bugün

tanrı genel, allah ise özel isimdir. tanri turkcedir, allah ise arapca.
ikisi de yaradan'ın 99 isminden biridir ve beş harften oluşmaktadır. aralarındaki tek fark farklı harflerden oluşmasıdır.
dilbilgisi dışında aralarında hiç bir fark yoktur.
önemli olan inanmaktır, ismi yürekten zikretmektir, ister tanrı deyin ister allah ama yeter ki yürekten olsun.
allah tektir, çoğulu yoktur.dolayısıyla allahlar saçma bir sözdür.fakat tanrı çoğulu olan bir kavramdır.adı üzerinde çok tanrılı dinlerde yaradana tanrı denip allah denmemesi bundandır.ayrıca hiç bir alakası olmamakla birlikte yaptığı çağrışım açısından (bkz: tanrılar susamışlardı)
tanrı tapılan demektir, dolayısıyla müslümanların tanrısı allahtır, çokta büyük bir çelişki değildir.*
(bkz: tövbe de)
tanrı inanılan anlamına gelmektedir. kişiye göre değişen bir kavramdır. eğer güneşe tapıyorsanız sizin tanrınız güneştir. ancak allah özel isimdir ve müslümanlığa aittir. yani bir müslümanın tanrısı allah iken bir fetişistin tanrısı doğanın bir parçasıdır.
ikisi asla aynı şey değildir.
belirli durumlarda farklılaşan belirli durumlarda da iç içe geçen kavramlardır ikisi de. ama allah ile tanrı arasında bişeyleri ayırt etmeye çalıştığınızda tanrı kavramını daha geeniş çaplı buluruz; ilahi olan, olmayan vs daha geniştir ama genel manada allah islamın tanrısı olarak telakki edilir[direk arapçası de tek tanrı, tek ilah anlamına gelir]. allah dediğimizde düşündüğümüz ilah ya da tapı unsuru tanrı'ya göre daha belirgindir sınırları belirlenmiştir. sonsuzdur; bu dünyayı yedi günde yaratmıştır;doğurmamış doğrulmamıştır şeklinde sıralayabiliriz.

ama tanrı kavramı belirli durumlarda daha kapsayıcıdır, belirli durumlarda da daha acizdir. çünkü düşünceler genel anlamda tek kalıp değildir öyle ya da böyle akıl ve mantık ışığında kişi kendisine aciz ya da güçlü bir ilah belirleyebilir. mesela marquis de sade'deki daha farklıdır; daha şeytansıdır, belki de daha acizdir. ama islamın tanrısı olan allah çok çok daha belirgindir bu kavrama göre.

bunun yanında belki söylenirken gözetilen birşey olsa gerek ya da allah kavramını bazı kurumlar üzerinde olumsuz etkisine olduğuna da inanılabilir bundan tanrı kullanılır.[örneğin askeriye-aslında bu durum pek belirgin değildir orada].

ya da bazen de kişi söylemekten utanır allah kelimesini; yerine belki de entellektüel gerekçelerle '''tanrı''der. aslında bu ayrımlar[bana göre]çok önemli değil. gerçi her kişi her kavrama kendi kafasında ayrı bir misyon yükler ama esas olan şekil değil içeriktir. buna nasıl içerik verildiğidir;eğer düşündüğünüz allah kelimesi tahayyül ettiğiniz tanrı kavramı ile uyuşuyorsa pek de bir sorun yoktur.
allah askina demek yerine tanrı aşkına demek gibi durumları yaratır. tanri aşkına demek de sosyal statü belirleyen bir kalıp gibi görünür.
bir filolog olmadığım için hiç de umursamadığım farktır, ben inanıyorum ismini sen koyadur..
ikiside aynı kavramdır, fark yoktur. islamiyette daha çok allah kelimesi kullanılırken, diğer dinlerde tanrı kelimesi kullanılır, çünkü allah arapça bir kelimedir.
islamiyetteki en büyük yasaklardan biri allah eş koşmaktır yani tek bir yaradan olduğuna inanıp başka tanrıları onun statüsüne koymamamktır. allah'a tanrı diyen insan aynı şekilde zeus'a eski yunan tanrısı, ra'ya eski mısır tanrısı der ise islamıyetteki allah ile bu diğer eski tanrıları aynı kefeye koymuş yani allah'a eş koşmuş olmazlar mı? illaki türkçe kullanmak istiyorum arapça konuşmak istemiyorum diyorsa bu kişi* "yaradan" kelimesini kullanması daha uygun olacağı gerçeği ortadadır.
esmaül hüsna * da tanrı diye bir ismin yokluğu aradaki en büyük farktır.
önemli olan her zamanki gibi niyettir. eğer bir kişi "tanrı" kelimesine kendi içerisinde "hz. muhammed'in ve diğer tüm peygamberlerin elçiliğini yaptığı yaratıcı" anlamını yüklediyse her hangi bir sorun yoktur. bizim dinimizin yahudilikten(daha çok son halinden) farkı sadece bir ırka, bir dile inmemiş olmasıdır. yani islam dini arap empozisyonu olmamalıdır.
tanrı tanrıça nın cinsiyet ayrımları içeren kelimeler olması. bundan dolayıda tanrının erkek olmasıyla cinsiyetsiz olarak nitelendirilen Allaha cinsiyet biçilmesiyle oluşmuş farklılıktır.
(#672495) belirtildiği şekilde esma'ül hüsna'da Allah'ın tanrı diye bir ismi yoktur... tanrı genelde, gayrimüslimlerin ve çok tanrılı dinlere inanaların kullandığı bir kelimedir.
müslümanlıktan önceki zamanlarda arapların helvadan tanrı yaptıklarını sonra da bu helvaları çöl yolculuklarında yediklerini hepimiz din derslerinden biliyoruzdur sanırım, zerdüştlerin de ateşe taptıklarını ve tanrılarının ateş olduğunu biliyoruz dolayısıyla tanrı değişken bi kavram, toplumdan topluma değişebilen bi kelime ama asıl olarak da tapınılan şey manasında tabi ve allah müslümanlığın tek ve gerçek tanrısıdır, değişkenliği yoktur.
(bkz: iki resim arasındaki 7 farki bulunuz)
allah tanrının adidir.
tanrı ise ilahın türkçesidir.
(#725570)
allah arapçadaki "el ilah" , tanrı ise eski türkçedeki "tengri" kelimesinden gelmektedir.

orhun anıtları "tengri teg tengride bolmis turk bilge kağan" yani "tanrı gibi gökte doğmuş türk bilge kağan" dizeleriyle başlar.

isteyen istedigini der.bunu bile polemik haline getirmek ayırımcılığın kol gezdigi ateş dünyasına körükle girmek gibidir.
tanri; Çok tanrıcılıkta var olduğuna inanılan insanüstü varlıklardan her biri, ilah.
Allah; Kainatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Yaradan, Tanrı, Rab, Mevla, Hüda.

(bkz: tdk)
Bizim eski atalarımız Müslüman olmadan önce yaratıcı bir zata inanıyorlardı. Belki kendilerine göre, değişik tanrıları da vardı. Ama onlar daha çok kendi lehçeleri ile ''Tengri'' dedikleri zaman, Zat-ı Uluhiyeti kastediyorlardı. Bu kelime sonra biraz daha incelik kazandı ve tanrı şeklini aldı ki, aslında mabut demektir ve Arapça'daki ilahın, Fransızca'daki ''Dieu''nun, Farsça'daki ''huda''nın karşılığı olan bir kelimedir. Ama hiçbir zaman, Cenab-ı Hakk'ın bütün Esma-i Hüsna'sını camî, ism-i Zat olan ''allah'' kelimesinin karşılığı değildir. Allah dendiği an, bütün kâinatta tecellî eden isimleriyle bir Zat-ı Ecell-i A'la akla gelir. Allah kelimesiyle anlaşılan budur. Yani O, Mabud-u Mutlak, Halık-ı Mutlak, Maksud-u Mutlak, Rezzak-ı Mutlak, Bari-i Mutlak, Cemil-i Mutlak'tır. ila ahir...

Esma-i Hüsna';yı camî Allah kelimesinden böyle umumî bir mana anlaşılır. Ve bu itibarla da Allah(cc) ism-i hassıdır. Allah dendiği an bu Mabud-u Mutlak anlaşılır ve Vacibü'l-Vücud akla gelir. Ama, tanrı dendiği zaman Yunanlının aklına Zeus gelir. Mısırlının Apis Boğası ve Hintlinin aklına da kendi inekleri... Demek tanrı kelimesiyle yerli-yersiz mabut kelimesinin akla gelmesine karşılık, Lafza-i Celal olan Allah kelimesi Vacibü'l-Vücud'un ism-i hassı olarak sadece o Esma-i Hüsna sahibi Zat-ı Zülcelal-i akla getirir. Onun için bir insan, ''tanrı'' kelimesini Allah yerinde kullanırsa, maksadını anlatamaz ve hata etmiş olur. Tanrı, ilah kelimesi yerinde Huda, Dieu ve God yerinde kullanılabilir; fakat Allah yerinde değil.. ''allah'', Cenab-ı Hakk'ın Zat'ının has ismidir. Onun için ''lâ ilahe illallah'' diyoruz; fakat ''la Allah'a illallah'' demiyoruz. Evvela ilahlar, tanrılar ne varsa hepsi nefyediliyor, sonra da isbatta, Mabud-u Mutlak getiriliyor ve sadece Allah vardır, deniliyor.

Mevlit yazarı Süleyman Çelebi, bu hususu çok güzel tefrik ederek ''Birdir Allah ondan artık tanrı yok.'' deyip, her iki kelimenin yerini de tayin ve tespit etmiştir.

Buna binaen bir insanın ağzından tanrı kelimesi çıktığında, hemen reaksiyon göstermemeli, o adamın maksadına bakmalı, Allah yerinde o kelimeyi kullanmışsa tatlıca ikaz etmeli, aksine, tehevvür gösterilmemeli. Hele günümüzde kat'iyen!..

kaynak : http://www.asringetirdigi....php/content/view/348/12/
çocukken bire bir sorunsalını yaşadığım durumdur.
kazara -o yaşta bi çocuk neden cümle içinde tanrı kelimesini kullanır onu da hatırlamıyorum- tanrı demiş bulunmuşum, bi arkadaşım da bana "hayııır, tanrı değil allah" demişti. ben buna bi anlam veremeyip anneme sormuştum (sonuçta allah ya da tanrı kimin ne dediğinin ne önemi vardı) , annemde bu tip şeylere hiç takılmadığından gülüp geçmişti. arkadaşım inatla bu düşünceyi savunmaktaydı; ona göre tanrı isa'nın babasıydı, allah ise bizim allah'ımızdı, ne demekse. sorunu din konusunda bilgili karşı komşumuz çözmüştü. allah'ın 99 adı olduğundan, hepsinin bir olduğundan bahsetmişti, böylece konu kapandı. bu seferde neden 99 isimle allah'ı sınırlandırıyoruz sorunsalını yaşamıştım ama kimseye sormadım; büyük ihtimalle taze dimağım dağınıktı ve unuttum. bi sonuca vardıysam bile o dağınıklık içinde kaybolmuştur, hatırlamıyorum.
Sonuç olarak; çocukluk arkadaşım tayyip erdoğan misali din yoluyla aklıma girmeye çalışmış, gencecik dimağımı belki 1 ay oyalamıştır. olucak şey değildir yaa, ben o 1 ayda kaç kere evcilik oynardım tahmin edebiliyo musunuz, kayıpları telafi etmek için şimdi kaza oyunlarına başlasam yetiştirebilr miyim acaba?