bugün

herkesin kolayca ulaşabileceği bir bilgiyi değiştirmeye çalışanlar, gerçekleri olmamış gibi gösterenler için kısaca türkiye büyük millet meclisi'nin açılış aşamasına bir göz atalım;

Anadolu'nun her tarafında seçimler yapıldı. Vilayetlerden Meb'uslar Ankara'ya gelmeye başladılar. istanbul Meclisi Mebusanı'na da seçilmiş Meb'uslar'ın bir kısmı Ankara'ya geldiler. 10 Nisan 1920 tarihinde birçok Mebus Ankara'da toplanmıştı.
Atatürk, meclisin açılması için ihzari bir toplantı yaptı. Bu toplantıya Heyet-i Temsiliye Azaları, Kumandanlar, Mebusların bir kısmı ve şehrin ileri gelenleri iştirak ettiler. Hükümet Konağı'nın vali odasında görüşmeler başladı. Atatürk bu toplantıda 16 Mart hadisesini izah etti. Bu hadisenin lehimize geliştiğini ve Misak-ı Milli hudutlarını
anlattı. Bundan sonra meclisin açılmasına karar verildi.
Meclisin adı üzerinde duruldu, kimisi "Kurultay", kimisi "Meclis-i Kebir", kimisi
"Kurucu Meclis" dedi. Fakat hiçbiri kabul görmedi, sonunda Büyük Millet Meclisi
olarak adlandırıldı.
Mustafa Kemal Paşa Büyük Millet Meclisi'nin açılışını 21 Nisan 1920'de "Bilumum vilayete, müstakil livalara, Müdafaa-ı Hukuk Heyet-i Merkeziyeler'ine, Belediye Riyasetlerine diyerek bir telgraf çekmiş, bu açılışı şu şekilde duyurmuştur.

1. Nisan'ın 23'ünde Cuma günü Cuma Namazı'ndan sonra Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
2. Vatanın istiklali, hilafet ve saltanatın korunması gibi mühim bir görevi yerine getirecek olan bu meclisin açılışı sırasında Cuma Namazı'ndan sonra Hacı Bayram Camii'nde Kur'an okunacaktır. Kurbanlar kesilecektir. Kolordu bu arada
güvenliği sağlayacaktır.
3. Yapılan işin kutsiyetinden dolayı bugünden hatim okunacak, orada bağışlanacaktır.
4. Yine bütün yurtta hatim okunacak ve Mevlid-i Şerifler okunacaktır.
5. Bu tebliğin en ücra köye en küçük birliğe kadar her yere ulaştırılacaktır. Ayrıca büyük levhalarla uygun yerlerde duyurulacaktır.
6. Cenab-ı Hak'tan muvaffak olmayı dileriz."

23 Nisan 1920 Cuma günü bütün Ankaralı ve Ankara'da bulunanlar, meclis binası ile Hacı Bayram Camii arasını, günün erken saatlerinde doldurmuşlardı. Boş arsalar ve bina yanları dahi tamamen dolu idi. Camiinin içinde ise, hiç yer yoktu.
Bütün mebuslarda Cuma Namazı'nı kılmak için camiye gitmişlerdi. Cami’de bir hoca, Büyük Millet Meclisi'nin açılışı ve Milli Kurtuluş Hareketi hakkında bir konuşma yapmış ve kıpırdamağa dahi yer bulunmayan cami, hıçkırıklarla inlemişti. Namazdan sonra Kur'an-ı Kerim okundu. Müteakiben Hacı Bayram Veli'nin üzerinde ayetler yazılı koyu renkli sancağı çıkartıldı. Diğer yandan bir rahlenin üzerine yeşil örtü serildi. Üzerine Kur'an-ı Kerim ile Sakal-ı Şerif konuldu. Rahleyi, Sinop Meb'usu Hoca Abdullah Efendi başına aldı. Bununla birlikte ulama ve üzerinde türlü ayetler yazılı bulunan ruhani sancak önde, şeyhler, kalpaklı - fesli mebuslar ve ileri gelen idare adamları ile yüksek rütbeli askerler onların
arkasında olduğu halde meclis binasına doğru yürünülmeye başlandı. Fakat kalabalığın arasında yol bulup yürümek imkansızdı. Dolayısı ile bu kitleler halinde akma idi. Mustafa Kemal Paşa kalabalığı Karaoğlan çarşısında karşılamıştı. Meclisin önünde kurbanlar kesildi ve Hacı Bayram Cami'inde okunan Kur'an-ı Kerim duası, Bursa Mebusu Fehmi Hoca tarafından yüksek sesle okundu. Sonra meclis binasına girildi.

Kaynak:
ATATÜRK, K., Nutuk, istanbul, 1996
iNÖNÜ, i., “Devlet Kurucusu Atatürk”, Belleten, Cilt XXXIII, Ocak 1969, S. 129.
http://www.ksef.gazi.edu....2-No2-2004Ekim/sduman.pdf

bu ülkede hala birileri "inanan" insanları bir linç kampanyasına tutmuş durumdadır. bundan büyük bir haz alan "bazı insanlar" yaşanan olayları da hiç olmamış gibi yorumlamakta ve kafaları bulandırmaktadır. herkes her şeyi işine geldiği gibi yazmakta, işine geleni el üstünde tutmakta işine gelmeyene saldırmaktadır. taş olsa çatlar bu haksızlığa! bu samimiyetsiz insanlar Allah'ın dinini insanlara öcü gibi gösterme gayreti içindedirler, sırf rahatlamak için, senin/benim, laik/şeriatçı ve binlercesi, binlerce kavram insanların kafalarına sokulmakta, bu samimiyetsiz insanlar "topyekün" değerleri değiştirmeye çalışmakta ve yaşanmış gerçekleri yaşanmamış gibi gösterme kaygısı içine düşmektedir. lakin bu gerçeği hiç bir zaman değiştirmeyecektir, gerçek öz'ü itibariyle her zaman kalıcıdır.
mustafa kemal atatürk "türk milleti'nin" varlığıdır. (varlığım türk milletine armağan olsun) onun sahibi "türk milleti" dir, onu yaşatacak olanda türk milleti'dir. sadece çıkarlarınıza uyan şeyleri insanların gözüne sokup bundan prim yapmayı ummak boş bir hadiseden ibarettir, yormayın kendinizi. yapmış olduğunuz eylem sadece bu ülke insanına zarar vermektedir. "samimiyetsiz insanlar" bu yolla inanan insanlara da sataşıyorsunuz!
gazi mustafa kemal hakkında yanlış bilgiler edinen, onu sevmeyen insanların bu tutumlarında sizlerin payı var siz "samimiyetsiz insanların"
o zamanın koşullarına göre yapılması iyi olan eylemdir.
subhanekedir.
fatiha ile bitmiştir.
büyük olasılıkla besmele ile başlamış amin ile son bulmuş olan duadır.
eğer o günlerde dua ile bir açılış olmasaydı atatürk ve onunla bu yola başlayanlar dinsizlikle suçlanacaktı. doğru olandı. lakin şartlar değişti. din siyasete alet oldu. tabi bunun yanında atatürk ve kürtler de bu çarkın oyuncağı halihe getirildi. bugün laik kavramı nasıl ki dinsizlikle bir tutuluyorsa dua edilmesi de şeriat ile bir tutulabilir. insan duasını içinden de edebilir buna kimse karışamaz. unutulmaması gerekir ki türkiye cumhuriyeti bir müslüman devleti değildir. türkiye cumhuriyeti müslüman halkın fazla olduğu laik demokratik bir ülkedir, en azından olması gereken bu. eğer bugün müslümanların duaları yükselirse çıkar diğer dinin mensupları "bizim de dualarımız okunsun" diye. sonuna kadar da haklıdır. bu kargaşaya ne gerek var? yeterince karışık olmuş düzen zaten.
dünyanın birçok yerinde onlarca devlet kurmuş, köklü bir devlet kültürüne sahip bir topluluğun üyesi olanların, yani bizlerin ne şaşırıp aksini iddia etmesi, ne de beğenip tatmin olması gerekmeyen duadır. zira dünyada birçok ırk, topluluk vb devlet kuruluşu aşamasında inşaa ettiği binaları sahip olduğu töre, gelenek ve dini inanış ritüellerine göre törenlerle açar.
allah kabul etsindir.
http://img443.imageshack....5e6010dc826f4db5ecf53.jpg
duayı bilmeyenler playback yapmışlar.
"allahım meclisimizi bilumum orospu çocuğundan koru" şeklinde edilmiş olması gereken duadır. zira yıllardır bunun eksikliğini yaşıyoruz.