bugün

ülkenin tek gündeminin twitter olmasına gösterilen tepkidir. bundan önce twitter olmadan geçen yıllarımız yok muydu. bugün ya da yarın konuşulması gereken eleştrilmesi gereken işşizlik, açlık, insan hakları olmalıdır. twitter gelince karnımız doyacak mı?
sorun twitter değildir birinin kendini ülkenin sahibi zannedip hukuksuzca insanlırın ifade özgürlüğünü elinden almaya çalışmasıdır.mesele twitter youtube değil özgürlük meselesidir...
tepkilerin sadece twitter için olduğunu sanıyorsan çok yanlış gelmişsin sen.
değildi elbette. ak gençler bi bastırın da youtube
ve facebook'u da kapattırın mümkünse seçimden önce. bu paraleller ve çapulculara iyi bir ders verin. hem ustanız da dik durmuş eğilmemiş olur. lütfen bakın. seçimden önce youtube ve facebook kapanıyor, oy pusulalarına da esma yazıyorsunuz ok?
Çelişkiye yol açar.
Basbakanin tek derdi tivittir miydi?
Evettir cevabı.
cevabı hayır olan soru. ama biz insanlar aç, açlık sınırı 1114 lira dediğimizde; insanlar öldürülüyor dediğimizde aklınız neredeydi.
Manyak mısın tweet atamazsam nefes alamıyorum.
Yaşam hakkım elimden alındı kendimi sikecem.
asıl dert özgürlük haklarının kısıtlanmasıdır.
rahat götüne batan 90ların tek derdidir.
Tek derdimiz kendini padişah zanneden adamin onu da yasaklarim bunu da kapatirim boyle yap şöyle yapma laflari. Yoksa twittera girmek isteyen zaten giriyor ama bunun kisitlanmaya calisilmasi bile sacmaliktir. Biat kültürü etkisinde olanlar anlamazlar bunu. Diğerlerini eleştirmekten zaten biktik tecavüzcü disarida katil disarida hirsiz disarida gazeteci iceride yazarlar iceride. Ekonomi desen En salak insanlar bile hicbir sey yapmadan tanidik olayina milyarlari götürüyor. Diğerleri ise asgari ücrette. Gerci bakanlara sorsan iyi para ama. Neyse sonuçta bunların hepsi defalarca eleştirilmiş şeyler zaten ama aldirmayanlar aldirmiyor. Yol var ya yeter killara.
olayın twitter ile alakası olmadığını anlayamayan zihnin sorduğu soru. ben twitterı da facebooku da pek kullanan birisi değilim. açıkçası bu şirketler iflas etse işime bile gelir, çünkü artık bu araçları kullanmadan insanlarla iletişim kuramaz olduk.

ama buradaki asıl sıkıntı, twitter ve genel olarak sosyal medyaya; çok ahlaksız sebeplerden dolayı savaş ilan edilmesi. 17 aralık operasyonunun zaanlamasına manidar diyen adamlar, ne hikmetse seçime az bir süre kala sosyal medyaya savaş ilan edilmesini normal karşılayabiliyorlar. bu kadar körleşmişler. aptal olmayan hiç kimse hükümet kanadından gelen "bireylerin hakları çiğneniyordu, zaten kararı da biz almadık, tib aldı" açıklamasına inanmaz. zaten yalan olduğu da çıktı ortaya. yapılan işin hukuka aykırı olduğu da ortaya çıktı.

daha geçenlerde akpnin reklamının yayından kalkması gerektiği bildirilmiş ve ysk yasak getirmişti. başbakan da "biz de o zaman yasağı yasaklarız" şeklinde ancak ve ancak bir muz cumhuriyetinin başbakanının yapabileceği türden bir cevap vermişti.

tüm bunlar türkiyede hukukun askıya alındığı anlamına gelir. kusura bakmasın kimse, demokrasinin birinci kuralı hukukun üstünlüğüdür. hukuk, yöneticileri bağlamıyorsa; istersen yüzde 90 oy al. senin yönetimin meşru değildir.

artık yavaş yavaş demokrasiden çıkmaya başlıyoruz. raydan çıkıyoruz. bu işin sonu ambargoya kadar gider. türkiyeye ambargo, veya belli başlı ekonomik sınırlamalar konulursa ne olur? bugün ortalıkta "g.tünün kılıyık" diye gezdiğiniz insana en çok küfürleri sizler edersiniz. hükümet yine düşer. o zaman aklınıza dank eder tüm bu yolsuzluklar, hukuksuzluklar. ama o saatten sonra sandıkla da zor alırsınız o iktidarı. bu adamlar artık her şeyi yapar.

sosyal medyaya açılan bu savaş;
-şimdiye kadar iddia olarak kalan tüm tapeleri doğrulamış; adeta bir itiraf olmuştur.
-hükümetin maskesini düşürmüştür.
-hukukun işlemediğini gözler önüne sermiştir.
-hukukun olmadığı ülkede demokrasiden de bahsedilemeyeceğine göre, mevcut hükümetin meşru olmadığını ortaya koymuştur.
-kalan tek ümidin, sandıkta halkın kendisine ait olan ve kendisinden sinsice alınmış olan egemenliği hükümetin elinden geri alması olduğunu ortaya koymuştur.
-sandıkta da dikkatli olunması gerektiği gerçeğini ortaya koymuştur. hukukun işlemediği bir düzende seçimlere güvenilmeyeceği çok açıktır. zira anayasamızda da açıkça belirtildiği üzere, seçimlerin bağımsız yargının denetiminde yapılması gerekmektedir.