bugün

bir de bunların trene binenleri de vardır. hoplaya zıplaya üstünde takım elbise, kulağında rage against the machines, gider staja.
pantolonunun kırışmasını istemediği için ayakta yolculuk etmeyi tercih eden stajyerdir.
takım elbise üstlerinde genellikle eğreti durur, çünkü normal giyim tarzlarının dışındadır o kılık kıyafet. istemeden giyerler takım elbiseleri, kendilerini rahat hissettikleri de pek söylenemez. otobüse bindiklerinde herkesin onlara baktığını düşünür, rahatsız olur, yan koltukta oturan ayağına spor ayakkabı geçirmiş şahsa imrenerek bakarlar. *
çoğunluğunu öğretmen adayı öğrencilerin oluşturduğu, pek de isteyerek o takım elbiseyi giymedikleri yüzlerinden belli olan ama ciddiyettir, memurluktur ayağına o takım elbiseyi giymek zorunda olan bir grup insandır. muhtemelen otobüsü de görevli olduğu okula gitmek için kullanırlar. öğrencidir...haklıdır.