bugün

mecnun'un kays olmadan önceki söylemi olabilecek cümle.

evet. tanrı'yı ararken seni buldum. seni bulmazdan önce tanrı'yı defalarca bulup kaybettim. mecnun oldum. kays oldum. ferhat, şirin, romeo... en nihayetinde ben oldum. insan olmanın zorluğunu yaşadım. yıllarca. beş milyon yılllık bir sevgiyle sana geldim sonra. sonsuzluğu aşıp, evren yaratıldığından beri yüreğimde varolan sevgiyle aşk'la sana geldim. seni tanıdığımı söyledim. anlam veremedin bu sözüme. "dinle" dedim, sessizce. "sadece dinle."

dilim döndüğünce anlatmaya başladım:

"evren yaratıldıktan sonra ruhları yaratmıştır tanrı. ilk önce ruhları. bir mekan hayal et. veya, başka bir evren. ruhlar, o mekanda, o evrende her şeyi yaşadılar. aşklarını, mutluluklarını, acılarını, ölümlerini, doğumlarını... her şeylerini yaşadılar. sonrasında bedenleri yarattı tanrı. şu ete kemiğe bürünmüş siluetlerimizi. ve, ruhlarımızın zihnini sıfırlayıp bedenlerimize yerleşti. bizler büyüdükçe öğrenmeye başladık. hatırlamaya. hep, yarının hayaliyle avuttuk kendimizi. sonra birbirimize rastladık. sen beni bi yerlerden anımsadığını söylüyordun. ben ise seni tanıdığımı. sen, beni nereden anımsadığını ifade edemediğinde, ben, seni ruhlar aleminden tanıdığımı söyledim. ruhlar yaratıldığından beri sana aşık olduğumu. beş milyon yıldır seni sevdiğimi. beş milyon yıldır bu anı beklediğimi. beş milyon yıldır bir mucizenin gerçekleşmesi için beklediğimi söyledim. tereddüt dahi etmeden inandın bana. ruhlarımızın yaratıldığında birbirine aşık olduğuna. inandın ve hissettin."

şimdi sen, o hasta yatağında, yeniden doğmakın nasıl bir duygu olduğunu sonuna kadar hissederken senin sevgin önünde eğilmekten başka hiçbir şey gelmiyor elimden. binlerce yılı aşıp gelen o sıcaklığın, güzelliğin, iyiliğin, varlığın ve sesinin karşısında eğilmek boynumun borcudur. vazifemdir. ibadetimdir.
varettiğin bu iki kişilik din'de senin en sadık kulun ve peygamberin olmak benim tek mukaddes görevimdir, kutsal bir emanet olan sen, mucizem!

en kısa zamanda sağlığına kavuşman dileğiyle...
kişinin sevdiğini delice sevdiğinive ona taptığını dile getiren söz öbeği. *
tersi için:
leyladan geçme faslındayım
mevlayı bulma yollarında...
aşk merhalelerinde maymunlaşma, ters evrim.
tanrıyı ararken kendimi buldum

ben giderim yane yane
aşk boyadı beni kane
ne deliyim ne divane
gel gör beni aşk neyledi...
'melekler bu kadar alcaktan mi ucar' tarzında bir ayartma cümlesi.
(bkz: seni ararken tanrıyı kaybettim)*
ve bu garip durumu da ''ateist olmaya bağlayan'' evrimci bir aşığın, sevgilisine söylediği sözler..