bugün

(bkz: 1986 dünya kupası ingiltere arjantin)
(bkz: 2010 dünya kupası gana uruguay)
(bkz: 2008 avrupa kupası çek cumhuriyeti türkiye)

birçok kez görülmüştür tanrının eli.
http://www.milliyet.com.t...=1&ref=facebookmypage

nasanın tanımladığı obje. inanmayanlara sesleniyorum burdan, tanrı varlığını kanıtlamak için daha ne yapsin ? Asdasdasad.
adam smith'in bahsettiği görünmez elde buna örnek olarak gösterilebilir.
herşeyi dengeleyendir.
tanrı sözlük yazarı mı ulan!
yoktur öyle bi' el mel.
çarpılacaksın boka cunyırs taraftarı.
ne maradona ne de paradise!
gel koy ortalığın emenike!

(bkz: pardon kuzenim koçaklamış)
cem adrian a göre sabretmesi için saçlarında dolaşan eldir.
maradona repliği olan söz öbeği.
o bu değil de; nasıl geçirmişti ingilizlere maradona reyiz.
bazen gazetelerde ve şimdi sözlüklerde yazıldığı gibi her elle atılan gole tanrının eli denmez. denemez.

bunu söyleyen insan çok büyük cahildir. maradonaya maçtan sonra elle attığı golle ilgili tabiri caizse mertliğini ölçmek, doğruyu söyleyip elle gol attığını itiraf edip edemeyeceğini görmek için medya tarafından sorular sorulmuştur. köşeye sıkıştırılmıştır.

o ise gayet zekice elimle gol atmadım demek yerine, mertçe golde elini kullandığını itiraf etmiş fakat bizzat kendi adına (bkz: diego) gönderme yaparak La Mano De Dios demiştir. cahillere ilave, dio bütün latin dillerinde tanrı demektir.
Kuran'da "allah'ın eli onların üzerindedir" şeklinde bir ayet geçer. Bu mütaşabihtir.
Müfessirlerin doğru hüküm verenlerden bir çoğu allah'ın elinden kastının, kudret eli mi yoksa rahmet elimi olduğunu bilmenin imlansızlığına dikkat çektikten sonra cismani bir ifade ve düşünce ile durumun açıklanmasının mümkün olmadığını söylerler. Yani bu el kaç parmaktır nasıldır falan filan.
Sonuç olarak allah eğer bir elinin olduğunu söylüyorsa; bize düşen şey ona inanmak ve kabul etmektir. Keyfiyeti tarafımızca bilinmez. Maksat buna imandır. Sorgulamak adamı bataklığa sürükler. Asıl iman işte budur.
sevilen bir yabancıdır.
pele'nin lakabıdır sebebi ise bir maçta eliyle attığı golün fark edilmemesi ve macın kazanılması bu birkaç kere olunca lakabi tanrının eli olmuştur.
kutsal kitap'ta 3 yerde geçer...

- musa'ya 10emiri verirken
- daniel'de... düzenlediği eğlence sırasında tapınaktan getirilen altın kaplarla içki içen babil kralının krallığının yıkılacağını belirtmek için duvara yazılan yazıda.
- taşlamak için önüne bir kadın getirildiğinde "ilk taşı hiç günahı olmayan atsın!" dedikten sonra beklerken yere parmağı ile bir şeyler çizen isa.
elle gol atmanın legalize halidir.

maradona'dır.
(bkz: şimşek)
bizde bir laf vardır, kocakarılar söyler...
"bu benim elim değil, fatma anamızın eli..." diye...

tanrı'nın eli de odur...
emperyalizme atılmış bir tokattır.

22 haziran 1986 arjantin ingiltere maçı...

dünya kupalarında oynanmış en unutulmaz maçlardan biri.

bu maçı heyecanlı kılan en önemli şey ise arjantin ve ingiltere arasında cereyan eden falkland savaşı ve bu savaş bitmesine rağmen herhangi bir sulh yapılmadığından dolayı her iki ülkenin de halen resmen savaş halinde olmasıdır.

maç öncesi tüm gözleri üzerine çeken bir futbolcu vardır, maçı bekleyen milyonlarca kişi içinde de en rahatı odur zaten.

bu adam arjantinli futbol ilahı diego armando maradona'dan başkası değildir...
maça iki gün kala kendisiyle roportaj yapan italyan gazeteciye;
"bu maça halkımız için, ülkemiz için çıkacağız ve ingiltere'ye gerekli dersi sahada vereceğiz" demişti.

maradona'nın bu açıklaması aslında takımına zarar vermekten başka bir işe yaramıyordu.
zira ingiltere cephesi maradona'nın bu açıklamalarıyla epey bir gaza gelmişti.
üstelik ingiltere, 86 dünya kupasının en formda takımıydı o maça kadar...

iş bu şartlar altında iki takım azteka stadı'nın çimlerine çıkmıştı artık.
tüm sorular bu 90 dakika sonunda cevabını bulacaktı.

ingiltere milli takımı kadrosu son derece formda olan gary lineker, john barnes, peter beardsley, peter shilton, chris waddle ve glenn hoddle gibi isimlerden müteşekkildi.
ingilizler kendisinden öyle emindi ki...

nihayet maçın tunuslu hakemi ali ben nasser düdüğünü çalarak maçı başlatıyordu.
ilk dakikalar ingilzlerin organize gelişen kanat akınlarından sonra maradona inisiyatifi eline alıyor ve ingilizlerin şaşkınlıkları içinde takımını adeta bir maestro gibi yönetiyordu.

ingilizler şaşkınlıklarını gizleyemiyorlardı, yaptıkları hata üstüne hatalar arjantin forvetlerini defalarca gol pozisyonuna sokmasına rağmen ingiltere kalesini koruyan ve sonradan "şovalye" olacak olan peter shilton arjantin'in gol atmasına bir türlü müsade etmiyordu.

ikinci yarının başlamasıyla birlikte arjantin yine maradona yönetiminde shilton'un koruduğu ingiltere kalesini abluka altına almaya başladı.
azteka stadındaki herkes artık arjantin golünü bekliyordu.

nihayet maçın 50. dakikasında maradona orta alandan aldığı topu jorge valdano'ya aktararak ceza alanına doğru kaçıyor, valdano'nun ortasına sıçrayarak shilton'un elleri arasından topu kafayla(!) ingiliz ağlarına gönderiyordu.
tabii golün ardından tüm ingiliz futbolcular hakem ben nasser'i ablukaya alıp "maradona'nın elle gol attığı" yönünde itirazlar yapıyor, lakin tüm dünyanın gördüğü bu pozisyonu hakem gol olarak kararlandırıyordu.

ingilizler henüz bu golün şaşkınlığını üzerinden atamamışken efsane bir kez daha sahneye çıkıyor ve yüzlerce ingilizi çalımlarla geçerek dünya kupaları tarihinin en güzel golünü ingiltere ağlarına bırakıyordu.

ingilizler iyiden iyiye şaşkındı artık. 2-0 dan hem de arjantin'e karşı maç çevirmek zor işti.
ingilizler gene de yılmadan usanmadan gitti arjantin'in üzerine maçın 80. dakikasında gary lineker'in kaydettiği gol farkı 1 e indirmesine rağmen kalan 10 dakikada cılız ataklar dışında bir tehlike yaratamamış ve sahayı 2-1 mağlup terkederek ülkelerinin yolunu tutmuşlardı.

hakem ben nasser'in çaldığı maçın bitiş düdüğüyle birlikte tüm gözler maradona'ya dönmüştü.
herkes ondan ilk gol için açıklama bekliyordu. bir gazeteci şöyle soruyordu maradona'ya;

-diego attığın ilk golde elle oynama vardı ama hakem görmedi, golü elle attın kabul ediyor musun?

maradona bu soruya şu tarihi cevabı veriyordu;

+o benim elim değil tanrının eliydi bayım...

bu cevap ile maradona falkland savaşının intikamını almış oluyor ve ingiltere'nin arjantin'in burnunun dibindeki falkland'da ne işi olduğunu, bunun tanrı katında uygun olmadığını yorumluyordu kendi çapında...
*******************************

üzüntümü tarif edecek kelimeler bulamıyorum.
belki bilmeyen, belki ayrıntılı olarak bilmeyenler var diye seneler önce yazmış olduğum bu yazıyı da buraya koymak istedim.

çocukluğumuzun kahramanı bu dünyadan göçtü gitti işte.
başımız sağolsun...
görsel

********************
bonus; 86 dünya kupası arjantin-ingiltere maçı özeti;
https://www.youtube.com/watch?v=Jjz1v_qGTAg

1986 dünya kupası finali/federal almanya-arjantin...
https://www.youtube.com/watch?v=VRg6FKy_7EM

1986 dünya kupası müziği;
https://www.youtube.com/watch?v=9_FDC8DQGNQ
güncel Önemli Başlıklar