bugün

türkiye’de yasallaşacağını pek sanmam. ama en azından rahmi olmayan,rahim anomalisi veya kronik hastalığı olan kadınlar için resmi bir prosedürle mümkün hale getirilmelidir. ticari ilişkiyi önlemek istiyorlarsa kan bağı şartı getirebilirler mesela. her kız kardeş kardeşi için seve seve taşıyıcı anne olur diye düşünüyorum. haa anne olmak şart mı derseniz şart değil derim; kadın olmak ve anne olmak çok farklı şeyler ama anne olmak isteyen ve sağlıklı bir gebelik şansı olmayan kadınlara bu hak tanınmalı.
Hala gelişmiş bir ülke "olamayan" ülkeler içerisinde var "olmayan" bir yöntem. Hala neden ülkemizde yok çözebilmiş değiliz! Birazcık daha gelişmemiz lazım sanırım.
Paralı doğurgan. Çoğu insan bunu para için yapıyor.
Bütün dünyada yasal olması gereken durumdur, malesef Türkiye'de yasal değildir, bu durum başınıza yada yakınınızın başına gelmeden anlayamazsınız, kadın gençken kanser olup rahmi alınabilir ama kadının yumurtaları hala çatlıyordur ve anne olabilmesi biyolojik açıdan uygundur ama çocuğun büyüyeceği bir rahmi malesef olmadığından çocuk sahibi olamıyor, bu insanlar çocuk sahibi olabilmek için yıllarca para biriktirip yurtdışında çocuk sahibi olmaya çalışıyorlar ve dolandırılabiyorlar, bu işlem keyfi yapılan birşey değildir, bu insanlara sonsuz saygı duyuyorum, genelde bu çiftler birbirine sımsıkı bağlı, zorluklara karşı beraber dimdik durabilen kişiler oluyor, umarım en kısa sürede Türkiyedede bu işlem yasallaşır( hiç umudum yok) bu insanlar sıkıntı yaşamadan çocuk sahibi olabilirler.
Diyanet'in geçtiğimiz günlerde hakkında fetva verdiği konu. Din işleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, geçtiğimiz günlerde taşıyıcı anneliğin zina olarak değerlendirildiği bir fetva yayınladı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Akbay Yarpuzlu da "taşıyıcı anneliğin yaygın ve iyi bilinen tıbbi bir uygulama, bir üreme tekniği olduğunu dile getirerek böyle rutin bir uygulama için, engelleyici fetva verilmesi de son derece hatalı ve yanlış bir yönlendirmedir." dedi.

Taşıyıcı anneliğin Türkiye'de uygulanması yasak. Ama yine de konunun uzmanları bu yöntemle çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin Kıbrıs'a gittiklerini belirledi.

Öncelikle insanların başka çareleri kalmadığı için bu yönteme başvurdukları unutulmamalı. Sonrasında ise insanların tamamen özelini ilgilendiren bir konuda ne devletin ne de ona bağlı dini kurumların karışmasını iğrenç buluyorum. Dinimizin bu konuda hangi ayete, hangi sureye dayanarak yasaklama koyduğunu da merak ediyorum ayrıca. Neyi nasıl yorumladılar yine acaba? Onu da geçtim, din de zorlama yoktur diyoruz değil mi, peki bu nedir o zaman? Çocuk sahibi olmak isteyip de olamayan bir kadının kocasını kucağına yeni doğmuş bir bebek koymasının en insani yolu. Evet, belki sakıncaları vardır. Ama bu da dini olarak değil, gerek annenin gerekse çocuğun teslim edildiği annenin yaşadıkları yönündedir. Din her köşe başında karşımıza çıkartılarak özel hayatımıza sokulmak zorunda mı? insanları dininden soğutmak için dış güçlerin bilinçli bir şekilde bu yönde çalıştığını dahi düşünmeye başladım.
şu dünyadaki en iğrenç şeylerden biridir bence. Taşıyıcı anne olmak çok vahim bi durum olsa gerek.
(bkz: taşıyıcı annenin para hırsı)

düşünenlerin şiddetle izlemesi gereken..
Eli öpülesi insandır. Sayesinde hamilelik yaşayamayan kadınların anne olabildiği kişidir.
detaylar;
http://www.creatingfamilies.com
http://www.jurconsult.ru
http://www.sweetchild.ru
turkiye'de yasal olmayan prosedur. annenin rahim problemi varsa, eger anne bebegi tasıyamayacak bir durumdaysa bu yol bir secimdir. ulkemizde yasal olmaması bu sorunu yasayan kadınları amerika ya da dogu avrupa ulkelerindeki ajanslara suruklemektedir.

islemin tup bebekten hicbir farkı yoktur. baskılayacı hormonlarla annenin yumurtlaması baskılanır, sonra diger hormonlarla yumurta olusması saglanır. anneden yumurtalar toplanır, babadan sperm alınır, embriyolog dollemeyi yapar, annenin dollenmis yumurtaları tasıyıcı anneye transfer edilir. bebek genetik olarak anne ve babaya aittir, yumurta ya da sperm donasyonundan farklı olarak.

bu prosedurun etik yonu tartısmalıdır. tasıyıcı anne bebege baglanır, dogumdan sonra psikolojik sorunlar yasar. tum bu islemler zordur. hem tasıyıcı anne icin, hem bebegin biyolojik annesi icin. keske yapay rahim arastırmaları bir sonuca ulassa ve bu prosedure hic gerek kalmasa...
bebeğim adlı diziye konu olan olgudur.
sadece türk insanının duygusallığı ile alakalı değildir. amerika'da çekilen bir filmde taşıyıcı anne bebeği diğer anneye vermek istemiyordu. filmin sonunda taşıyıcı anneliğin amerika'da yasaklandığı yazıyordu. bilmem hala yasak mı?
arada üçüncü bir şahıs olunca durum değişebilmekte.

-bu velet kime çekti ya nedir bu çektiğim?
-annesi diil misin? sana çekti.
-tek başıma mı yaptım bu veleti?
-haklısın efet. du düşüniim. bak birinden yardım almıştık.
-efet efet. o kadını gözüm tutmamıştı ztn. bundan taşıyıcı olmaz dedim o kdr. ona çekmiştir bu.
türk insanının duygusal hali göz önünde bulundurularak çok zorunluysa yurtdışından bulunması gereken çocuğu rahminde taşıyıp doğuran daha sonra biyolojik anne babasına teslim eden bir nevi nakliyeci.
(bkz: taşımacı anne) * *
bana yumurtalari rahime tutunamayan bir kadinin yumurtalari, esinin spermleri ile dollendikten sonra kadinin annesinin rahmine konularak ananenin tasiyici annelik yaptigi haberini hatirlatan operasyon **
güncel Önemli Başlıklar