için sürekli işi geciktiriyorlar. nah işçidir bunlar. bir piyasaya çıkın da işçi emekçi neymiş görün amk.
özal döneminde neden nasıl hangi şartlarda kime niçin verildiği belli olmayan kredilerden bihaber yorum yapmaya çalışan arkadaşa soruyorum o kredilerin kaçı geri ödendi kaç insan özal zengini ünvanı kazandı haberin var mı? sen işçiyi çalışmıyor diye suçlamaya kalkıyorsan ben de sana çalışcak ortam mı bıraktın diye sormaz mıyım arkadaşım seninkiler bırak fabrikaları depoları bile kiraladıktan sonra adamlar ne yapacak kendilerine iş yaratacak değiller ya. zaten devletin üretmek gibi bir derdi olmamalı diyorsan ben de sana derimki güzel kardeşim ama bedavaya senin benim herkesin malını peşkeş çekmesinler ya da herkese adilane bir şekilde pay versinler, ben de bilirim seka fabrikalarını balıkesir merkezde depo olarak kullanmasını. işçinin maaşına vay anasını satıyım 2000 lira alıyorlarmış vesaire argümanlarla saldırmaya çalışan arkadaşım sen de kur sendikanı ya da sen de sesini çıkar inan sen de alırsın o paraları.
(bkz: tekel işçi maaşları)
malumun ilanında cığır acar bir nitelik kazanmıştır. daha yazılanlardan anlam cıkarmayıp, malumun mallığından, doruklara ulaşmak niyetindeki sığırcıklar meğer niyet de okuyorlarmış, mallara zeval gelmeye. meğer özelde calışanlar için neler denmiş de neler. dumur ötesi malumun ilanı, çığı acacak neredeyse, tutmayın küçük enişteyi, baksana hesabı nerede soruyor, sorumluyu bulmuş zaten, ''torpilli işçi''. halbuki, kraldan cok kralcı olma dedik biz, o ise yalakalık anlamış, sonuçta dedik malumun ilanı diye, tek kelime eklemeye gerek yok. kavramlardan bile habersiz cümle kurabilmek, kendi malumunun ilanınıu meşrulaştırıp kolaylaştırıyor, daha ötesi de yok. kaldı ki maluma mallığı mı anlatacağız, değmez.
birilerinin tekel işçileri devleti soyuyor diye kıçlarını yırtmasına anlam vermek ne yazık ki mümkün değil. tekel işçileri devleti soyuyormuş. devlet 500 lira asgari ücrete layık gördüklerini sikiyor be o zaman. bre adamın maaşını çok bulanlar azcık beyninizi toplayın ve şunu deyin: ya bu adamlar çok para almıyor, biz çok çok az alıyoruz.
vatandaşın vatandaşa düşman olması böyle bir şey demek ki. adam devletin belirlediği asgari ücreti makul buluyor ama tekel işçisinin maaşı bu adama batıyor. hayret yani valla hayret. ayıp amına koyım hatta!
ekonomi politikası ve yakın siyasal tarih hakkında zerre bilgisi olmayan zemheri zürafası cahillerin savunmak adına heyecana geldiği abartılı maaşlardır. savundukları şeyi hakaret etmeden ve imla kurallarına uyarak yazmayı beceremeyen bu asosyal ergenleri de gülerek izlemiş olduk. küçük enişte falan, çoluk çocuk dolmuş sözlük! (#6798549)

hadi editleyin şimdi de rezilliğinizi beyan etmeyin. bu konular hakkında daha önceden yazdıklarımızı sindirerek okuyun, büyüdüğünüzde konuşuruz...

zübüt: şimdi de olay "padişahım çok yaşa" seviyesine çekilmiş. sözlüğün cahil forumcu ergenleri de olmasa, onlar da sağdan soldan birkaç şeyi kopyalayıp sözlükte cümle aleme kendini rezil etmese kiminle eğleneceğiz? sonra sorup duruyorlar neden itin gtüne soktun diye buyrun: (#6798660)
malumun ilanından öte ekonomi politikaları bile varmış. tekel işcisi kadro değişikliğine uğradığında, ekonomi politikaları arşa ulaşacakmış meğer, haberimiz yokmuş(ne demekse, ne anlatmışsa). öyle ya, özelleştirmeler ve milyonlarca işsiz de norm fazlasıydı zaten. devleti soyutlaştırıp, patronların zeval gelmeyen kıymetlerine ise yakın tarih notu düşerek toz kondurmuyor dumurlar ötesi. sen de olmasan zaten kim diyecekti padişahım çok yaşa diye.

edit: sözlükte zihinsel ergenlik evresini tamamlama uğraşındaki yazar, yazdıklarının sindirilmesini istemiş. biz de, bu ekonomi politik canavarının, sindirim sistemine bir kolaylık sağlayalım. bakalım ne gibi bir zihinsel dahayla karşı karışayız, sözlük ahalisi bir görsün;
(#6798324)
öncelikle helali hoş olsun maaşlarıdır.
sonra şu konuya değinmişim ve açık, net muhtemelen. bence net.
(#6726962)

şimdi gelelim yine aynı konuya; yazdığım (#6798299) çok net. kimseye lan ne kadar para alıyorlarmış otursunlar oturdukları yerde dememişim. valla 2 kere okudum yazdıktan sonra.
şimde sana diyeyim ahbap; ufak bir örnek fazla uzatmadan, kendi hayatımdan. seka fabrikalarının tamamı olmasa da büyük çoğunluğu zararına çalıştı ve işçi maaşları da bu memleketin tavanı üzerindeydi. satınalmaları da % 80 oranında sekaları zarara sokacak şekilde yapıldı. detaya inmiyorum, 5 liraya alabileceği bir elek, keçe ya da vals (merdane) vs.vs. için 7 lira verildi.
şimdi ben mi zengin oldum, yoksa başkaları mı? o para kimin? ee hepimizin ahbap hepimizin!
memleketin durumu içinse tabi, ben kendi adıma üni. mezunu, işini yakl. askerlik sonrası 14 yıldır yapan ve iyi bir işe sahip biri olarak o tekel işçilerinin az biraz üstünde para alan biriyim. onlar da alsın gözüm yok zaten ayrıca. keşke ben de ayda 5000-6000 tl arası bir maaş alsaydım.
ama realite bu değil!
sen 50 yıldır siyaseten sömürülmüş ve senin her bir kuruşun birilerinin cebine girmiş olarak yönetilmişsin (istisnai olarak hizmetler de var tabi-ama peşkeşi görmemek için kör olmak lazım, bu peşkeş tüm siyaset için söylendi), hatta 7 kez aynı adamı başa getirip sonunda cumhurbaşkanı yapmışsın! sen busun! değiştirme şansın yok, değişmiyor çünkü 50 yıldır. iyi işler yapan da barınmıyor! iyi siyasetçi, politikacı yok!
varsayalım çok iyi bir siyasi parti var ve geldiler. zannediyor musun ki, bu memleketin milli geliri 5-10 sene içinde bir isveç ya da belçika olacak!
yok böyle bir dünya! çay ocağı ile kuyumcu aynı vergiyi veriyor babam bu memlekette!
o halde gerçeklere tekrar tekrar bakın!

not: bu adamın hiç bir siyasi oluşumla işi yoktur, olmamıştır da. çünkü ne yaptıysa kendi tırnaklarıyla yapmıştır. işten gönderilme adına bile patronlarına doğru olanı söylemiş ve prensiplerinden taviz vermemiştir. selam ettim türkiye, her zaman en iyisi bende olsun demeyin, bazen kanaat iyidir. uyumayın!
edit: imla olayları.