bugün

köpeğin maalesef tam bir playback düşkünü olmasından kaynaklanır. tabi tasvip etmiyoruz, canlı performans daha iyi olur.
(bkz: vantrodog)
ulkemizin kanayan yarasidir. havlarken agzini kipirdatamayan ahlak yoksunu bu kurt musvettesinin tarkan gibi bir kahramanin yaninda isi yoktur. derhal gorevine son verilip, kanayan bu yaraya tampon yapilmalidir.
aslında o büyük bir sanatçıdır. çaktırmadan karnından havlıyordur.
"kurt havlar mı bea" denilebilecek durumdan sonra gelen ikinci garip durumdur..
ara sıra "yeşilçam'ın efsane oyuncusu artık sokaklarda yatıp kalkıyor.." tarzı haberlerde gördüğümüz tiplere acımamamız gerektiğinin kanıtıdır.

türk sinemasını, başlıkta anlatılan örnekteki gibi malca hatalarla rezil edene acımak da gereksizdir zaten.

insan çektiği filmi, bitince bir oturup izlemez mi lan?! bu nasıl yapımcı, yönetmen..
resmen ses-görüntü uyumsuzluğu var filmde. senkronizasyon denen bir şey yok.

mesela bir kovalamaca sahnesi olacak filmde. adam daha arabaya binip kapısını kapatmadan, 3. fitese takmış gibi motordan yardırma sesi geliyor.

yoksa 70'lerin, 80'lerin ironisi böyle oluyordu da biz mi aşina değiliz, anlamadım.