bugün

(bkz: ohagami)
Erkeğin yüksek egosu sonucu düşenebileceği şey.
doğa yasası. tabiat kanunu.
bilmemnereli bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre tek eşli tek erkek canlı kuğu hayvanıdır. insan hayvanı için kesin bir yargıya varılamamış olup bilim adamları bu konuda insan hayvanının ar damarı denilen organının daha iyi irdelenmesi gerektiğine çünkü bazı erkek insan hayvanlarında ar damarı bulunmadığına dikkat çekmişlerdir.
aldatmayı meşru kılmak için söylenmiş bir yalan.
yazmadan geçemicem bu başlığa..

başta şunu belirtmeliyim ki inancım yok benim **
diyelim ki hepsi doğru, diyelim ki ben yanılıyorum, diyelim ki havva ademin kaburga kemiğinden yaratıldı.. eğer bunların hepsinin doğru olduğunu varsayarsak söyleyeceklerime allahım yarattın bari takip et diyerek başlamak isterdim.
sizin inancınıza göre evet havva ademin kaburga kemiğinden yaratıldı dimi?? şimdi, bi kaburga kemiğinden adem için kadın yapabilen bi tanrı, istese o kemiği ona bölüp on tane de kadın yapamaz mıydı?? * *
isteseydi yapardı demekki.. ama belliki tek eşli olsun diye yapmamış. o zaman o küçük beyinlerinizle neyi sorguluyorsunuz?***
dip not : ha bence yok böyle bişey, ben inanan insanların gözünden yaratılış ve tek eşlilik/çok eşlilik olayına baktım.. belkide bazı inanmayan kesim tarafından hor görülen dışlanan inançlı insanlar, bu başlıktaki gibi düşünce yapısına, zihniyete sahip olan aptallar yüzünden hor görülüyor.. bunu da düşünmek lazım..
tek eşlilik yerine göre yanlış bir uygulamadır. dinimiz her zaman için tek eşliliğin daha iyi olduğunu tavsiye ediyor ama çok eşliliğe de istenmeyen bir şey olsa da izin veriyor.

dinimizin gerekçelerinden çok benim gerekçelerimi sıralayayım. yıllarca savaş veya iş şartları nedeniyle erkekler daha çok kayıp verdiği için kadın sayısında bir artma oluyor ve kendi başına hayat süremeyen kadınlar yetersiz erkek popülasyonu nedeniyle evli erkeklerin peşine düşerek çoklu evliliği desteklemişlerdir. erkek yaradılış icabı daha çok kadınla birlikte olup çoğalabilmeyi sağlarken bir kadın ancak senede bir çocuk yapabilecek kadar çoğalmaya katkı verebilir. yani 15 kadın bir erkek ile senede 15 çocuk elde edebilirsiniz. ama erkek sayısı artsa bile bu değişmez.

erkeklerde bir hakimiyet duygusu vardır ve çok eşlilik bu hakimiyet duygusunu tatmin eder.

tıbbi açıdan bakıldığında çok partnerle cinsel ilişkiye giren bir kadın da cinsel hastalıklara bağlı rahatsızlıklar daha çok görülür. ama birden çok partnerli bir erkek bile olsa cinsel hastalık belirtileri hafif geçtiğinden daha az hasta olur.
ayrıca kadınlar yaptıkları doğum ile daha riskli bir hayat sürerler ve ölmezlerse bile erken çökerler

erkek tüm yıl aktif bir cinsel yaşam sürebilirken kadınlar ay boyunca adet kanamaları ile uğraşır veya hamile kalır ve cinsel yaşamı sekteye uğrar.

bir erkek birden çok kadının maddi manevi ihtiyaçlarını karşılayabilir. ama bir kadının aynını yapması zordur.

bunların çoğu günümüzde değiştiği için tek eşlilik savunulabilir.
ancak tüm ahlaki yasaklamaların doğru olmadığını düşünen biri olarak, insanı mutlu edecek uygulamaların serbest olması taraftarıyım. isteyen mutlu oluyorsa üçlü beşli evlilik yapsın. kimin kiminle yatacağına bizlerin karar vermesinin doğru olmayacağı kanaatindeyim. kurallar insanları mutlu etmek için var olmalı. kendi kendilerine anlaşan bir grubun birbirleriyle evli olmasının benim inancım dahilinde doğru olmadığına inanırım ama bu sadece beni ve benim inancımda olanları bağlar. herkesin vücüdü kendine aittir ve yaptıkları da sadece kendini bağlar. kimin kimlerle evlenme hakkı olduğuna bir başkasının karar vermesi irade üzerine tahakküm getirir. dini açıdan çoğumuzun yanlış yaptığı bir şey var. bir insanın günah işlemesine engel olmak dinimizce yasaktır. çünkü insan özgür iradesiyle seçmesi gerekeni seçip allah'ın onu değerlendirmesi gerek. bizler ise kurallar koyup tek evleneceksin, çok evleneceksin diye zorluyoruz. kurallara köle ediyoruz. isterlerse 2 erkek 5 kadın veya tersi birbiriyle evli olsun. mutlularsa bana ne? benim kendim için uygun gördüğüm tek kadın veya çok zorlanırsam belki ikinci bir kadın.

yaradılışımız ne olursa olsun seçim yapacak cüzi bir irademiz var. yaradılışımızda nefis var diye nefsimize hakim olmayacaksak hayvandan farkımız ne?
her iki cinsinde yaratılışına aykırıdır.fakat toplumsal düzen , çocukların psikolojisi gibi durumlar açısından insanlar tek eşliliği benimsemişlerdir.
yaradılışına sıçılacak bir "yoktan var edilme" yalanıdır. insanın hala bir hayvan olduğunu bilmeyen, alemlerde "insan" diye ayrı bir canlının var olmayıp, insanın "hayvan" kategorisinde değerlendirildiğinden hala haberi olmayan, maymun olduğunu reddedip de maymuna en yakın olan insanların kendini kandırmasıdır. hala ve hala bu insanlar, kendilerinin uydurup, kendilerinin inandığı saçmalıklarla, zamanında bir denyonun bir erkeğe dört kadın hakkı tanıması işlerine geldiği için, bunu "erkeklerin yaradılışı" çarpık mantığıyla açıklamaya çalışıp, buna inanarak yaşamaktadırlar. ama gelin görün ki bu insanlar bırakın çok eşliliği, dört kadını daha tek bir tanesine sahip olamamış, acınası, elini siken hilkat garibeleridir. bu durumda, kendilerinin adına üzülmek değil, göbeği hoplata hoplata gülmek gerekir.
(bkz: tek eşliliğin kadının yaratılışına aykırı olması)
bakış açısı değişmediği sürece başlıklar değişmeyecek.
(bkz: bi siktir git çay koy)
yok öyle birşey. tek tek de gayet iyi gidiyor taa ki evlenene kadar henüz o aşamaya geçemeyi düşünmüyorum ondan tek eşlilik çok fazla aykırı değil bi erkek olarak benim doğama.
yok benim kenarda bi sevgilim dursun ben yine hayatımı yaşiyim diyosanız tabiki uymaz erkek doğasına nasıl ki aldatılmakda kadınların doğasına aykırı ise.
""tek eşliliğin erkeğin yaratılışına aykırı olması""
tıp dilindeki adı ile: Satiriasis - Erkekde Cinsel Doyumsuzluk - Hiperseksüalite:

Cinsel davranışın ifade edilmesi, biyolojik, psikolojik ve sosyal etkilerin karşılıklı etkileşimlerinin karmaşık bir sonucudur ve dinsel, tıbbi, kanuni ve sosyal açılardan daima değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. Fakat cinsel davranış ile ilgili kavramların kullanımındaki bilgisizlik, özensizlik ve bu konuda sorunu olan kişiler hakkında sistematik araştırmaların olmaması bu değerlendirmeyi zorlaştırmıştır. insan doğasının bir parçası cinsel arzuların baskılamaması gerekir fakat tüm zamanını ve enerjisini cinsellik için tüketen kişiye; kanunlar karşısında sorun yaratan, fiziksel, ruhsal, zihinsel sağlığı tehdit eden aşırı cinsel arzuları kontrol ve zararsız bir şekilde ifade edebilmesi öğretilmelidir.

-------------------

bu durumda olan bir erkeğin şikayetine de bir göz atalım:

""Kendimi seks yapmaktan alamıyorum. Günün her saati aklımda cinsel fantezilerle bir kadını düşlüyorum. Büyük bir sıkıntı içindeyim. Cinsellikten başka bir şey düşünemiyorum. Artık işlerimi de aksatmaya başladım, arkadaşlık ilişkilerim zarar gördü ve yaptığından suçluluk duymaya başladım. Sabah başka, öğlen başka bir kadınla beraber oluyorum, sonra da akşam evime gidip eşimle birlikte oluyorum. Toplumda çok zor durumlarda kalıyorum, insanların içimdeki bu arzuları fark ettiğini düşünüp kimsenin yüzüne bakamıyorum, bunu saklayamıyorum. Ailemle veya dostlarımla vakit geçirmek yerine hangi kadınla birlikte olsam düşüncesinden kendimi kurtaramıyorum.""
--------------------

"Jupiterisme" yani Yunan mitolojisinde devamlı her çeşit kadınla seksüel temasta bulunan Olimpos baş tanrısı, "Don Juanism" ve "Kazanova" satiriasisin bir dereceye kadar hafif şekilleridir. Hepsinde oedipus kompleksine karşı bir saplantı vardır ve adeta bir zamanlar sevmiş olduğu ana hayalini aramaktadırlar.

Hiperseksüalite terimi ilk olarak John F.Kennedy'nin "dört saat seks yapmadan duramam" sözüyle gündeme geldi. O dönemde böyle bir hastalık bilinmediği için ancak yıllar sonra tanısı konabildi. Kennedy hiperseksüel bir erkekti. Kardeşi Edward Kennedy'nin seks bağımlılığı ise sevgilisiyle kaza yapınca ortaya çıkmış ve siyasi hayatı sona ermişti.

Hiperseksüel erkeklerin kişilik yapıları incelendiğinde, narsistik yapı, kendine hayran olma, kendini büyük görme ve bağımlı bir kişilik yapısı görürüz. Çabuk demoralize olan, sıkıntıya gelemeyen ve sıkıntısını giderme adına sürekli arayışlar içinde olan insanlardır. Karşısındaki insanı 15 dakikada göklere yükseltip ardından on gün sonra da yerin dibine geçirebilirler. Hayata bakış açıları genellikle karamsardır ve kendini acındırma gibi bir ruh hali içindedirler. Hemcinsleriyle araları çok kötüdür. ilgilendikleri tek konu pornografidir. Seksüel eylem ön plandadır. Erkek için o kadının güzelliği, çekiciliği önemli değildir. Mühim olan eylemdir.

Erkek cinselliği bilinmeyenlerle doludur. Sevişmeden büyük zevk alan her erkek, "tek bir çiçekle hayat geçmez" diyerek sürekli sevgili değiştiren ya da partnerini aldatan diğer erkeklerin ruh hali de satiriasis veya seks düşkünü olarak görülmemeli fakat bu tür davranışlar da cinsel yaşamın normal ölçülerinin aşılmış olduğu şeklinde değerlendirilmelidir.

Aşırı seks düşkünlüğü erkekteki cinsellik dışı tüm duyguları baskılar, iradeyi, aklı ve ahlaki değerleri ayaklar altına alıp, kişiyi yalnızca kadınların peşinde koşan bir hale getirir. Orgazmla birlikte gelmesi gereken rahatlama ve gevşeme olmaz ve cinsel gerilim hali sürer. Orgazm anında normal insanlar kadar büyük bir coşku da duymazlar ve doruk noktaları çok yüksek olmadığı gibi ardından gelen rahatlama da çok yetersizdir.

Satiriasis Nedenleri
*Çocukluğun sevgisiz ve güvensiz bir ortamda yaşanmış olması,
*Ruhsal bozukluklar,
*Kalıtım yani genetik faktörler,
*Organik beyin hastalıkları,
*Kleine-Levin Sendromu,
*iç salgı bezleri düzensizlikleri vb.

Çocukluğunda sevgisiz ve güvensiz bir ortamda yaşamış hiperseksüel erkekler çocuklukta bulamadıkları ruhsal ve bedensel sıcaklığı sürekli değişen eşlerde ararlar. Bu nedenle gerçek doyumu bulamazlar. Çocukluktan gelen bu güvensizliğin şaşmaz belirtilerinden biri olarak sürekli kendilerini kanıtlamak ve yeni kadınlar fethetmek gereksinimi duyar. Bu nedenle bu bağımlılık kötü bir çocukluk geçirmiş, parçalanmış aile ortamında büyüyen insanlarda daha çok görülür.
*
(bkz: ilk kez kernel le aynı fikirde olmak)
(bkz: çeşit çeşit kadın da seni bekliyordu zaten kapında)

(bkz: beni seç beni seç)
hatun kişiyi aldatmayı marifet sayan ve bu yaptığına bahane arayan insan söylemi. erkek bile denmez aslında böylelerine; kadına saygısız, aileye saygısız, kendine saygısız, ucube gibi bir şey olmalı.
kişisine göre değişir. kadınlar da artık böyledir yalnız erkekler farkında olmayabilir. yeni çağın getirisiridir bunlar; elde et, tüket, vazgeç, sıkıl, bırak, yenisini buL!
ışın karacadan gelsin şarkımız:

-yetinmeyi bilir misin? hoş bilsen de bilmesen de...
(bkz: bsgçkg)
daha doğrusu insanların doğasına aykırıdır.
bu mantikla cok eşe sahip olan erkegin, bir eşinin ayni zamanda baska birinin eşi olabilme ihtimalini kabullenme ihtimalini merak ettigim durumdur.
tek eşliliğin erkeğin doğasına uygunsuz olması varsayımıdır. neden uygunsuz? tek penisi olanın tek eşi olur. kadında 3 delik var. e bu durumda zavallı erkek bile çok eşli oluyorsa kadının en az 3 eşi olmalı.

(bkz: yersen)
kesinlike doğrudur. her koca karısını mutlaka aldatmıştır .hiç aldatmadım diyen 20 kere falandır.
(bkz: başlarım böyle yaratılışa sorunsalı)