bugün

Bilinmemektedir. Bir şeye var demek için matematiksel olarak ispatlanması lazımdır. Yok demek içinse yok olduğunu yani olmadığını matematiksel verilerle ispatlamak lazımdır. inanmak ise tamamen farklıdır. Tanrı'nın varlığı insanlarca bulunamaz. Metafiziksel bir varlık olduğu için görülemez ve duyulamaz.
iddaada oranları henüz açıklanmamış bahis türü olabilir.
inanan inanmayan herkesin illa ki belli bir anında hissettiği gerçek.

(bkz: tehlikeli anda gayri ihtiyari allah diyen ateist)
(bkz: #4848775)
tanrının ne oldugunu bilmiyorum ama ne olmadıgını cok iyi biliyorum.
bana kalırsa bütün işlerin, bütün düşünüşlerin, bütün algıların vardığı çıkmaz sokak, yani hayatın en önemli sorunsalı tanrının varlığı sorunsalıdır.ne biliyim insanların çoğu günlük hayatta bunun farkına varamayabilirler ama ateistide deistide taocusu budisti veya üç semavi dinin mensupları da bilinçaltlarında ya da düşüncelerinde bu konuyla haşırneşirdirler. bu mesele kimininde birinci gündem maddesi olabilir.insanlar doğduklarından bu yana çevrelerinin şekillendirdiği zihinlerle varsayım yoluna giderler.herkesin yetiştiği aile evinin yapısı, çevresi, para durumu,ilk okuduğu kitap ve biçok şey... bu değişkenlerin çoğu farklıdır doğal olarak.bence böyle zor ve insanlık tarihi boyunca insanların ihtilafa düştükleri bir konuda fikir bildirmek ve kalbiyle itirazsız inanıp itaat etmek ve dahası o tanrının emrettiği şeyleri yapmak ve yaşamını tamamen o tantıya, dine göre belirlemek zor bir iş olsa gerek.

samimi itiraf edeyim; param yokken ve açken bir tanrının olduğunu kabul etmem. amaa karnım toksa,sevdiklerim yanımdaysa allah'ın yeri göğü ve ikisi arasındakileri ve beni yaratıp bana bu nimetleri verdiğini kabul eder ve karnımı oğuşturup, göbeğimi kaşırım(!)işte o zaman bi manzara tablosuna bakınca zevk alırım.bir kedi görünce onun bu sevimliliğinin; gözlerinin, kulaklarının, bacaklarının yerlerinin mükemmelliğine ve görünüşünün estetiğine hayran kalırım. bunun tesadüfen oluşamayacağını hatırıma getirip,bunu kabul ederim.ama sıkıntıdayken yüzümün, kafamın, vücudumun şekilsizliği aklıma gelince söverimde tanrıya. neden sövmiyim ki? kim ne diyebilir?ben mi istedim böyle şekilsiz,hilkat garibesi gibi yaratılıp bu insanlık mahşerinin ortsına salıverilmeyi.acaba ben tanrının ya da tanrıların hangi tecellisiyim? çirkinlik mi?

bu konuda devam edeceğim inşallah.

yorumlar bekliyorum bi brainstorm yapalım kardaşlar ve hanımefendiler...vs...vs...