bugün

bizzat rte'nin Kendisinin iddia ettiği hadisedir.
Çevrecilerin yaptığı "haklı" yürüyüş ve eylemlere tepki gösteren teayyep, 50-60 kişi birlikte yürüyorlar, yanlarına medyayı da alıyorlar. Sanki Türkiye yürüyormuş gibi davranıyorlar demiştir ve ardından asıl bombayı patlatmıştır: "Asıl çevreci benim. istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde neler yaptığım ortadadır"*
yeşili sevmesinden mütevellit yadırgamadığım olay.
çevre -ve doğal olarak kadro- genişletme çabası ile ilgilidir.

aynı çevreci kişilik gündemdeki davalardan acaristan davasına vakit bulamamış olmalı.
vatan gazetesi'nden Mustafa Mutlu'nun bugünkü yazısında tarihsel gelişimini anlattığı çevrecilik ve yeşil sevgisi;

Erdoğan doğru söylüyor: Onun kadar "çevreci" bir Başbakan görmedim!

Şimdiye kadar aklınıza kim gelirse herkesle yüzlerce kez kavga eden Başbakan, dün de çevrecilere yüklenmiş... Onları, "Bu insanlar boş vakitlerinde bu işi yapıyorlar" diye eleştirmiş. Sonra da bombasını patlatmış:

"Asıl çevreci benim!"

Peki, neden "asıl çevreci" oymuş biliyor musunuz?

Çünkü istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yaptıkları ortadaymış!

***

Çevre denilince benim aklıma "yeşil" gelir...

Yeşil denilince de Recep Tayyip Erdoğan'ın istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde kentin tüm büyük caddelerinin kaldırım taşlarını "yeşil"e boyatması...

Bir de "çevreci belediye otobüsleri!"

Hepsinin egzozundan fabrika gibi duman çıkardı ama ne gam! Yeşildiler ya o bile yeter!

***

Haksızlık etmeyeyim "lâle meselesi" de var! Ya da daha genel tanımıyla kentin çiçeklendirilmesi...

O ve ondan sonra görev yapan AKP'li belediye başkanları, kentin trilyonlarca lirasını bu mevsimlik çiçek işine ayırdılar. Böylece partiye yakın bazı girişimcilerin "yeşermesi"ni sağladılar. Ve... "Yeşil alanlar"ı, imara açtılar!

Sorun kendinize bir kez,

Niye?

Çevreyi sevdikleri için!

O yemyeşil çimlerin istanbul'un sıcağında sık sık sararıp bozulmasına dayanamadılar. Sorunu kökten çözdüler ve yeşil alanları, AKP'nin "yeşil" müteahhitlerine vererek, "yeşil yeşil" binalar yaptırdılar!

***

O kadar çevreciler ki onların iktidarda olduğu altı yılda ormanlarımızın onda biri yandı!

Su havzalarının büyük bir bölümü inşaata açıldı!

Siyanürle altın üretimine resmen izin verildi!

Torba torba bedava kömür dağıtılarak, hava kirliliğinin artmasına katkıda bulunuldu...

Peki neden?

Başbakan halkımızın "çevrenin önemini anlamasını istedi" de ondan!

***

Ama Başbakan'ın asıl çevreciliği, yakın "çevresine" olan bağlılığından ve vefasından geliyor!

Nasıl birbirlerine bağlılılar... Ne de güzel yüzdürüyorlar gemilerini...

Zor günlerde nasıl da birlikte bekliyorlar "güneşin yeniden doğmasını" romantik romantik!

Şaban Dişli'nin 1 milyon YTL'yi dişlemesini hatırlayın en azından... Başbakan yakın "çevre" sindeki bu isme bile sahip çıkıyor!

Yine "çevre"sindeki türbanlı kızları koruyup, kolluyor!

"Çevresi"ndeki iş adamının otelinden başka otele asla adım bile atmıyor!

Üstelik tüm bunları bizim işsiz güçsüz çevreciler gibi boş vakitlerinde değil, günün 24 saatinde yapıyor!

***

Tüm bu nedenlerle Başbakan'a tüm kalbimle katılıyorum!

Hayatımda onun kadar "çevreci" bir Başbakan gördüysem, çevresiz kalayım!
ota boka özel uçağını kullanmasıyla belli olan görüştür. pehh..
"çevre vergisine zam mı geliyor ?" sorusunu akla getirir.
yeşil alan ilan edilmiş devlet arazisine kaçak inşaat yapmak gibi bişey olsa gerek.
çok doğru bir söylemdir. benzine ve mazota zam yaparak aslında çevrenin kirlenmesini engellemek istemiştir.*
(bkz: sozde basbakan recep tayyip erdogan)
(bkz: özde değil sözde çevreciler rahatsız)
kendisinin dediği gibi çevrecilerin daniskasıdır zira türkiye nin bütün özkaynaklarını silip süpürmüştür.
çevresini ve çevresindekileri kullanmasını iyi bildiği için olması muhtemel bir durumdur.
(bkz: çevreci gemiciklerdeki daha az enerji kullanımı)
doğru;
(bkz: nükleer santral)
(bkz: 2b arazileri)
(bkz: galataport)
(bkz: turkiye ve enerji politikasi)
(bkz: karadeniz sahil yolu) ve daha niceleri, sahi çevreci kimdir.

bu da greenpeace'in çevrecinin daniskası başbakana cevabı: http://yesil.ntvmsnbc.com...berDetay.aspx?HaberId=283
çevresinin geniş olmasıdır.
(bkz: kyoto protokolu)
http://haber.sol.org.tr/m...etler/mansetsag/2957.html
Unesco tarafından Türkiye'nin biyosfer rezervi olarak koruma altına alınan Rize ve Artvin dereleri üzerinde geliştirilen projelerden bellidir çevreciliği. Bu dere yağmasında Artvin dereleri üzerinde 106, Rize'de 64 proje geliştirilmiş ve kuru dereler üzerinde bile Hidroelektrik santrali kurulması öngörülerek rant sağlanmasından bellidir çevreciliği.
çok fazla boş vakti olduğunun göstergesidir.
(bkz: ben çevrecinin daniskasıyım)
(bkz: tayyip türkiye nin al gore udur)*
hazır rizedeyken bsg çay koy denilesi söylem.
her yıl 500 bin tehlikeli atığın doğaya terk edildiğinden ve türkiye'de 20 milyon kişinin kanalizasyonsuz yaşamasından habersiz birisinin* çevresi olması durumudur.

(bkz: off tayyip off)
(bkz: kara murat benim) *
kuzu etini az pişmiş yemek isteyenler ne kadar hayvansever ise tayyip erdoğan'da işte o kadar çevrecidir. yani bakış açısı bizden biraz daha farklı. olaya daha liberal bakanlardan o.