bugün

imkansızı sevmek demektir.
hayata at gözlügüyle bakan bir yobaz olabilmektir. her yanlış adımına, inanmadığın halde bir kılıf bulmak zorunda hissetmektir kendini. objektif olamamaktır ve en kötüsü göz yummaktır yapılan zamlara, soygunlara, haksızlıklara.
sabancı, koç vs. degilsek, çok emek isteyen bir durum..

gereksizdir ayrıca..
bakışa göre değişen eylemdir. konuya anasını da alıp giden vatandaş nazarıyla bakıldığında mümkün değildir. ihtimal bile yoktur.
yapılan zamların tamamen yok ettiği ihtimal.*
tanım: başbakanı sevebilme ihtimalimiz.
facebook üzerinde bir grup var ya hani;
feneri tutacağıma aklımdan bir sayı tutarım adında. bu da o hesap;
tayyibi seveceğime bush a sarılırım daha dolambaçsız bir yol.
"yaratılanı severım yaratandan ötürü" felsefesiylen bile sevilemeyecek bir insan.
gereksiz bir uğraştır bu şahsı sevme eylemi.
(bkz: ben seni sevebilme ihtimalimi sevdim)
din değiştirmek gibi birşey olsa gerek.

yapmadım bilmem.
sözlük'te yok!
Ama aşağıdakiler belki işinize yarar.
i.Üç çocuk yapın
ii.durmak yok yola devam
iii.ananıda al git
iv.asmayalim da besleyelim mi *
'her şeye rağmen'i gerektirendir(!)
(bkz: allah yazdıysa bozsun)
makara adam olduğu için olabilir mesela.

-ben markete baktım pirinç de var bulgur da.
-en fazla üç çocuk yapın.

şaka gibisin be başkanım.
çok da zor değildir. birkaç formülle açıklanabilir;

1-halkı aç bırak,
2-varoş kesime eğitim götürme,
3-onlara sanki babanın malı gibi devletin arazisini parselleyip oy karşılığında dağıt, yasal olmasa da elektrik, su gibi hizmetler götür(türkiye'nin 3'te biri nüfusa sahip istanbul'da neden son 20 yıldır sağ cenah[refah-fazilet-akp] birinci parti çıkıyorun cevabıdır bu),
4-demogojiye gir, zaten cahil olan insanları din gibi yumuşak karnından yakala,
5-halkı aç bırakmıştık ya? şimdi de onlara sadaka dağıt(belediyelerin kömür ve temel gıda yardımları),

lümpen kesim cepte, varan 1!

1-devlet eğitimini mümkün olduğunca paralı ve kalitesiz hale getir, özel eğitimi(özel okullardaki vergi indirimleri) özellikle dinci cemaatler tarafından olanları teşvik et,
2-dershane sistemini teşvik et ve gene aynı cemaatlerin orjinindeki dershanelerin büyümesi için gerekli ortamı sağla,
3-devletin ücretsiz ve/veya düşük ücretli yurtlarının kapasitesini açığı karşılayamayacak hale getir, alternatif olarak da cemaat vakıflarının yasal olarak önünü aç, vergilerden kısarak düşük ücretlerde yurt açmalarını ve işletmelerini teşvik et, anadolu'dan gelen gelir seviyesi düşük, daha önce kendi kasabasının bile dışına çıkmamış öğrencileri de bu yurtların kucağına at.

öğrenciler cepte, varan 2!

1-devletin kurumlarında kadrolaşmaya git, bunu da yaparken kendi ideolojik görüşüne yakın olanları tercih et,
2-sana yakın olan memurları kayır, atamaları ve terfileri de buna göre yap,
3-torpili ve rüşveti görünürde yasaklasan bile alttan alta teşvik et.

memurlar cepte, varan 3!

1-devleti özelleştirme adı altında satışa çıkar, bunları satarken de yerli ise sana yakın islami cenahı kayır, yabancı ise kapitalizmin babası amerika ve/veya onların kuklası petrol şeyhlerine satılmasını sağla,
2-sana yakın olan yazılı ve görsel basının güçlenmesini sağla,
3-sosyal güvenliğin içine et, halkı özel hastanelere yönlendir ve özel hastanelerin gelişmesini sağla,
4-bilumum devlet bankacılığını piyasadaki dominant öğe olmaktan çıkar, -sözde- faiz vermeyen özel sektördeki sana yakın bankaların*** önünü aç,
5-kadrolu işçi yerine sözleşmeli personel sistemine geç ve bu personelin alım ihalelerini daha önceden zaten belirlediğin özel kuruluşlara ver

burjuvazi de cepte, varan 4!

şehirleşmiş, eğitimli yani iyi kötü bir proleter bilince sahip insanlar mı? 28 yıldır onlar zaten çeşitli özel yöntemler kullanılarak**** sindirilmiş ve kafaları karıştırılmış, oy vereceği partiler de önce darbeler sonra da kendi basiretsiz yöneticileri nedeniyle batağa sürüklenmiş durumda. oy kullanmamaları ya da oylarının parçalanması zaten sağlanmış, elleşme yeter.

köylüler mi, çiftçiler mi? aman canım, kaç kişiler zaten? annelerini de alıp gitsinler* bir zahmet. di' mi ama?

ek/düz: imla
herhalde büyük yetenek sahibi olmayı gerektirir. misal o yetenek bende mecvut değil.
ha, lazım mıdır peki?
hayır. onun sevenleri ona yetiyor zaten her gün görüyoruz.
türk insanı atatürk'den sonra hiç bir liderini sevemedi zaten. tayyip erdoğan'a oy verenlerin içinde de onu sevmeyenler var. herkesin sevmek veya nefret etmek bağlamlarında sebepleri sıralanabilir. bilgi içermeyip sadece tartışmaktan başka bir sonuca ulaşılamaz. bilindiği üzere sevmek çok zor nefret etmek çok kolaydır.
teorik olarak korkutucu eylemsel olarak imkansız olandır.
kimine göre imkansızdır.

aynı kazanda kırk yıl kaynasak ben ısınamam kendisine.
(bkz: yaratılanı severiz yaratandan oturu)
(bkz: gulu sevdim dikeni battı seni sevdim gotun kalktı)
ayakların başı sevebilmesi.
sevmek yeri geldiğinde sığdırmaktır. tıpkı bendeki tayyip'e sığdırma ve sevme isteği gibi.

(bkz: sevdiğinden sığdırası gelmek)
gerekmemektedir.
sevgiyi gereksiz yerlere harcama eylemidir.
pek çok atatürkçü için gayet normal eylemdir.
''tecavüzden kurtulamayınca zevk almaya çalışmak'' felsefesini uygulayabilenlere özgü yetenek.*
(bkz: seviyoruz işte var mı diyeceğin)
(bkz: şaka lan şaka)