bugün

(bkz: AYNEN)
eğer yediğiniz kazığın bir kere başınıza gelmesine izin verirseniz bu kazığın hata ve tecrübe olarak size geri dönmesi durumu. (yok eğer ikinciye aynı kazığı yer , aynı hatayı yaparsanız aptal olduğunuz kanıtlanmış olur)
bazı durumlarda akıllanırken bazen tamamen aptallaşıyosun.gene kazık ye arkadaş kazığı,sevgili kazığı,baba kazığı,anne kazığı. herkese karşı tecrüben olur ama sen değişirsin. eski sen olmassın. tecrübelisindir ama farklısındır.
entry girilmesine gerek duymadan anlatmak istediklerini ifade eden başlık.
sadece yediği kazıklardan ders çıkartabilen insanlar için geçerlidir.
edinilen kötü tecrübelerin zamanla insanın kafasında oluşturabileceği düşünce. zira güzel tecrübeler mutlulukla hatırlanır.
yaşadıkça kesinliği daha bir görülen cümle.
yaşadıkça sertleşen insanların mottosudur.

oysa tecrübe, iyi de olsa kötü de olsa "yaşanıp da öğrenilen" demektir. sadece kötü olaylarddan kendine paye çıkarmaya uğraşan insan ilk başta bu davranışında haklı gibi görünse de zamanla paranoyaklaşır. her yaşadığı yeni kötülükte aklına bir önceki gelir. geçmişteki o kötülüğe sergilediği tutumun aynısını kötülük sandığı yeni olguya uygulayabilir.

fakat bunu yapması, iyi çıkması da muhtemel olan o olguyu tamamen (önyargı ile) çöpe atmak demektir.
bir röportajında tecrübenin tanımını "hayatta yenilen kazıkların toplamı" şeklinde yapmıştır yeşim salkım.orjinali kendisine aittir..
(bkz: yenilmesen hiç büyümezdin)
tecrübeyle onaylıdır bu cümle.
tecrübenin safhası şudur:
yenen kazıkların verdiği acıdan dolayı artık acının tahammül edilemez buyuta ulaşmasıdır. artık o kazığı yemekten vazgeçilmişse 'tecrübe' denilebilir.
kazık yememenin daha iyi bir yolu:
kazık yiyenlerin iyi analiz edilmesidir. daha makbuldür.
+ bak evlat tecrübe hayatta yenilen kazılaaaallaahh!..
- sıs la!
+ anaaam! hepsini mi soktun onların?!
- tecrübe manyağı yapacam seni! bambaşka biri olacaksın!
son kazığı yemiş insanın sözüdür. bir insandan, bu sözü duyuyorsanız, artık, akıllanmış demektir. kazık büyüdükçe, insanlar küçülür gözünüzde. sonunda da yok olurlar. ama şu kazık denen şeyin, küçüğü de, büyüğü kadar acıtır. "bu kadar mı düştün, bu kadar mı tamahkârsın?" diye tiksinerek, içinizden söylenirsiniz. başkalarına verdiklerinin, yüzde birini vermezler size. "sevgisizim, parasızım" diye kendinizi zavallı olarak görmeyin. sizin gibi her şeyden yoksun bir insandan kopardıklarını kâr sayanlar, asıl zavallılardır.
tecrübe yaşanmışlığın sonunda alınan haaa evet anladım dedirten durumdur. genellikle olay sonunda insanın ağzı yoğurttan bile yanabilir.
firmalaarın tecrübeli aramalarının nedeni

bir daha kazık yemez diye mi,
yoksa bizde kazıklayalım diye mi...

sorusunu gündeme getiren durum.
tecrübeyi anlatan, en doğal, en dokunulmaz, en onulmaz yaraların, bir sonraki hedefte daha doğrusu üzülmeye değmeyecek gözünde yaşlarla suladığın tarlanın içinde yeşeren umut ekinleridir. tecrübedir başarısızlığın sıçrama tahtası olarak gören yoldaşların; teoriye kaynaklık etmesi bakımdan ulaşılmaz zaferleden en değerlisidir.

edit: biri gammazlasın da "hayyatta" olduğu belli olsun.*
güncel Önemli Başlıklar