bugün

gösterilerde bilinçsizce taş atan çocuklara ikinci şans vererek onları topluma kazandırmaktır. aşağıdaki haberde güzel bir örneği vardır:

"Mardin'in Kızıltepe ilçesi'nde yaklaşık üç ay önce yaşanan sokak gösterilerinde bir grup çocuk ellerindeki taşlarla birlikte polis tarafından gözaltına alındı. Yaşları 10 ila 15 arasında değişen çocuklar ağlarken Terörle Mücadele Amiri Hasan Güngör olay yerine gelerek çocuklarla konuştu. Çocuklarla ilgilenen hasan güngör bir daha taş atmayacakları sözünü aldığı çocukları ailelerine teslim etti. Olayın üzerinden geçen zaman içinde görevini sürdüren polis amiri Hasan Güngör dün tam bir sürpriz yaşadı. Mehmet S. isimli 15 yaşındaki bir çocuk Nevruz kutlamalarıyla ilgili güvenlik tedbirlerini denetleyen Güngör'ün yanına gelerek elini öptü. Bu alışılmadık durum Mehmet S.'nin açıklamasıyla aydınlandı. Yaklaşık üç ay önce polise taş atarken yakalandığı, daha sonra Hasan Güngör tarafından serbest bırakıldığı öğrenildi. küçük çocuk sevgisini göstermişti. Yaşadıklarını anlatan küçük çocuk olayı şöyle anlattı: ' Birkaç arkadaşımla polislere taş atarken yakalandık. Polisler bizi tutuklayınca ağlamaya başladık. Bizi gören Hasan Bey, bir daha taş atmayacağımıza dair söz alınca bizi ailelerimize teslim etti. Bizi serbest bırakmasaydı ben ve arkadaşlarım bugün belki de cezaevinde olurduk. Bugün eğitimimi sürdürüyorsam bunda Hasan amirim ve arkadaşlarının katkısı büyüktür. Yaşadıklarımdan sonra polise bakışım değişti.'

HiÇ KiMSEYE DÜŞMANCA YAKLAŞMAYIZ
Mehmet Sim'in bu yaklaşımı karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen ve duygulanan TEM Büro Amiri Hasan Güngör de, 'Biz de bu ülkenin insanlarıyız. Kimseye kin gütme, düşmanca bakma gibi bir yaklaşım içinde olmamız kesinlikle düşünülemez. Bu çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri bizim en önemli kazanımımızdır' diye konuştu. Hasan Güngör kendisine sarılan öğrenci Mehmet Sim'e meyve suyu ve arabasında bulundurduğu 'Anne Ben Geldim' isimli kitabı hediye etti.

'Anne Ben Geldim...'
istanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde Sol Örgütler Masasından Sorumlu Emniyet Amiri Serdar Bayraktutan'ın yazdığı 'Anne Ben Geldim' adlı kitap, bir zamanlar terör örgütlerinde faaliyet gösteren ve uzaklaşmış insanların çarpıcı hikayelerini anlatıyor. Gerçek operasyon ve yaşam öykülerinden esinlenerek kaleme alınan kitap, hayatından vazgeçmiş intihar eylemcilerinin düştükleri örgüt tuzağından el verilerek çıkarılma hikayelerinden oluşuyor."

kaynak: 21.03.2010 akşam gazetesi

taş atarken yakalanan çocukları öldürmeyi bile savunanlar varken, yukarıdaki haberde, üstelik görevi terörle mücadele olan polis amirinin verdiği ve karşılığını da bir nebze de olsa aldığı hoşgörü örneği, gerçekten önemlidir ve bir umuttur. elbette ki bu şekilde ikinci şans verilenler de haberde örneği verilen çocuk gibi bunu yerinde kullanmalıdır.
(bkz: tmk mağduru çocuklar)
ikinci atışı sonrasında ona neler yapacağını an an kare kare göz önüne getirilerek geçen zaman.
-hoooppp karavana.
+abey vallah billah elim titremiştir. ondan yapamamişem.
-al lan . sana ikinci şans. bu sefer de panzere isabet ettireme gösteririm sana.
+ne olacak ki abey. nasılsa bırakiyler yakalayınca. sonra bir daha ataram.
aslında ellerine para ve ardından taş, zihnine ise devleti düşman olarak sokmuş kişilerin mahvettiği çocuklara bir şans vermektir. cahil kalmış ana ve babadan nasıl bir çocuk beklenir ki ? o sebeb ile doğru bir karardır. bu çocukları asalım, hapise sokalım diyenler bunları bu hale getirenler ve ortamı geren insanlardır.
ben kürt, türk,laz anlamam.
hiç merak etmedim.
merak beni kovaladı o başka.
ama çocuk,
çocuk bu ya,
ne anlar şanstan, ikinci şanstan.
o anasının şansı
farkındasız.
ben topaç çeviriyordum bu yaşlarda,
çocuk sapansız taş
şans.