bugün

Mükemmel bir yemeği piç etme yöntemidir.

Edit: piç olan makarnaydı.
makarnayı annem yapmalı, salçasını o katmalı, tavuk da tavuklu patates yemeğinin içinden olmalı, işte o zaman insan olduğumun zevkine varıyorum.
içinde domates, soğan, biber (mümkünse hem yeşil hem kırmızı) varsa, hele bir de köpüklü ayranla eşsiz bir ziyafete dönüşür.
yapması da zevklidir.
Ne tavuk severim ne makarna
Eksik olsun.
Benim Tavuğu ziyan etme yöntemidir. Makarnanın hiç bir türünü sevmem ama başka yemek yoksa karnım doysun diye yerim o kadar.
Öğrencilik yıllarından aklımda kalan, bugün yeniden yaptığım yemek...

Makarnayı haşlayıp süzüyorum ve derin bir tencerede erittiğim tereyağında soğan-sarımsakları kavurduktan sonra yeşil biber-kırmızı biber ekliyorum. Biraz öldürdükten sonra içerisine kuşbaşı doğranmış tavuk pirzolayı ekliyorum ve suyunu çekene kadar pişiriyorum. Daha sonra biraz salça ekleyip karıştırıyor, en son da kabukları soyulmuş domatesleri ufak ufak keserek içerisine atıyorum. Baharat olarak tuz, pul biber, karabiber ve kekik ekliyorum. Pişen sosun üzerine süzdüğüm makarnayı da ekleyerek alt üst ediyorum ve afiyet olsun...
Besin değeri yüksek olan yiyecek. Evet.
Kremalı tavuklu makarnayı sevmezdim ama bucada daphne yediğim en güzel makarnalardan birini yapıyor.
Tavuklu makarnanın kremalisi makbuldür.
Seviyor olsaydım mantar da derdim.
tavuk eti kesinlikle yağsız olmalı. aksi takdirde pek hoş olmayan ağır bir tat ve koku yaratıyor.
Shçek, yatılı okul ve askeriyenin bir zamanlar sokak kedisinin bile yemediği yemeklerini yemiş biri olarak yiyemediğim yemektir.

Yiyemiyorum arkadaş, körilisini, mantarlısını, fesleğen soslusunu envai çeşidini denedim yiyemiyorum, ayrı ayrı yerim ama tavukla makarna bir araya gelince Allah’ın gücüne gitmesin kullanılmış pet gibi kokuyor, ıykkkk!
Ne tavuk severim ne makarna
Eksik kalsın yemeğidir.
osuruğunuz leş gibi kokar yapmayın.
Kremalı olanı en sevdiğim yemektir.

(bkz: fettucine alfredo)
bolonez sosta kıyma yerine tavuk kullanılarak da yapılabilir.
haşlanmış didiklenmiş tavuk eti, domates sosu, doğranmış soğan ve sarmısak, arzuya göre doğranmış biberi tencerede pişirdikten sonra arzuya göre fesleğen de ekleyin ve üzerine makarnayı boca edin. afiyet olsun.
görsel
Efsanedir. Hele bir de krema, mantar ve birkaç baharatla sos yapılmışsa ölünür.
enfestir. üstelik yapması da kolay. benim gibi piliç sevenler için ideal.
gece gece canım çekmiştir. makarnanın tavukla olan aşkını bizlere gösteren en iyi kanıttır.
daha hızlı ve güzel bir yöntem olarak:

tavuğunuzu varsa wok'ta, yoksa geniş bir tavada, yüksek ateşte, soya sosuyla hızlı hızlı pişirin.

yaptığınız kremalı makarnaya katın. onu da tavada çok az döndürürseniz iyi olur.

pratik ve etkilidir.

diyeceksiniz ki cafelerde yediğimiz alfredo'lar falan nasıl yapılıyor?

aynen böyle yapıyorlar, yalnız soya soslu wok pişirme yerine tavuğu bildiğimiz gibi bi çeviriyorlar

o arada sos da hazırlanıyor. makarna zaten hazır. gün içinde iş yokken hazırlığı yapılır yani.

sonra biraz parmesan, belki fesleğen veya frenk soğanıyla süsleme falan.

esasen 2 tarif de rahat. ama uzakdoğu ve soya sevenler için 1 tabiki daha iyi.

tercihen noodle da kullanılabilir ama o zaman kremayı hiç karıştırmamak lazım.
makarnalı tavuk ile tavuklu makarna arasında fark olmadığını düşünenler bir gün kahrolacaklar.
içimdeki yemek tarifi verme isteğini kabartmış olan yemek. alın lan kağıdı kalemi, tarif veriyorum yazın.

tavuk göğsünü ince uzun lokmalar halinde kesiyorsun. bu tavuk parçalarını bir kaba koyuyorsun ve üzerine de tuzsuz ayran döküyorsun. tavuk parçaları ayranın içinde kalacak, unutma. ayrıca tuzsuz olması da önemli. bu yaptığımız işleme marinasyon denir sevgili öğrenci kardeşlerim. terbiye de denilir ki öyle demek daha güzel. tavuğu terbiye ederken bu ayranın içine sarımsak dövüp koyabilirsiniz, tat vermesi için. ama en azından üç dört saat bu şekilde tavuğu buzdolabında bekletin. ve ardından da süzün. şimdi bir yandan makarnanınızı haşlamaya koyulun, diğer taraftan da mantarları ince ince doğramaya başlayın.

eğer yemeğinizde mantar tadının daha fazla hissedilmesini istiyorsanız, bir miktar mantarı iyice suyu çıkana kadar haşlayın ayrı bir kapta. bunu daha sonra sosumuz için kullanacağız. tavukları da süzüp yıkayın bu arada. yoğurt kalmasın üstlerinde. şimdi bir tavaya biraz sıvı yağ koyun (ayçiçek yağını az biraz tereyağıyla karıştırırsanız daha da güzel olur, ama çok fazla yağ olmasın, sadece tavanın yüzeyini yağlayabilecek kadar). o yağı kızdırınca da tavuklarınızı atın. tahta bir kevgirle tavuklarınızı arada sırada çevirin. tam kızarmadan doğradığınız mantarları atın içine ve biraz tuz sepin. tavuklar kızarıp mantar da pişince kremanızı (hazır da alabilirsiniz, kendiniz de yapabilirsiniz) ekleyin. isterseniz bu aşamada hazırlamış olduğunuz mantar suyunu da ekleyin ve iyice kaynatın. bütün sos birbiriyle kaynaşsın iyice. yalnız unutmayın, sosunuz kıvamlı olmalı, öyle su gibi akıp gitmemeli.

makarnanızı süzüp, üzerine biraz erimiş tereyağı dökün. ya da haşladığınız kapta tereyağıyla birlikte biraz karıştırın kısık ateşte. şimdi genişçe bir porselen tabağa önce makarnanızı, sonra da hazırladığınız sosu dökün. afiyet olsun.

bunu yazdığım için mi karnım acıktı yoksa karnım acıktığı için mi bunu yazdım, işte bütün mesele bu! heheh.
Öğrencinin hep aynı basit yemeklerden bıkıp farklı bir kombin denemesidir.
güzel bir makarna değildir.
serbest çağrışım.

kadırgalı aysel.
(bkz: yemekteyiz)
güncel Önemli Başlıklar