bugün

bundan yıllar yıllar önce ben bir tamirci çırağı iken

bu kez ustam sabah temiz kıyafetlerle gelmişti tamirhaneye

gözleri umut dolu yüzünde bir parıltı dünyanın en mutlu insanı ...

- vay usta bu ne fiyaka ???

+ olm bugün ben yokum gelenleri idare et

- olur usta

+ ayırca şu fordun tabanına zift atılacak bugün onu hallet

- olur usta

ustam çıkmadan kirli aynada bir kez daha kendine baktı .. gömlek yakalarını dikleştirip

atladı murat 131 e uçtu gitti umutla döndü köşeyi.

aksam beş gibi işleri bitirdim; takımları topluyorum ustanın araba köşeden belirdi.

ağır aksak gelip her zamanki yerine park etti.

ustanın yüzü asıktı, sanki büyük bir ünvan maçı kaybetmiş boksör gibi omuzları düşmüştü.

- cesur, oğlum bugün sen erken çık dükkanı ben kapatırım dedi.

bu kez başımı salladım hiç bir şey söylemeden çıktım.

kafamda bir çok karışık duygu ile eve doğru yürürken

onbir yaşındaki bir çocuk aklı ile bu durumu anlamaya çalıştım

belli ki birini her şeyden çok seviyordu ve o hayatında bir şekilde varken başka bir adamdı.

o yaptığı işin cennetiydi belkide ...

o gün ustam dünyanın en mutlu insanıydı bir süre.

aksamına bir şey kalmasa da aşk denen şeyin o büyük insanları ne hallere soktuğunu görmüştüm.

biz arabaları tamir ediyorduk onları teslim ederken aldığımız üç beş liradan bir de müşterinin yüzündeki memnuniyetten besleniyorduk.

oysa hayat bizi pek beslemiyordu mutlu olduğumuz şeyler çok azdı.

üstümüzdeki kirli tulumlar ortalama on saat üstümüzde kalır içindeki temiz insanları gölgelerdi.

ertesi gün sabah dükkana gittiğimde dükkanın kapıları açıktı.

ustam taburesine oturmuş bir elinde çayı bir elinde sigarası dumanlar içininde öyle sesiz sesiz oturuyordu.

- günaydın usta dün nuri abi (boyacı) geldi bizim şu fordu sordu.

+ ford tamam cesur bugün gelirse boyaya alsın nuri

[adam sabaha kadar çalışıp 3 günlük işi bir gecede bitirmiş.]

+ bi de cesur bugün ben yine yokum , haftalığını üst çekmeceye koydum iş çıkmazsa öğleden sonra dükkanı kapatırsın.

- olur usta ama bir şey diyicem ?

bir çocuğa nasıl bakılırsa o şekilde yüzünü yukarı kaldırarak

+ he söyle

[üstümdeki tüm çocuk şımarıklığımla ]

- okuycam mühendis olucam kurtarcam bu hayattan seni * ))

o demin ki asık suratlı adam bastı kahkahayı

+ haa haaa haaaa hadi insallah hadi insallah

ben mühendis oldum olmasına ama ustamında durumu çok iyi şükür.

halen işleri aynı usul zor olsa da bir şekilde bir dünyalığı yapıp başka biriyle çoluk çocuğa karıştı

ve hayattan bir tat alıyor.

ben o ertesi sabah ustam kendine birşey yapar diye çok korkmuştum ama adam işine gücüne verip kafasını bir şekilde dağıtmış.

o gün buluştuğu kızda özetle devam etmek istememiş senle olmaz demiş.

bazen umutsuzluğa düştüğümüz durumlarda çok da dibe vurmadan bir şeye sarılmak lazım.

zaman her şeyin ilacı.
Abi çok iyi ya.
gelmiş geçmiş en iyi Türk rock eserlerinden biridir her dakikası duygu yüklü ve gerçektir.

her açıdan bir şaheser.
işçisinin sen işçi kal.
''Bir romanda okumuştum buna benzer bir şeyi
Cildi parlak kağıt kaplı pahalı bir kitaptı
Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız
Yine böyle bir durumda tamirci çırağına''

https://www.youtube.com/watch?v=9KkAtcPku2k
Giy dedi tulumları...
Gerçekleri takır takır söyleyen şarkı. Evet.
Duygusal bir şarkı.
cem karaca şarkısı.
işçisin sen işçi kal, işçisin sen işçi kal!
--spoiler--

bi romanda okumuştum buna benzer bir şeyi
cildi parlak kağıt kaplı, pahalı bir kitaptı

ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız
yine böyle bir durumda tamirci çırağına

--spoiler--

yine de kitaplardaki gibi mutlu sonla bitememiş şarkı. her dinlendiğinde ağlatan !!!
Hayatın en büyük gerçeğinin şarkıya, sözlere dönüşmüş halidir.

Şarkıda geçen roman madam bovary’dir
Bir şarkı.
Çok fazla kişiyi, çok farklı şekilde etkileme niteliği taşıyan, çok büyük bir eser. Bir roman gibi işliyor içimize Cem abimiz bu eseri... Üstümüzde bıraktığı duygular çok güzel fakat bir o kadar da buruk...
Şarkının en güzel yeri başlangıç müziği.
Aslında hayatı özetleyen bir parça.
(bkz: işçisin sen işçi kal giy dedi tulumları)

https://www.youtube.com/watch?v=9KkAtcPku2k
burada bahsi geçen cildi parlak kağıt kaplı kitap martin eden olabilir mi diye düşünüyorum bir süredir.
Aşk ile sosyalizm arasında gel gitler yaşatan şarkı.
Bu şarkıda hep o ojeli kıza yüklenilir ama tamirci çıragi da boyundan büyük işlere karışmaktadır. Ulan sen kim kırmızı ojeli ve spor arabalı hatun kim. Davul bile dengi dengine. Haddini bil.
Fevkalede bir hikâyenin anlatıldığı şarkıdır.

"Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları,
Işçisin sen işçi kal giy dedi tulumları!"
Gönlüme bir ateş düştü yanar haa yanar yanaaar
Ümit gönlümün ekmeğii umar haa umar umar..

Lakin zamanında güzel söylerdik... Yüreğimize kor olan, bir Cem Karaca parçasıdır.
mutlaka belirli araliklara acip dinliyorum. tam bir saheser.
akla oto sanayiyi getiren cem karaca şarkısı.