bugün

ali'nin annesi, ismet'in yengesi, ayşe'nin ablası bazen de babam, annem çoğu zaman...

80'lerin vazgeçilmez sokak arası, bir kalesi elektrik direği ile karpuzdan hallice taşın iki arası sevimli kaleleri...

taş üstü, bel üstü, maç esnasında bakkala giden çocuğun cebine siparişten kalan para üstü...

aldım verdim ben seni yendim paylaşımının ardından her iki ayağını kullananın ilk seçildiği, en şişmanının kaleye geçtiği yılların kurumak bilmeyen terden sararmış fanilaların eskidiği, susayınca yakında varsa çeşmeye, uzaksa en yakın komşunun cam dibine toplaştığımız sevimli ve samimi yılların komşuları...

özledim lan sizi...

uzun zamandır ikamet ettiğim ve birinin dahi adını bilmediğim sikindirik komşularıma inat özledim lan sizi...

her merdiven denk düşüşümüzde selamı eksik etmediğim halde selamı esirgeyen yavşak komşularım...

size ısınamadım lan bir türlü...

siz de bir dönemin hani benimkine benzer çocukluğun kahramanları, ne çabuk unuttunuz, nedir lan bu yavşaklaşmış göt korkusu !
agustos sicaginda top oynayip terden sirilsiklam olmus halde en yakin cesmeye gidecek hali kalmamisken cocuklarin, o evin parmaklikli pencerelerinden bardak bardak su dagitirdi da butun cocuklar siraya girerdik kana kana su icmek icin, hem o cocukluk gunlerine donmeyi hem de oyle iyi kalpli bi komsu bulabilmeyi ne cok isterdim.
bunların, apartmanın dördüncü katından kola şişesiyle su atanları da mevcuttur*. bu teyze genelde sokakta oynayan çocuklardan birinin annesi olurdu.
güncel Önemli Başlıklar