taraftarlığı iyi tezahurat yapmak sanan taraftar

+ iyi tezahürat
+ kötü günde takımın yanında olma
+ orijinal ürün alma
+ deplasmana gitme
+ kavgalar etme

yani kısaca taraftarlık = göztepeliliktir.

taraftarlık sadece stada gidip öküz gibi bağırmak değildir ama takımının kötü gününde de sonuna kadar arkasında olmakta değildir sadece. taraftarlık maç yaptığı zaman takımın maçı onlara yaşatmak varlığını hissettirmektir. lay lay lay lay diye bağırarak taraftar olunmaz. haksız yere takımının aleyhine faul yapıldığında müthiş bir gürültü çıkararak hakemi etki altına almaktır. rakibin dizlerini titretmektir.

beşiktaşlıyım ama özeleştiri yapmak gerekirse şu çarşı denen grubumuz var ya iyi taraftar değil bunu açıkça söyleyeyim. bu yukarda yazdıklarımı çoğu maçta yapmaz. biz gol atarız lay lay gol yeriz gücüne güç katmaya geldik gol atamayız kartal gol gol gol takımın elini ayağını birbirine dolarız. maçı siktir edip kendi şovlarını yapıyorlar. istersen 1500 desibele çıkart sesini maça eşlik edemiyorsan maça arkanı dönüp tezahurat ediyorsan sen taraftar değilsin arkadaş. ve çarşı genelde malasef bun uyapıyor ve maçı kaçırıyor. neredeyse maça etkileri sıfır.

paran varsa orjinal ürün alırsın, stada gider maçını adam gibi izlersin, asla takıma küfür etmezsin, birilerine edeceksen kişilere edersin. paran yoksa candan seversin.