bugün

daha sonrasında hülagü han ile bedeli alınan katliamlardır.

öyle göte böyle yarrak.
insanları savaşa ve katliama teşvik eden; kuran'ın allah'ından korkan,
sürüye ait olmayanları katlederek, huri dolu cennete gideceklerine inandırılan,
allah'ın kendilerine doğru yolu gösterdiğini iddia eden,
beyinsiz cahillerin,
gerçekleştirdiği katliamlardır.
uydurma katliamlardır.

tarihi hiçbir geçerliliği yoktur. salla ya tutarsa hesabıdır.
gerçek katliamlardır. "allahın laneti soysuz emeviler'in üzerinde olsun." dedirtir.
http://www.kitapyurdu.com...tap/default.asp?id=130112

nasıl müslüman olduk kitabında yazar herşey.

a: nasıl müslüman olduk?
b: kıtır kıtır
Şimdi Talkan ve Curcan katliamı olmuş mu, olmamış mı bilemem ama benim bildiğim, oldukça zalim bir idare olan, Arapları, Müslüman olan diğer milletlerden üstün gören Emevi Hanedanlığı döneminde Horasan ve Maveraünnehir dolaylarında yüzbinlerce Türk ve Acem'in hunharca katledildiğidir. Katliamcı komutanların en ünlülerinden biri Kuteybe'dir. 640-650 yıllarında iran'ın fethedilmesinden sonra, Emevi Hanedan'ı ikdidara geldi. Bunlar döneminde Horasan ve Maveraünnehir ele geçirildi. Halk zorla müslümanlaştırıldı demeyeceğim, çünkü cizye almak için müslüman olmalarını istemiyorlardı. Buna rağmen müslüman olanlardan da cizye almaya başladılar. Adaletsizlik had safhaya vardı. Horasanlı Ebu Müslim adında biri etrafında topladığı kalabalıklarla isyan ederek, Emevi Devleti'ne son verdi. Abbasi Halifeliği kuruldu. Abbasi Halifeliği Hassa Orduları içerisinde Horasan ve Maveraünnehir, Afganistan gibi bölgelerden gelen Türk gençleri yer almaya başladı.

Göktürk Kağanlığı 580'li yıllarda en güçlü dönemindeydi. Koreden, Karadeniz Sahillerine kadar Bozkıra hakimdi. Ancak Batı Göktürkleri 610 yılında, Doğu Göktürkleri 630 yılında yıkıldı. Batı Göktürk topraklarında Hazar Hakanlığı, Karluk Kağanlığı, Türgiş Kağanlığı gibi bir sürü devlet ortaya çıktı. Doğu Götürkleri ise 630-680 yılları arasında Çine (Tabgaçlara) tabi oldu. 680 yılında yeniden kuruldular ve 745 yılına kadar ayakta kaldılar. Yerlerini Uygurlar aldı vs.

Emevilerin Türk Sınırlarına dayandığı 650 yıllarında Türk Kağanlığı parçalanmış halde idi. Buna rağmen Emeviler Hazarlar karşısında hiç başarılı olamadıkları gibi Hazarlar zaman zaman Derbendi geçerek Azerbaycan ve iran içlerine akınlar düzenlediler. Doğuda ise Horasan'ı kolayca zap eden Emeviler. Maveraünnehir'i işgal etmelerine rağmen elde tutmakta çok zorlandılar. Seyhun'u geçtiler, Ceyhun'u geçemediler. Dağılmış olmalarına rağmen Türgişler ve Karluklar karşısında başarılı olamadılar. Maverünnehir halkı da sık sık isyan ettiği için bu bölgede sayısız katliamlar yaptılar. O kadarki başarısız olan her Maveraünnehir Valisi daha fazla katliam yapması şartıyla yeni bir valiyle değiştiriliyordu.

750 yılında Çin Ordusu Abbasi Halifeliği sınırlarına gelmişti. Talas'ta yapılan meydan muharebesinde Karluklar iki düşmandan hangisini destekleyecekleri konusunda önce tereddüt ettiler. Sonunda hayırlı bir karar vererek Abbasilerin yanında yer alarak Çinlilerin ağır bir yenilgi almasını sağladılar. Böylece Çinlilerin çok uzun bir süre Orta Asya'dan ellerini çekmesine neden oldular. (Çinliler'in Doğu Türkistan'a girmesinin 1930'lu yıllarda vuku bulduğunu hatırlarsak, yaklaşık 1.200 yıl)

Talas Savaşı'ndan sonra Türklerle Arapların dostluğu gelişti mi? Ne gezer. Aynı düşmanlık siyaseti devam etti. Örneğin Batıda Hazarlar, Araplara olan düşmanlıklarından ötürü din olarak Yahudiliği seçtiler. (Hazarların düşmanı olan ama Hazarlara tabi Volga Bulgarları ise Müslüman oldular.)

Taki Abbasi Halifeliği zayıflayıp, Mısırda Fatimiler, iran da Şii Büveyhoğulları ve Horasan'da Samanoğulları Devletleri ortaya çıkınca, Araplarla, Türkler arasındaki mücadeleler bittikten sonra Türler islamiyeti incelemeye başladılar. Daha önce Horasan ve Maveraünnehir'de yaşayan Türklerden başka bağımsız hiçbri Türk Devleti müslüman olmamıştı. ilkkez 940'lı yıllarda Karahanlı Kağanı Satuk Buğra Han Müslüman olarak Albdulkerim Satuk Buğra Han oldu. Ardından halkıda hızla müslüman oldu. Bunu batıdaki Oğuz Yabguluğuna bağlı dağınık Oğuz kitleleri, daha kuzeyde Kıpçak ve Kimek (Kazak), Kırgız kitleleri ve daha doğuda Uygur kitleleri takip ederek, yaklaşık 100 yıl içerisinde Türklerin büyük çoğunluğu müslüman oldu.
Horasan, Maveraünnehir ve Afganistan Türkleri ise zaten müslümandı. Onlar da Gazneli Sultanlığını kurup, Hindistan'ın kuzey bölgelerini fethettiler. Oralara Müslümanlığı taşıdılar. Bugün Pakistan, Bangladeş, Keşmir ve Hindistan'daki diğer Müslümanlar onlar sayesinde müslüman oldular.
Bu arada Oğuzların başına geçen, Selçuk Beyin torunları 1040 yılında Dandanakan'da Gaznelileri yenerek, Maveraünnehir ve Horasan'a hakim oldu. Ardından hızla iran'ı ve Anadoluyu ele geçirerek Büyük Selçuklu Devletini kurdular. Abbasi Halifeliğini Şii Büveyhilerin ellerinden kurtardılar ve islam Ülkelerinde adlarına hutbe okunmaya başladı. En güçlü islam Devleti oldular. Aynı zamanda Karahanlılar ve Gazneliler de büyük devletti. Bundan sonra biliyorsunuz 1092'den itibaren Haçlılarla mücadeleleri yürüttüler.
Yukarıda da anlattığım gibi Türklerin islamiyete girmesi öyle hemen olmamış. Gök Tanrı dini islamiyete yakın olduğu için hemen Müslüman olmamışız. Arapların Türklerle sınırdaş olduğu 650'li yıllardan Karahanlıların Müslüman olduğu 950'li yıllara kadar yaklaşık 300 yıl geçmişti. Sebeplerini yukarıda açıkladım. Emeviler başta dostça davransalardı Türklerin Müslüman olmaları için 300 beklemeye gerek kalmazdı diye düşünüyorum.
(bkz: türklerin zorla müslümanlaştırılması)
hülagü hanımız türk'ün intikamını fazlasıyla almıştır.
ışıklar içinde uyusun.
ben yaptım.pişman değilim.
unutursak kalbimiz kurusun...
arap müslümanların türklere kan kusturduğu katliamlardır.
içli ve hisli türkçülerin sızlana sızlana anlattıkları olaydır. ulan tamam arabın sonradan görme bedevisi yemiş bir halt. iyi de kardeşim sırf "türkler zorla müslüman oldu" tezi üzerinden tutup da 1000 yıllık türk islam tarihini silip atalım mı? sanki germenler frankler romalılar çiçeklerle seve seve hristiyan oldular. sanki tarihinde kan olmayan millet ümmet var da...
sevgi dini islamın türklere aşk göstermesi üzerine yapılmış katliamlardır. allaho ekber değip türlere katliam yapmışlar. ama resmi tarihe göre türkler bakmış, aa ne kadar güzel bir din demiş.

aynısına kaynım da inanıyor değip onu kabul etmiş.

türk tarihinde en büyük palavralardan biri de budur.

türklerin eski inançları arasında, doğaya tapma da, ataya tapma da, şamanik tapma da, gök tanrıya tapma da vardır.

ayrıca türk mitolojisi diye bir gerçek de var, belki kafir olurlar diye okutmuyorlar herhalde. orada bir sürü tanrı vardır. erlik meselam yeraltı tanrısıdır.
Türgişler,selçuklular ve Osmanlılar intikamını almıştır.
Efsane ve abartilardan kurtararak, geniş çaplı bir kaynak taraması yapılarak araştırılması gereken konu.
https://m.facebook.com/no...ar%C4%B1/233459350017628/
Neymiş efendim Türkler Talas savaşından sonra öbek öbek islama girmiş neymiş islam Türklerin inancına çok benziyormus o yüzden seve seve girmiş. Türkler islama tarihin o güne dek en büyük katliamlarıni yaşayarak girmiştir.
(bkz: Akplilerin uğramadığı başlıklar).
türklerin masumlaştırdığı katliamdır. sonuçta müslüman bir kafa şaman olarak kalsa zaten geçeği bilemeyeceğini ve boşuna yaşayıp cehenneme gideceğini düşünür. o yüzden katliam veya katliam olmadan müslüman olmayı şaman kalmaya yeğler. mantıklı bakarsa zaten insanları kandırıp asimile etmek de budur. onlara cenneti vadedip katliamı bile bir lütuf olarak sunabilirsin.
bugünkü gerzek arapperest mal miliyetçilerin bilmediği ya da görmezden geldiği katliamlar.
atatürk, türklerin islamiyetten önce daha güçlü olduğunu söylemiştir. islamiyetten önceki türkler, attila'nin önderliğindeki hun imparatorluğu gibi dünya için en büyük güçlerden biri ve tehtidini oluşturmuşlardır. bugün bizim arapperest islamcılar, acziyetle arap yarım adasına bi şekilde yamanma uğraşındalar.
narşahi dedi ki:

- böylece buhara halkı, ister istemez müslüman olmuşlardı. işte islam dini bu şekilde buhara'da yayılmış ve halkta şeriatın hükümleri uygulanmaya mecbur olmuşlardır. artık şehirde küfrün izleri silip süpürüldü. zerdüştlüğün alametleri yok olup gitti, bunun yerine pek çok mescidler yapıldı. kuteybe bu yolda büyük gayretler sarf etti ve islamiyet'e uymakta ihmali görülenleri cezalandırmayı da ihmal etmedi.

abdulhakim arvasi dedi ki:

“türkistan ateşperest idi. emevilerin hilafeti zamanında kuteybe isminde müslüman bir kahraman islam dinini burarlara yaydı.”

Bölge halkının türk değil soğd(irani) olduğunu çıkardım ben bunlara göre o dönem türkler tengrici ve şamanist iken soğdlar(irani) zerdüşt,budist,isevi ve manihesit idi.
şu dünyada hiç bir şeyin ölümüne savunulmaması gerektiğinin delillerinden birini aşağıya bırakıyorum. beyni ham iken çok katı bir şekilde islamdan nasibini almış kişiler bu olaylara yine asparagas diyeceklerdir. ola ki lütfederler at gözlüklerini çıkarıp okumayı düşünürler de feyizlenirler.

---------------------------------------

Türklerin tarih kitaplarında ve arşivlerinde yer almayan ancak diğer milletlerin yazılı tarihinde yer alan iki büyük Türk katliamından biri. Ermeni’ler “katledildik” diyebiliyor. Rumlar “topraklarımızdan sürüldük” diyebiliyor. Ancak Türk gururu “Araplar bizi katletti, zorla müslümanlığı dayattı” diyemez. Resmi tarihte şöyle bir üfürme var; Türkler Çin ile savaşırken Araplar yardıma gelmiş, bu sırada birbirlerine sempati beslemişler, Türk savaşçılar Arap okçuların yanaklarından makas almış, islamiyeti kabul etmihihihi hoh!. Karşılıklı milletlerin hem fikir olduğu tüm savaşlar gerçek, bir tek Türklerin katledildiği yalan öyle mi?

Talkan Katliamı‘nda 100.000 Türk katledilmiştir, bunun yanında 50.000‘den fazla türk köle ve cariye olarak pazarlarda satılmıştır. Bu katliam, islam’ın barış dini olduğunu yeterince kanıtlamış, ayağı kayıp yanlışlıkla arap kılıçlarının üstüne düşen arkadaşlar da olmuş ama dersini iyi alanlar akın akın islamiyet ile şereflenmiştir. Hz. Muhammed’in ölümüyle birlikte insanlığın iktidar hırsı islam dininde de ortaya çıktı. Mezhep ayrımcılığını kesinlikle reddeden islam dininin iktidar çatışmaları sebebiyle mezheplere ayrılması tamamen Arapların eseridir. Eflak Voyvodası Vlad’ın yaptıklarına kin duymayan insan olamaz değil mi? işte Vlad, Curcan ve Talkanda yaşanan acımasızlığı hayal dahi edemezdi. Eğer Türkler müslüman olmasaydı, islamiyet bugün Arapların etnik dini olmaktan öteye gidemez, olsa olsa en fazla Hindistana kadar gidebilirdi.

1. TARiHiN EN ALÇAK SOYKIRIMLARINDAN BiRi – TALKAN KIRIMI

Buhara’da yaşananlar diğer Türk Beyliklerinde de tesirini hissettirir. Sogd Meliki Neyzek Tarhan şehrinin yok olmaması için Kuteybe ile anlaşma yapar. Anlaşmaya göre Tarhan haraç verecek ve tarafsız kalacaktır. Ancak bu tarafsızlık ve Türklerin bir araya gelememeleri Arapların işlerini kolaylaştırmış ve Türk beyliklerini istila edip talan etmişlerdir. ilk saldırıya uğrayan Kibac Hatun’a diğer beyliklerden yardım gelmeyince, o yardımı esirgeyenler de aynı kırımı yaşadı. Türkler örgütlü olmadığı için Arap’ların işleri kolaylaştı. Neyzek Tarhan daha sonra Kuteybe ile yaptiğı anlaşmada yanlış yaptığını ve bu anlaşmanın kendisine hiçbir teminat getirmeyeceğini gördü. Üstelik diğer Türk Beylerine de aldattığını anladı. Tohoristan’a döndükten sonra diğer Türk beyliklerine bir mektup yazıp uyarmaya çalışır. ilk pozitif cevap Talkan meliki Sehrek’den gelir. Tarhan’ın düşüncelerini öğrenen Kuteybe, buna karşılık Belh şehrinde hazırlık yaparak, baharda büyük bir silahlı güç ile Talkan şehrine doğru yürür. O ana kadar bir direniş hazırlığı yapamayan Talkan şehri meliki Sehrek, Kuteybe’nin gelişinden önce şehri terkeder. Şehre hiç savaşmadan giren Kuteybe’nin adamları şehirde eli kılıç tutabilen ne kadar erkek varsa hepsini kılıçtan geçirirler. Bu kırım o vakte kadar yapılanların en büyüğüdür. Kuteybe bu kırımı diğer beyliklere ibret olması için yapar. Kuteybe’nin askerleri öldürebildikleri kadar öldürürler, geri kalanları da, Talkan yolu üzerindeki ağaçlara asarlar. Bu yolun 4 fersah (24 Kilometre) mesafelik bölümü Türklerin ağaçlara asılan cesetleri ile doludur. Talkan katliamı tarihe, Arapların o güne kadar yaptıkları katliamların en büyüğü olarak geçmiştir. Halk, Müslüman Araplarla savaşmadığı halde, Kuteybe ve askerleri sırf diğerlerine örnek olsun diye 40.000 kadar kişiyi kılıçtan geçirmiş, ağaçlara asmıştır. Tüm bunlar hep islam adına yapılmıştır.

Kuteybe, Talkan katliamından sonra Suman’a girer. erkeklerin çoğunu öldürterek, kadınlarını ve kızlarını cariye olarak alır. Daha sonra Kes ve Nesef’de aynı şeyleri yapar. Erkekler öldürülür, Türk kadın ve kızları utanç verici bir şekilde Araplara cariye olurlar. Askerlerin yorgunluk eğlencesi olurlar. Daha sonra Faryab’a yönelir ve Faryab’ın teslim olmasını ister. Faryab halkı başlarına gelecekleri bildiklerinden teslim olmaya yanaşmazlar. Erkekleri kavga ederek can verirler. Tüm şehir yakılır. Araplar bu şehre yakılmış şehir manasında Muhtereka derler. Kuteybe, Faryab’dan sonra, Tarhan’ın çekildiği kale Bazgis’i abluka eder. 2 ay müddetle devamlı olarak buraya saldırır lakin bir netice alamaz. Aynı zamanda kış yaklaşır. Kuteybe’nin kışın savaşacak gücü yoktur ancak, kale içindeki Türklerin de yiyecekleri bitmiştir. Her iki taraf da savaşın kendileri için kaybedildiğini düşünür. Kuteybe son olarak bir hileye baş vurur. Tarhan’ın yanına Muhammed bin Selim ismindeki adamını gönderir. Muhammed ibni Selim Tarhan’ın teslim olması vaziyetinde kendisine hiç bir şekilde zarar gelmeyeceği güvencesini verir. Kalenin açlık içinde olmasından dolayı Tarhan’ın Kuteybe’nin önerisini kabul etmesinden başka yapacak bir şeyi yoktur. Komutanları ile görüşüp önerisini kabul ederler. Silahlarını teslim ederek kaleden çıkarlar. Tarhan kaleden çıkar çıkmaz yakalanır, çevresi hendek açılmış bir çadırda zincire vurulur. Kuteybe aynı zamanda Tarhan’ı hemen öldürmez. Haccac’a haber göndererek ne yapacağını sorar. Haccac Tarhan için, “ O bir Müslüman düşmanıdır hiç aman vermeden öldür” der. Kuteybe önce Tarhan’ın iki erkek çocuğunu, Tarhan’ın ve toplanan halkın gözü önünde öldürtür. Arkasından 700 kadar Türk savaşçısının başlarını gene Tarhan’ın ve halkın gözü önünde kestirir. Tarhan’ı da bizzat kendisi öldürür. Bütün kesilen başlar Haccac’a gönderilir.

kitabe

Tarhan’ın öldürülmesinden sonra, Kuteybe, Aral Gölü’nün altında bulunan Harzem bölgesine yürür. Harzem’de Caygan ile Havarizat arasında taht dövüşü vardır. Kuteybe Caygan’la işbirliği yapar. Önce Havarizat ile çevresindekileri öldürtür. Arkasından Camhud melikini yenerek 4000 civarında tutsak alırlar. Ancak, daha sonra bunlar Kuteybe’nin buyruğu üzerine öldürülürler.

Bu olay, Ziya Kitapçı”nın, islam Tarihi ve Türkler isimli kitabında aynen şöyle anlatılır;

Bu harblerden birinde, et-Taberi”nin bütün tafsilatı ile anlattığına göre, bir defasında Abdurrahman b. Müslim, Kuteybe’ye, 4000 esirle gelmişti. Kuteybe, Abdurrahman’ın böyle kalabalık Türk esirleri ile geldiğini görünce hemen tahtının çıkarılmasını ve bir alana kurulmasını istedi. Tahtının üzerine mağruru bir eda ile oturan Kuteybe, bu Türk esirlerinden bin tanesini sağına, bin tanesini soluna, bin tanesini arkasına ve bin tanesinide önüne dizilmelerini söylemiş ve sonrada Arap askerlerine dönerek yalın kılıç bu Türklerin kafalarının koparılmasını buyurmuştur. Cebbar, zorba, vicdansız Arap komutanının çevresinin bir anda bu Türklerin kafa kol ve gövdeleri ile bir kan gölü haline geldiğinden hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Bu harblerde öldürülen Türklerin haddi hesabı yoktu. Nitekim bu vahşetten sanki gururlanan bir Arap şairi Kaah el-Aşkari şöyle haykırmıştır,

”Kazah ve Facfac önlerinde korkudan birbirlerine sarılmış perişan Türkleri öldürdüğünüz geceleri hele bir anımsayınız.
Herkesi kılıçtan geçirdiniz. Yalnızca ata bile binmeyecek yaşta küçük çocuklar kaldı. Binenlerde o hırçın atların sırtında sanki bir yük gibiydiler.”

Harzem’de ayaklanan halk, Kuteybe ile işbirliği yaptığı için Caygan’ı öldürür. Bunun üzerine, Kuteybe bütün Harzem’i yakıp yıkar, halkı kılıçtan geçirir. Harzemli tanınmış Türk bilgini, Biruni Harzem’deki muasırlığın yok edilişini şu şekilde anlatır. “Kuteybe, her çareye baş vurarak Harzemlilerin yazılı dilini bilenleri, ananelerini savunanlarını, bütün bilginleri öldürttü, böylelikle herşey karanlıklara gömüldü. islam Harzemlilerin içinde girerken, onların tarihi ile ilgili bilinenleri artık öğrenme imkanı bırakmadı. Harzem’i yıktıktan sonra Kuteybe, Semerkant üzerine yürür. Semerkant meliki Gurek üzerine gelen Müslümanlara karşı diğer Türk Beyliklerinden yardım ister. Taşkent ve Fergane’den yardım gönderir, ama gelen birlikler yolda Kuteybe’nin askerleri tarafından pusuya düşürülerek yok edilirler. Semerkant, abluka edilir. Araplar mancınık ateşi ile saldırırlar. Daha fazla dayanamayacağını anlayan Gurek, Kuteybe ile anlaşmak zorunda kalır. Bu anlaşmaya göre,

1.Semerkant Araplara her yıl 2.200.000 altın ödeyecektir.

2.Bir defaya mahsus olmak üzere 30.000 Türk gencini esir olarak verecektir.

3.Şehirde Cami yapılacaktır.

4.Şehirde eli silah tutan kimse dolaşmayacaktır.

5.Tapınak ve putlardaki tüm mücevherler Kuteybe’ye teslim edilecektir.

Daha sonra Kuteybe, altından yapılan putları erittirerek alır ve Merv’e geri döner. Dönerken kardeşi Abdurrahman bin Muslim’i Semerkant’ın başına vali olarak bırakır.

Kuteybe’nin Merv’e dönüşünden sonra, Türkler kendi aralarında işgalci Müslümanlara karşı bir direniş birliği kurarlar. Ara ara Ceyhun ırmağını geçerek Araplara pusu kurar ve ciddi zararlar verirler. Haccac Kuteybe’ye Taşkent ve Fergana’yi işgal etmesi direktifini verir. Kuteybe Taşkent’e gider fakat başarılı olamaz. Bu arada Haccac can verir. Halife Velid, Kuteybe’ye Türklere karşı savaşları devam ettirmesini söyler. Kuteybe bu sefer Kasgar’a doğru yola çıkar. Tam Kasgar’ı abluka edecekken Halife Velid can verir, yerine Süleyman ibni Abdülmelik halife olur. Bu yeni Halife ile arası hiç iyi olmayan Kuteybe Kasgar seferini yarıda bırakarak ona karşı ayaklanır, ancak kendi komutanları tarafından 11 yakını ile beraber 716 yılında kafası kesilerek öldürülür. Zira Kuteybe’nin komutanları Halifeye karşı gelmek istememişlerdir.

Taberi Anlatımları

Aşağıdaki pasajlar direk Taberinin anlatımından alınmıştır.

Tarih-i Taberi / Cilt 3/(Syf-343)

Her kim Türk’lerden baş getirirse yüz dirhem vereceğim. imdi müslümanlar bir bir Türk’lerin başını kesip getirip 100 dirhemi aldılar. Ve Türk’leri dağıtıp hesapsız kırdılar ve mübaleğa ile mal ve ganimet alıp yeniden dönüp Merv’e geldiler.

Yaz gelince Kuteybe Horasan şehirlerine nameler gönderip asker topladı. Sonra göçüp Talkan’a vardı. Şehrek ki Talkan meliki idi. Neyzekle bağlaşık idi. Kuteybe’nin geldiğini duyunca kaçtı. Kuteybe Talkan’a girdiği zaman hükmetti ki ahalisini kılıçtan geçireler. Ne kadar kırabilirlerse kıralar. Bunun üzerine Kuteybe’nin askeri orada sayısız Türk öldürdü.

Söylenti odur ki 4 fersenk yol iki taraftan muttasıl ceviz ağacı dallarına adamlar asılmış idi. Oradan göçtü. Mervalarüd’e kondu. Oradaki melik kaçtı. Kuteybe onun da iki erkek çocuğunu tuttuk da kalan şehrin beyleri itaat edip istikbale geldiler.(Syf-344)

Kuteybe diye konuştu: – Vallahi şayet benim ömrümden üç söz söyleyecek kadar vakit kalmış olsa bunu cildim ki (Uktülühü uktülühü uktülühü).(Hepsini öldürün, hepsini öldürün, hepsini öldürün)

Bunun üzerine Neyzek’i ve iki kardeşi erkek çocukları ki biri Sol ve biri Osman’dır. Ve yine o kendisi ile mahsur olanların hepsini öldürdüler. Hepsi 700 adam idi. Emretti başlarını kesip Haccac’a gönderdiler. (Syf-347)

Bu 70 sene süren arap katliamının en ehemmiyetli noktaları ve sonuçları ;

1- 100.000’in üstünde Türk katledilmiştir.

2- 50.000’in üstünde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır.

3- Şehirler yağmalanmış, ganimet diye halkın herşeyi talan edilmiştir.

4- Tüm zenginlikler, tarihi yapıtlar yokedilmiş, yakılmış, yıkılmıştır.

5- Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan “Talkan Katliamında” 40.000 Türkün kesilerek 24 kilometre yol süresince ağaçlarda sallandırılmıştır.(Tarihte örneği çok azdır.)

6- Aynı şekilde “Curcan Katliamında da esir alınan 40.000 Türk’ün nehir kenarında kafaları kesilmiş, nehrin suyu kıpkızıl olmuş, cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır.

7- “Teslim olursanız canınız bağışlanacak” sözü hiç bir zaman yerine getirilmemiş , “Şeriat söz tanımaz” denilerek kadın-erkek kılıçtan geçirilmiştir.

8- Araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan çok büyük servet ele geçirmişlerdir.

9- Türkler böyle bir vahşet ve mezalimi Çinlilerden bile görmemişlerdir.

10- Bu tarihi gerçekler vatanımızın arap yalakası badem bıyıklıları tarafından “islam etkilenmesin” düşüncesiyle gizlenmekte, söz edilmemektedir.

Türkçü politikacılar bile konuyu geçiştirmektedir. Bundan da Araplar nasiplenmektedir.

Ey iman edenler! Kâfirlerden yakınınızda olanlara karşı savaşın ve onlar (savaş hatıranda) sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah sakınanlarla beraberdir.(tevbe-123)

Hem bir fitne kalmayıp, din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın. Vazgeçerlerse, (islamı kabul eder ya da cizye verirlerse) düşmanlık ancak zalimlere karşıdır.(bakara-193)

Çaygan Kuteybe’den yardım diledi.Çünkü Camhüd meliki her zaman gelip Çaygan ile cenk ederdi.Ve Çaygan’ı gayet incitirdi. Kuteybe Abdurrahman’ı ona yardıma gönderdi. Ve Abdurrahman varıp muharebe etti ve o meliki öldürdü. Çaygan o yerleri fethedip dört bin baş tutsak aldılar. Kuteybe emretti. Hepsini öldürdüler. (Syf-349-350)
talkan ve curcan katliamları; bedevinin türklere yaptığı ne ilk jenosittir, ne de son olacaktır.

kendi alemlerinde; türklere yecüc mecüc diyen bu insanlık arızaları türklerle,
'son kırışma yani son savaş olmadan' kıyametin kopmayacağına inanmaktadır.
islam barış dini ya...

not: bekleriz canım. sizden gelen düğün bayram.
Emevilerin maveraünnehir fetihleri sırasında gerçekleşen olaylar zinciri tarihte böyle geçmez ilber Ortaylının bilmeme nedeni de ondandır

Olay kuteybe bin müslim denilen gavatın tengrist,budist ve Zerdüşt harzim,sogd ve türkleri klasik IŞiD zihniyetinin yaptığı gibi kâfir diye kafasının kesilmesidir hatta o dönem bunlarla mücadele edip ölen türk komutan

(bkz: nizek tarhan)

Hatta budistlerin bölgede "kafir" diye anıldığı Tengricilerle birlikte mal varlığına el koyulduğu zerdüştlerin de yeraltına sığınmak zorunda kaldıkları imamların ev ev dolaşarak ahaliyi namaza davet ettiği bilinmektedir

O yörenin ahalisi o dönem harzim,sogd, türk gibi unsurlardan oluşan gayri-müslim kavimlerdi şehirlerde çoğunluk iran kökenlilerdi kırsalda ve geri kalan kasabalarda konar-göçer Türkler vardı lakin bu adamlar da o dönemin Göktürklerine bağlı insanlardılar

Zaten burada mevzu katledilenin türk olup olmaması değil gayri müslim diye katledilen insanların olması

Bir de sonraki dönemlerde ırak, mısır,suriye gibi yerlerde arapların orduda kullanmak için getirdiği ve savaşçı özellikleri gitmesin diye bir kasabada veya mahallede yalnızca Türklerin yaşamasına izin verildiği hatta türk askerlerin türk kızları dışında olanlarla evlenmemesine izin verildiği muhabbetleri vardır ya işte burada mevzu bahis Türklerin asker amacıyla kullanılmak için nereden getirildiğini üç aşağı beş yukarı açıklar herhalde.
kaynak belirtmek adına şu da dursun:
https://www.turkishnews.c...an-ve-curcan-katliamlari/
güncel Önemli Başlıklar