bugün

var tabiî, olmaz olur mu! gelin gelelim iyisi yoktur. düşünün, en bilinenleri sinan çetin'i liboş eden salak.
kadın okur-yazar oranı da hayli azdı. Son yıllarda dengelenmiş görünüyor.
bir felsefe mezunu olarak çok güldüren başlık.
şimdi kadın filozof yok diyor ya, 5 tane erkek filozof say desem sayamayacak adım kadar iyi biliyorum.
Basit bir araştırma yapılmasından kaçınılması halinde varılacak yanlış sonuçtur. tarihin çeşitli pek çok kadın filozof vardır.

"antik ÇAĞ'DAKi KADIN FiLOZOFLAR

-Miletli ASPASiA
-Mantineal DiOTiMA
-Hipparchia
-Arete Ve Lais
-iskenderiyeli HYPATiA

Antikçağ'da kadınların felsefe okulları açtıklarını ve zamanın ünlü filozoflarına dersler verdiklerini görüyoruz.

Miletli ASPASiA, Sokrates'in hocasıdır.Sokrates diyalog yöntemini Aspasia'dan öğrenmiştir.

Mantinealı DiOTiMA, Sokrates'in hocasıdır.

iskenderiyeli HYPATiA, Antikçağ'ın sonlarının en etkili bilginidir. Özgürlüğü savunan ve Tarihte bilinen ilk kadın matematikçidir. Sonradan, "cadı avı olarak anılacak olan kanı susamışlık derecesine varan kadın düşmanlığının ilk kanlı kurbanı olmuştur.
Onun ölümü,Roma imparatorluğunun Hıristiyanlaşmasını kesin işareti, pagan felsefenin son bulması anlamına gelir.

Ortaçağ'da Kadının Yeri;

Ortaçağ kadınlara çok büyük baskıların yapıldığı bir çağ olarak tanınmıştır. Kilise egemendi.Bilim ve felsefe ile uğraşan kadınlar cadı olarak anılıyordu. Kadınların kendi çağlarının kültürel hayatının etkin şekilde katılma olanakları çok azdı.Çok azı, olanaklardan biri olan manastıra girmekle bu katılımı sağlayabiliyorlardı.

Ortaçağ Filozofları;

Hildegard von Bingen
Mechthild von Magdeburg
Katharina von Siena
Christine de Pizan
Mechthild von Magdeburg : "Aptallık, kendi halinden memnundur; bilgelik soruları sormakla bitiremez".

Katharina von Siena; "insan iradesi özgürdür; insanın kaderi önceden belirlenmiş değildir".

Christine de Pizan : ilk Fransız kadın yazardır.

Rönesans - Reform Çağı

italyan rönesansı süresince yani antikçağ kültür geleneğinin; yeniden doğuşu; ile,14. ve 15. yüzyılda yeni bir kadın tipi Virago; kültürlü erkek kadın tipi ortaya çıktı.
Rönesans felsefi tarihi bakımından hiçbir yeni sistemin ortaya çıkmadığı bir geçiş dönemi sayılır. Rönesans bütünüyle alındığında kadınlar için oldukça geriye atılmış büyük bir adımdı. Antikçağın düşünce dağarcığının yeniden doğuşu bu çağın kadın düşmanı düşüncelerinin de rönesansı olmuştur.

Cadı takipleri adı verilen davalar yüzünden bir milyondan fazla kadın işkenceye uğradı ve yakıldı.

RÖNESANS'IN FiLOZOFLARI
isotta Nogarola
Tullia D'Aragona
Teresa von Avila

Isotta Nogarola, Havva ile Adem'in Günahının Eşitliği ya da Eşitsizliği Hakkında Diyalog

Tullia D'aragona, "Aşkın Sonsuzluğu Üzerine Diyalog" adlı eseri Platonik diyalogun yeniden keşfi olarak görülür.

Teresa von Avila, ; adlı eseri Montaigne'in keşfettiği düşünülen deneme formunun ilk örneğidir.

AYDINLANMA ÇAĞI

Aydınlanma Çağı olarak adlandırılan tarihsel dönem, Aydınlanma felsefesinin 18. yüzyılda doğup benimsenmeye başladığı dönemdir. Bu çağda kadınlar hala eskiden olduğu gibi, mal edinme, özgürlük ya da düşüncesini serbestçe söylemek hakkından yoksundu.
Aydınlanmanın birkaç erkek kuramcısı, örneğin Jean De Condorcet kadına da eşit haklara sahip olma olanağı verilmedikçe devrimin amacına ulaşmayacağını ileri sürmüştür
Bilgi teorisinin iki düşünme yolu , aydınlanma felsefesinde egemen rol oynar. Rasyonalizm Almanya ve Fransa'da onun yolunu hazırlamıştır

Fransız devriminin ideali olan;özgürlük,eşitlik,kardeşlik; hiçbir şekilde kadınlar için geçerli olmayınca kadınlar yeniden ocak başına gönderildi. onlar erkeklere hizmet etmeli annelik rolüne yoğunlaşmalıydılar anlayışı vardı. Düşünsel romantik akım felsefenin büyük sistemler kurma geleneğinden ayrıldı.Romantik akım zaman bakımından aydınlanmanın son zamanlarıyla kesişip Alman idealizm felsefesiyle yapılan hesaplaşmalar içinde oluşmuş ve gelişmiştir. Kadın ve erkek romantikler aydınlanmacıların ideali olan hoşgörü ve eşitliği silmek istemiyor,duygularla beslemeyi istiyorlardı.

Mary Astell
Mary Wollsonecraft
Olympe de Gouges

Mary Astell : "Eğer Tanrı kadının anlayış yeteneğini kullanmasını istemeseydi, ona bunu vermezdi; çünkü o hiçbir şeyi boş yere yapmaz".

Mary Wollsonecraft : ilk kez ingiltere'de kadınların toplumsal hakları üzerine bir kitap yayınladı. Böylece feminizmin temelleri atılmış oluyordu.

Olympe de Gouges : "Kadının idam sehpasına çıkma hakkı var; aynı şekilde bir konuşma kürsüsüne hakkı da verilmeli ona".

Bettina von Arnim
Hedwig Bender
Karen Horney
Rosa Mayreder

19.Yüzyılın sonlarında Aydınlanmanın başlangıçlarındaki kadının da erkek gibi akıl yeteneğine sahip olduğu düşüncesi silinerek,geleneksel kadın imgesine geri dönüldü.Bu durum,kadın haklarını savunanların harekete geçmesine neden oldu.

Rosa Mayreder : "Kadınların ne olduğu ancak onların ne olmaları gerektiği önceden belirlenmezse bilinebilir".

Karen Horney : Freud'un feminism karşıtlığını ilk eleştirenlerdendir.

20.yy'da Varoluşçuluk felsefesi, Fenomenoloji, Analitik felsefe gibi felsefe akımları egemen olmuştur.

Dönemin önemli düşünürlerinden biri Hannah Arendt'tir.

Simone de Beauvoir

"Benim için bir düşünce, teorik bir şey değildir; o yaşanır ya da teori olarak kalır ve geçerli değildir."

Sartre ile üniversitede tanışmış ve ölünceye kadar onunla yaşamıştır."

8 Mart 2010 Tarihinde, özel tevfik Fikret Lisesi'nde düzenlenen etkinlikte, Özel Türk Lisesi öğrencisi Müge Tosun tarafından yapılan sunumdur.
Kadin filozofa evet pek rastlanamaz ama az da olsa vardir (bkz: simone de beauvoir).
Bu saptamanin nedeni cümle içinde kullanılmıştır aslında, evet çünkü "kadın"dir. Yillar boyunca kadinlar okula, ise, erisimleri hiç olmadi. Bilindik sözlerin arkasina saklanildi hep "her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır" gibi. Böyle sözlerle büyümek ne kadar acı verici bir durumdur. Evet sonuç olarak, hiç bilinmeyen ve unutulmus kadinin genel bir çogul içinde kaybolusudur bu. Rolünü soracak olursaniz kadinin aslinda hiçtir evet evet koca bi hiçtir ama bunlarin disinda toplumun gözünde sadece arzulanan bir disidir. Ama zamanin degistigini düsünüyorum artik, zihniyet ve kültür degisti. Son olarak, kaç kadin var en üst düzeyde (patron, politika) orasi tartisilir ama herseye ragmen ihtiyatli olunmali.
zamanında ilkokulda kadın şair ve yazarlar için konuşmuştuk bunu o zaman da çok az kişi geliyordu akla. neden mi rahat mı bırakıyorsunuz kadınları yemek onda bulaşık onda temizlik onda ne ara otursun düşünsün kadın zaten oturup düşünmeye kalktığı an sızıp uykuya dalar gariban.*
zamanında kadınlara yapılan baskıdan ötürüdür. zamanında kadınlara okuma yazma mı ögretiliyordu bi çogunun yaşama hakkı bile yoktu. Çok nadiren egitim görmüş haklarını savunabilmiş düşüncelerini ifade edibilen kadınlar gözükür tarihte. Ondan böyledir efendim diye düşündügüm olaydır.
tarihte hiç kadın tarihçi olmamasıyla çok alakalı. bir tane bile tarihçi olsaydı neler öğrenirdik halbuki amk geçmişe dair. kim kimi sikmiş filan.
kadınların bu kadar düşünecek bir durumu olmamasından kaynaklıdır. tek parmağında dünyayı yönetirlerken biz mal gibi düşünelim sadece. yazık lan bize.
kadınların günümüzdeki alış-veriş çılgınlığı da görülünce, bundan sonrada düşünmeye zamanları olacağını sanmadığım durum.
(bkz: sözlükteki feministler rahatsız)
* * *
(#12096810)
(bkz: ihmal edilebilir sayı)
tarihte kadınların her istediğini yapamamalarından kaynaklanan durumdur.

erkekler için bile geçerlidir bu, bilim çalışmak isteyenlerin dini bir göreve gelmeye çalışmaları, bu nedenle bir çok bilginin aynı zamanda dini bir vasfının bulunması buna örnektir.
arkamızı toparlamaktan filozofluk yapmaya vakit bulamamışlardır beyler.
kumanda icat olmadan önce yan gelip yatan erkeklerden çıkmış olan filazoflarla aynı şartlara sahip olunmamasından.
ataerkil sistemin kadınlar üzerinde kurduğu baskılamanın bir sonucudur.
şimdi durup burda ilkçağda yaşamış kadın filozof hypatia dan başlamamıza bile gerek yok. 20 .yüzyıl ın en büyük filozoflarından hannah arendt diyorum, okumalı diyorum *
(bkz: iskenderiyeli Hypatia)

Unutmadan;

(bkz: bsgçk)
kadın peygamber olmamasıyla paralel durumdur.
konuşmaktan düşünmeye fırsat bulamamaktan kaynaklanabilir.
tarih bilgisi eksik olan yazarın hatalı önermesidir. tarihte iz bırakan, öğretileri bugün bilinen ve okunmakta olan, haklarında filmler yapılan, filozoflar yetiştiren kadın filozoflar olmuştur. Bazı örnekler; Aspasia, Diotima, Hipparchia, Arete, Lais, Hypatia, Teresa von Avila, Yeporin, Flora de Tristan, Helena Petrovna Blavatsky. 20. ve 21. yüzyıl filozof kadınlarını da unutmamak gerekir.

edit: o zamanlar bkz vermeyi beceremiyormuşum 2-3-4-5
kadınların çevrelerindeki erkekleri ya deli divane yada filozof yapmalarından ileri gelen durum.
(bkz: sophia)*

ayrıca, yeni elliliklerin üzerinde resmi basılacak olan fatma aliye hanım da felsefe ile ilgilenmektedir. ilk türk kadın romancı ve ilk türk kadın filozof olarak bilinmektedir.
(bkz: emine zola)
güncel Önemli Başlıklar