bugün

gerekirse bu uğurda içindekilerle birlikte gezegeni bile yakar.

"seçimi kaybederse seve seve..." ya siz hadiseyi hiç anlamadınız, ya çok safsınız ya da başka birşey; o saray rejimin değiştiğinin sembolüdür ey insanlar. siz diyorsunuz ki "sandığa gidip oy vereceğiz, kazanırsak gidecek". yok ya, tayyip sizin keyfinize göre yaşayacak yani.

siz bu rejimin seçimle değiştirilebileceğini sanıyorsanız size bir tavsiye vereyim: tayyip'e padişahlık önerin, ingiltere'deki kraliyet gibi yani. besleyin o'nun sarayını, lüksünü ve statüsünü, o'nu ve ailesini bu t.c. devletinin sembolü ilan edin, mutlak dokunulmazlık verin, belki yaşamanıza izin verir. aksi takdirde bedelini ödetir size, artık ölür müsünüz, hapse mi atılırsınız, süründürülür müsünüz, malınıza mülkünüze el mi konur, götünüzde bomba mı patlar, bilemem.

tayyip'in sarayını elinden alacaklarmış...
allah'ın gerizekalı sefil hayalperestleri sizi.
ne yazık ki "adam haklı beyler..."

erdoğan tam da şu an kendini ülkenin sembolü, kurucusu, her şeyi, olmazsa olmazı zannediyor.
24 haziran'da sadece seçimleri kazanmak yetmiyor yani iktidarı alabilmek için.
erdoğan'ın haşhaşileri ile de mücadele etmemiz gerekecek.
Elinde devlet imkanı bulunduran vandallara karşı demokratik mücadelemiz devam edecek.
Gitmek istemezse keyfi bilir. Yeni Cumhurbaşkanı çıkarttırır onu oradan.

Ha bu arada, Erdoğan’ın koltuğu biraz sallansın, akepelilerin anında yarısı adamı direkt satar. Fazla büyütmeyin.
en azından bunun "seçim" komedisiyle olmayacağı anlaşıldı.
başka türlü alınabilecek bir güç varsa ne ala...

ama o saray o'nun elinden alınmadan herşey koca bir yalan olarak kalmaya devam edecek...