bugün

Dindar bir gençliğe verilecek ders. *
japonlar en iyi örneğidir.
kitabın arka yüzünün bir kısmı:

--spoiler--
bu kitapta yazar, tanrının varlığı aleyhine üç argüman sunuyor. buna göre: birincisi, mutlak güce sahip ve toptan iyi bir tanrı, dünyamızdaki kötülük miktarı ve türleriyle bağdaşmamakta. ikincisi, ebedi ve değişmez bir tanrının zaman içindeki olaylarda hiç bir etkisi olamaz, dolayısıyla dünyayı yaratamaz veya dualara cevap veremez. üçüncüsü, eğer tanrı olsaydı, onun varlığı açısından bizim bulabileceğimizden çok daha iyi kanıtlarımız olurdu. bu argümanların hiçbiri, ahlakın tanrısız ne kadar bağlayıcı olduğuna dair hiçbir emare sunmamaktadır.
--spoiler--

neyse, ahlak ile din veya tanrı kavramlarını bağdaştırmaktan ziyade, birbiri ile bütünleşmiş ve ayrılamaz kavramlar olduklarını iddia eden *andavallara güzel kapak olabilecek başarılı bir çalışma.
ahlak konusu felsefenin en çok tartışılan konularından.

genel geçer bir ahlak "etik" kavramından bahsetmek neredeyse imkansız. o yüzden ahlak daha çok yerelleşmiş ve lokal olarak tanımlanabilecek bir kavram. yerele inince de ister istemez bölgede yaşayan halkın değerleriyle izah etmek mümkün. yerele inince de bu değerlendirmeyi tanrısız yapmak neredeyse imkansız hale geliyor. çünkü semai de olsa insanların yarattığı felsefik dinler de olsa hepsi ihtiyaçtan doğar yahut taban bulur. etik de bir ihtiyacın ürünüdür. yaşamı şekillendiren bu değerler manzumesi de tanrısız/felsefesiz gelişemez yahut değerlendirilemez.
mümkündür.
insanın vicdan ve ahlak ölçütü, kendisine yapılmasından hoşlanmayacağı bir şeyi başkasına yapmamak olmalıdır.
böyle uzun uzun hikayeler yazmaya lüzum yok.
bir şeyin iyi veya kötü olduğunu anlamam için emredilmiş olmasına gerek yok.
Ahlaklı davranmak için tanrıya gerek yok.iç sesin,vicdanın yeter.
Ahlaklıysa anlamlıdır. Ahlaktan neyi kastettiğinize bağlı. Kime göre, neye göre ve kişiden kişiye değişebilir.
ahlaksız tanrıcılıktan iyidir efendim.
Peki sen mürtedlerin öldürülmesine sevinmiyor musun?
daha üstün bir ahlaka işarettir!
Tanrılı ahlak gibidir. Saçmalıktır. Ahlak ulvi değil kültürel bir sistemdir, insanların felsefe yaparak geliştirdikleri şeylerdendir. Teoloji de yasaklar ve ödüller (mucizeler) vardır, yorumlamalara yer yoktur. Tek tanrı inancında tanrı ölümlü dünyada yorum yapmaz, öldükten sonra hesaplamalar yapılır. Dünyada ahlaki değerler insanların felsefi tartışmaları sonucu geliştirilirler.

Not : ateistler, liberaller, deistler, seküler felsefeci ve bilimciler de etik felsefesini icra edip ahlaki değerleri tartışırlarken tanrı inancına ve diğer tüm inançlara sahip insanları hesaba katarlar. Tüm bunlar olup biterken masada tanrı ve melekleri oturmaz.
Olması gerekendir.

kant, ahlak metafiziğinin temellendirmesi kitabında tanrıdan hiç bahsetmez. çünkü tanrı otoritesinde, insanlar eylemlerinde özgür değildir. tanrı'nın otorite sahibi olduğu yerde eylemlerimizdeki sorumluluktan bahsedemeyiz. dolayısıyla ahlaktan bahsedeceksek 'tanrı'dan bağımsız düşünmek gerekir.
tanrıyı da ahlakı da yaratan insandır. ancak insan bunu unutarak bu yaratma gücünü tanrıya atfetmiştir. ahlakın patentini de tanrıya vermiştir. ancak bilimin ve felsefenin gelişmesi ile bu durum tersine dönmüş, insan yeniden kendi gücünün farkına varmıştır.

2 tür ahlak vardır. bireysel ahlak, gelişmiş beyinlerin, yetenekli insanların oluşturduğu gerçek ahlaktır. toplumsal ahlak ise, bir grup insanın geçmişten gelen kültürel etkiler ve grup içinde kazanılmış tecrübeler doğrultusunda oluşturduğu normlardır. ancak toplum kurallarına uymayı tercih eden sıradan çinko karbon insanlar, topluluktan koptukları zaman, kimse kendilerini görmezken, kendilerini yargılayacak kimse olmadığında ahlaksızlaşabilirler. onların ahlakının temeli yoktur. söz gelimi tanrının, hayatlarındaki gizli kapaklı her anı görebileceğinin bilincindeki bir inançlılar bile, zorlama ahlâkını içselleştiremediği için, ahlaksız davranışlar sergileyebilmektedir. oysaki bireysel ahlaka sahip insanlar için böyle bir durum söz konusu değildir. bireysel ahlaklı insanın bekçisi kendisidir.
--spoiler--
misal. enseste neye göre ahlaksızlık diyeceğiz?
--spoiler--

ensest yapan insanlar için ahlaksız diyemeyiz. çünkü genel geçer ahlak kuralları yoktur. bu toplumsal normlara uygun olup olmadığı şeklinde değerlendirilirse toplum tarafından yanlış görülebilir. ancak kimse kendisini toplum yerine koymasın. toplumu oluşturan bireylerdir. benim birey olarak ahlaki görüşlerim beni bağlar. bana giren çıkan yoksa kimin kimle seks yaptığı beni ilgilendirmez. benim ahlakıma uymayan ahlaksızdır diyemem. üstelik inançlı insanlar ensest ilişkilere laf ederken önce kendi inançlarını sorgulasın. adem babalarının çocuklarının ensest ilişkileri sayesinde insanların türeyip çoğaldığını unutmasın.
hakkım olmayana göz dikmemek için kimseyi üzmemek, kırmamak için ve yardıma ihtiyacı olana yardım etmek için soyut veya somut bir denetim ya da ödül/ceza mekanizmasına ihtiyacım yok.
her birey kendinden sorumludur. tanrı olmadan da ahlaklı, dürüst, kaliteli insan olabilir. dini inancı olan kişileri de görüyoruz neler yapıyorlar.
güncel Önemli Başlıklar