bugün

Tayyip Erdoğan' a hiç utanmadan diktatör diyorlar.

eyyy laikçi, sen kimsin ya!

utanmaz!

aslında burada Tayyip Erdoğan' a diktatör denilip denilmemesi değil konu.

çünkü bu adam seçimle geldi, seçimle başbakan oldu, seçimle cumhurbaşkanı oldu ve seçimle başkan olma ihtimali de var.

ben ne dersem o diyebilir, bu diktatör olduğu anlamını doğurmaz. sizin memnun olmamanız recep tayyip erdoğan'ın diktatör yapmaz. ben ne dersem o diyor ve ülkenin %50 den fazla bir kısmı bu tutumunu destekliyor ve yine ülkenin %50 den fazla bir kısmı bu adamı seviyorsa burada diktatörlükten bahsetmek bayağılık ve aşağılık bir davranış biçimidir.

diktatörlüğün enteresan tanımlarını ortaya çıkartıp, "aha bu özelliği uyuyor, o halde diktatör" demek için bir insan gerçekten beyninin bir kısmından feragat etmiş demektir.

şimdi çok afedersiniz ama sizleri kim niye ve nasıl ciddiye alsın?

ayak bağları!
görsel
Tarih rte nin benzeri kişilerin benzeri başarılarını çok gördü..

Örneğin 1933 seçimleri
Adam yüzde 43.9 oyla birinci geldi.
Arkasından yürüyen milyonlar onun için ölmeye hazırdı.
Yer almanyaydı.
Adamın adı Adolf Hitler di.
kuklanın birinin laf ettiği hakikatli kişidir.

demeye getiriyor ki "%50 seviyor, o zaman ne yapsa yeridir"! bu diktatörlük değil de nedir? demokrasilerde değil diğer %50'nin %1'lik marjinal grupların bile dokunulamaz hakları vardır. kararlar oy oranı ne olursa olsun öyle bir kişinin keyfine göre değil, etkin kontrol mekanizmalarının denetiminden geçtikten sonra alınabilir.
güncel Önemli Başlıklar