tanrının peygamber göndermesinin gereksizliği

(bkz: tanrının peygamber gönderme eylemi)

(bkz: densizim)
(bkz: serbest çağrışım)

(bkz: tüm öğretmen ve hocaların gereksizliği)

kardeşim şöyle düşünün yahu: elimizde bilgi var tamam...gözümüz de görüyor ne güzel..ee kitaplar da var güzel..e hocalar niye var...niye hepimiz okula gidip ders dinliyoruz..bize kitabı kalemi versinler biz kendi kendimize herşeyi öğreniriz... ya da bir spor dalında size hareketlerin yazdığı bir kitap versinler...ne yapacağınızı da söylesinler.. siz kitaptan bakın bakın yapın...nasıl olur...

e yani:

peygamberler örnektirler...yani insanlara yaşayışlarıyla gösterirler ne yapacaklarını...önce kendileri yaparlar...insanlar onlara sorar sonra kendileri yaparlar..yani=hadis...

peygamberler olayın pratikteki kısmıdır sizin anlayacağınız *...önce onlar yapar sonra insanlar iletirler ve peygamberler kendilerine vahyedilen kitapta yasak kılınanların hiçbirini kendileri yapmamışlardır...ne yapılması gerekiyorsa hepsini ve yazmadığı halde yapılsa iyi olacak şeyleri yapmışlardır...yani=sünnet...

şöyle eleştirilebilir. teizme göre:

islam'ın kader kavramı mükemmel bir destekleyicidir bu konuda. der ki "kader tanrının olan ve olacak olan her şeyi bilmesidir." tanrının olan ve olacak olan her şeye karışması değildir.

tanrı iyiyi-kötüyü her şeyi soyut bir şekilde yaratır. sonra bir somutluk yaratır. bu somutluk insandır. insan soyutluğu somutluğa dönüştüren bir anahtardır. yani insan tanrının soyut hırsızlığını, hırsızlık yaparak somutlaştırır. şimdi bu insanı tanrı hırsız olarak mı yaratmıştır? yoksa tanrı hırsızlığı yaratmış ve bu insan hırsızlığı seçmiş midir?
yani soyutluktan insan sorumlu tutulmaz ancak somutluktan insan sorumlu tutulura varamaz mıyız?

aynı şekilde tanrı peygamber göndererek soyut olan, islam'ı somutlaştırır. ve insan soyutlukla değil somutlukla yargılanacağı için islam, peygamberin bedeninde ve kur'an'da somutlaşarak insanların sorumlu tutulacağı bir hale gelmemiş midir?

sözlüğe kayıt olurken yaş sınırı konmalı muhakkak, benim bu başlıktan çıkardığım yegane sonuç budur.

herkes ile birebir görüsecek hali yoktur.
cep calar: dililililili. . . .
- alo , alo , alo
baglanti kopmustur tekrar calar. . .
- ( arayanin telefon sapigi sanan kisi) : ne var lan ! ? !
- ( okkali bir ses tonuyla) : ben allah !
- höngk ?

gereksizdir. katılıyorum ben olsam mail atardım sonuna da ''bu maili onbeş kişiye forwardla :p'' tarzında bi'şey yazardım. hatta çok sevdiğim kullarımı da feysime emesenime falan eklerdim.

dini bildigisi zikim kadar olmayan bünyelerin aforizmasidir.

allah demez mi olm sonra ' sektir git i$ime kari$ma ' diye.

amin.

kader kavramını kaba etlerinden anlamış insanların mevz-u bahis iddianın ara ara doğruluğunu düşündükleri test edilip, onaylanmıştır.

gereksiz basliklar kategorisine girmis basliktir benim icin. peygamberler neden gereksiz olsunlar ki? cahiliye dönemlerinde insanlari dogru yola sevk eden birseyler ögreten onlardi. bu günlere gelebildiysek mutlaka onlarin da payi vardir. *

bu durum bir oyunun save dosyasını indirmeden career modda oynamaktır.yani oyunun sonunda işte araba ,kupa vs. kazanılacağı bilinir fakat genede oynanır.

peygamber gönderilmesinin nedenini kavrayamayanların ortaya attığı bir düşüncedir.

Allah, unutulan nimetleri hatırlatsınlar, aklın gizli kalmış kabiliyet ve yeteneklerini ortaya çıkarsınlar diye peygamberleri gönderdi. *

(bkz: öğretmenlerin sınav yapmasının gereksizliği)*

aklı ba$ında müslümanın ve inanan bireyin önemsemeyeceği sorudur. lakin bazı sapıtmaya meyilli insanlar bu sorunun cevabını arayarak güzelim hayatını bo$a geçirmeyi tercih etmektedir.

tanri herseye muktedirdir, gecmisi ve gelecegi bilir, o gaybi bilendir fikri ustune kurulu bir sistemin sahibinin basi ve sonu belli olan birseye, sonu belli oldugu ve degismeyecegi halde peygamber gonderip sanki degisecekmis gibi bir izlenim uyandirmaya calismasidir.