bugün

öhöm öhöm diyerek başlıyorum entryme. öncelikle zıttırıvıttık bir tanım: ülkemizde ki tarih hocalarının genelinde bulunan mantık hatasıdır.

gelelim konuya.

öncelikle ben türk üm. türklüğümle gurur duyuyorum. yüce atam ve o dönemde milli mücadeleye katılmış herkes de bunun en büyük sebebidir.

hepimiz çok iyi biliyoruz islamiyetten önceki türk atalarımızın defalarca başka devletlerin hakimiyeti altına girip sonra tekrar isyan ederek veya çeşitli yollardan yeni devlet kurmalarını. bunu gururla anlatıyoruz. hocalarımızdan bunu duyarken gurur duyuyoruz. tüylerimiz diken diken oluyor. çünkü bağımsızlık çok önemli bir şeydir.

ama gel gelelim ki bu hocalarımız elin yunanı, ermenisi, sırpı, makedonu, cartı curtu isyan ettiğinde, bu konuları anlatırken resmen nefret kusuyor adamlara. ama daha önce türklerin isyan edip yeni devlet kurmasını gururla anlatıyordu bu adam. buna bir türlü anlam veremiyorum işte. sen yunan, ermeni, sırp isyan etti diye küfürler yağdırıyorsan, otomatik olarak kendi atalarına da küfürler yağdırıyorsun sayın hocam. lütfen biraz mantıklı ol. ben yunan olsam, sırp olsam, ermeni olsam kendime ait bir devlet isterim. nasıl türk üm ve kendime ait bir devletim var. nasıl yüce atamız bunun için çabalamış. bu adamların da hakkıdır bu. lütfen kendinize geliniz.

not: bir gün lisede bu konu hakkında isyan ettiğimden dolayı yok yazıp dışarı atmıştı bir tanesi.

not2: yunan, sırp, ermeni sempatizmanı falan da değilim. ona göre.
tarihçi olurken değerli tarihçilerimize tarafsız olmaları konusunda güzel güzel üniversitedeki hocalar tarafından nasihat verilir ancak bu sadece nasihat olarak kalır. pratikte tarih anlatma işini icra eden eğitimciler türk tarihini anlatırken biraz coşarlar ki bu oldukça normaldir. ama mesela osmanlı yükselme devrini müthiş bir şevkle anlatan bir tarihçimiz, gerileme devrinde öyle bir havaya bürünür ki öğrenciler de bundan etkilenir ve genelde osmanlı son dönemi öğrenciler tarafından pek sevilmez*. ösym de buradan soru sormaya bayılır ki sebebi bence budur lan.

sonuç olarak tarihçilerin en öncelikli amacı anlaşma tarihlerini, şartlarını, kimlerin arasında yapıldığını öğretmekten ziyade öğrencilere tarih bilincini aşılamaktır. ama gel gör ki türkiye'deki temel öncelik sınavlardaki başarıdır ve tarih bilinci pek lazım değildir.