bugün

Bir varmııış bir yokmuuşş..

ibne zeus yine ortalıklarda kız düşürme telaşıyla geziniyormuş. Hera tapınağına çövdüreyim diye girerken girerken orada güzeller güzeli bi rahibe görmüş adı da ioymuş.
Güldü kesin verecek diye ellerini ovuştururken zeus, kız buna ayarı verip evine gitmiş.
Zeus bu, durur mu girivermiş bulut kılığına kıza tecavüz edivermiş. Tabi o zamanlar istiklal mahkemeleri daha kurulmamış,
Ortalıkta ali kıran baş kesen bi tek hera bacı varmış.
io'nun kocasıyla cinsel seks yaptığını öğrenince sinirden delirmiş, bak batmanim sikerim belanı amınakoduğumun jokeri demiş içinden.

Sonram almış io'yu hapsetmiş bi mağaraya
Başına da argos denen yüz gözlü canavarı dikmiş...
Eşek değil ya, sahip çıkar diye düşünmüş.
Zeus hala uçkuruna sahip çıkamayıp kıza tekrar nasıl dokunacağını düşünürken, ben dokunmam hocu ellerim demiş
ve göndermiş hermesi canavarın yanına
Demiş bi alex değilim ama çok güzel kaval çalarım üfleyim abime
Argos, tamam lan demiş zaten kızdan ayrıldım kafam dağılır çal...
Derken kavalın o tatlı sesi uyutmuş canavarın yüz gözünü de...
io kaçmış, hera kudurmuş...
Almış argosun yüz gözünü, yanında duran kuşun kuyruklarına serpiştirmiş...

Adını da tavuskuşu koymuş.
isim biraz aceleye gelmiş, kötü olmuş ama... bize de bu masal kalmış geriye.
Ahura Mazda’nın yararlı ve temiz hayvanlarına zıt olarak Ahriman, vahşi hayvanları ve kana susamış kuşları yarattı. incitmeye hor görmeyi de ekledi ve kardeşinin yarattığı barış dolu ve zararsız varlıklara güldü.

Yazatalar (Ahura Mazda’nın emri altındaki iyi güçler) bir gün kötü şeytana, kötü yürekli olana, “Senin sanatın güzel ve zararsız bir varlık yaratmaktan acizdir, Ey zalim şeytan…” dediler. Kurnaz şeytan güldü ve bunu yapabileceğini söyledi. Hemen dünyanın gördüğü o en sevgi dolu kuşu yarattı. Bu, dalkavukça hareketleri olan muhteşem bir tavuskuşuydu, kibrin ve bencilliğin simgesiydi.